"Hocam nereye?" Jisung tuvaletten çıkan ve hazırlanmış görünen minhoya baktı.
"Lana ile dışarıya çıkacağız." Jisung kafasını sallamakla kalmış ve telefonuna bakmaya devam etmişti çünkü çok da umursamıyordu.
Minhonun uğraşları aralarını düzeltmeye yetiyordu ama hala jisungun kıskanması şunu bunu için daha yeterli değildi.
"Nereye diye sormayacak misin?" Minho saçlarını tararken aynadan jisung'a bakarak yalandan mızmızlanması ile konuştuğunda jisung da ona bakmisti.
Bir süre düşünmesinin ardından belirlediği piç gülüşünü yüzüne takıp kafasını hayır anlamda salladı. "Bence çok yakisiyorsunuz"
Gülümseyen minhonun gülümsemesi soldugunda korkuyla kafasını çevirip gözlerini ona dikti. Jisung Ne olduğunu anlamadan kaşını çatıp minhoya bakmaya devam ettiğinde minho tedirgin haliyle birlikte jisunga doğru ilerledi ve yatağa yaklaştı.
"Ne diyorsun ulan?" Jisung gerginlikle gözlerini büyütüp yattığı yerden dogruldu.
Yanlış bir şey dediğini düşünüp ne oldu der gibi omuzlarını oynattı."Ne dedim ya? Gay olmadığını söyledin ve bildiğim kadarıyla sevgilin de yok. Lana'nın senden etkilendiği dışarıdan bakan birisi için bile çoook kolayca anlaşılır. Yani senden kısa yanında hoş görünüyor.. yakışıyorsunuz yani ya...."
Sonuna doğru sesi kisilirken tek nefeste salladı aklina gelenleri.
Minhonun giderek korkuyla büyüyen gözlerini buyuturken giderek ister istemez sinirleniyordu.
"Ben gay değilim dedim, bisexsuel değilim demedim. Daha önce bir sürü erkek sevgilim oldu. Ayrıca Lana benim yıllardır çok yakın arkadaşım o benden hoşlanıyorsa da ben sonuna kadar onu KARDEŞİM olarak görmeye devam edeceğim. Ayrıca şu an aşık olduğum birisi var. Böyle düşünmeyi bırak yok yakıştığımız falan, salak!"
Sonunda dediğini ağzından kaçırdığını fark ettiğinde kendini bozmadan bakmaya devam etti.
Jisungun lanadan hoşlandığını düşünmesini istemediği için o da ilk defa ağzına geleni saymisti.
Ayrıca jisung'un aklında kalan 'gay değilim' lafı onun aklında yanlış bi algı oluşturmuş olması rahatsız edici olduğu için de bisexsuel olduğunu da laf arasında açıklamıştı.
Jisung ellerini tamam der gibi şaşkınlıkla ellerini açtı. "Peki.. tamam tamam, bir şey demedim özür dilerim. Sadece kendi fikrimi dedim. Ayrıca aşık olduğun kişiyle mutluluklar yani ne diyim.." Diyip garip bakışlarına devam etti.
Minho nefesini rahatlatıp sessizce durmaya devam etti, jisunga bir kaç gündür iyi davranmaya çalışırken bi anda üstüne gitmesi biraz eksi puan almıştı.
Derin bir nefes aldı ve gözlerini kapattı. "Özür dilerim, yükseldim biraz benim hatam.. Ayrıca aşık olduğum kişiye hala plotoniğim. Yani henüz söylemedim."
Jisung gercektende neden böyle yaptığını anlamadığı için bana ne demek istese bile kendisini tutup tamam der gibi kafasını sallayıp yüzüne düz bir gülümseme takındı.
"İyi şanslar o zaman.."
Minho tekrar derin bir nefes alıp sessizce teşekkür edip uzaklaştı. Tabii diyemedi o çocuk sensin diye..
Saçını taramayı bırakıp aynada kendisine baktı, saçı zaten bozulacakti ama jisunglar gelene kadar kafasını suya sokmak istemiyordu bu nedenle o zamana kadar düzgün durmasının daha iyi olacagini düşünüyordu.
Son olarak parfümünden iki fist boynuna ve bileklerine sıkıp vücuduna yaydı, çantasını aldı ve ayakkabılarını giyinmek üzere odanın kapısına doğru ilerledi.