Otel gecesi..

85 8 2
                                    

Tatilin sonu, sanırım hayatımda geçirdiğim en garip ama belki de en güzel anları yaşadığım o koca 1 hafta, hiç bir şeyin böyle ilerlememesi gerekirken her şey

Ama her şey olduğunun tersinde, gereksiz bir şekilde doğru hissettirmeyen fakat aynı zamanda korkunç şekilde doğru, olması gereken bunlarmış gibi çelişkili duygulara sokan şeylerdi.

Hani derler ya 'Doğrular her zaman doğru gibi, yanlışlar çoğu zaman yanlışmış gibi hissettirmez.'

Bazen sırf inadından, bazense kalbinin sana uyguladığı baskıdan beynindeki asıl düşünceleri unutursun.

Yanacağını bile bile ateşe koşarak gider, kendini bir an önce rahatlatmak istersin. Yanarak, korkmadan ve ya sonucunun ne olacağını bilmeden.

Sadece olsun bitsin, üstümdeki bu koca yükler kalksın yeter diye duşunerek. Geleceği ne olursa olsun düzelir. Ama şu an, boğazım tam anlamıyla dugumlenmis şekilde sadece yüzüme çarpan hızlı nefese odaklanabiliyorum.

Karşımdaki beden beni tanıyan ama yabancı olduğum, hayatımın hatırladığım büyük kısmı onunla geçmiş "o" kişi yüzünden.

Gözleri sanki kahverengi irislerimin arkasından içimden geçirdiğim onca düşünceyi anlıyormuş gibi bakıyor bana.

Sanki bıraksanız açık açık söyleyecek her şeyi.

İkimizinde, hatta bunlara şahit olan kimsenin aciklayamadigi şeyleri.

Kimisi aşk der kimisi hırs.

Kimisi saçmalık der Kimisi hayat.

Kimisi kader der kimisi rastlantı.

Gerçi bunca yılın ardından ortaya çıkan böylesine tehlikeli bir hissin rastlantı olması çok daha büyük bir saçmalığa dönüştürür bunları.

Bir zamanlar korktuğum, ona karşı sustuğum sonrasında saygımı yitirdiğim neredeyse dediği her lafı ağzına tıktığım.  Rabiri ricai ondan nefret ettiğim adam.

Ya da nefret ettiğimi sandığım, aslında ondan kaçtığım adam.

Başta da dedim ya bazen sırf inadından Bazense kalbinin uyguladığı baskıdan...

Seni seviyorum, her şeyden ve herkesten çok.

Senden kaçıyorum, her şeyden ve herkesten çok.

Sebebini bilmiyorsun fakat öyle derin bakıyorsun ki gözlerime, 'seni ordan kurtarıcam. ' der gibi.

Biliyorum, benim korkularımı aşmamı sağlayacak kişi sensin. Ve yine biliyorum ki benim korkularimin asıl sebebi senden farklı, senin kadar net değil. Anlaşılamaz ve hayatımı mahveden türden biri.

Ama sen altı yılın getirmiş olduğu alışkanlıkları, alışılmışı yıkarak bana,ilk okuldan beri kaçtığım o travmayı  geri döndürüp, bunu iyiye cevirebilirim diyorsun.

Sen Lee Minho, hızlı giden, benim kaleme.. kalbime savaş açan ama korkusuz şövalye.

Ben Han Jisung, düşünmeden senin açtığın savaşa kapılarımı kapatıp,  bütün askerlerimi seninle savaşmaları icin gönderen korkak düşman.

...

Tamam bu kadar edebiyat yeter size neler olduğunu anlatayım, en son Minho Lana diye birisi yüzünden evden apar topar çıkmıştı.

Hala lana'nın kim olduğunu bilmiyoruz. Daha sonra bizimkiler ile bavullarimizi hazırlayıp uyumuştuk.

Annem bu tatile gitmemi istemiyordu hiç belli etmese de yangın yüzünden olduğunu biliyordum.

closer to you Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin