Kilo Vermeyi Engelleyen Psikolojik Faktörler

3 0 0
                                    

Sorun 1. Kilo vermenin size nasıl bir faydasının olacağını bilmemek

Sadece 2 kilo, ya da 20 kilo vermek istesek de, yeme alışanlıklarımızı değiştirmek zorundayız ve belki de aynı zamanda bazı diğer yaşamdaki alışkanlıklarımızı da. Bu değişiklikleri yapmak diyete başladığımız 1. günde ya da 1. haftada zor olmayacaktır, çünkü ilk başlardaki hevesimiz bize genelde yeterli motivasyonu sağlar. Ancak, genellikle 2-3 hafta içinde, "yeni" yeme alışkanlıklarımız – eğer biz buna hazır değilsek- bundan önceki hayat düzenimizle çakışmaya başlar. Dolayısıyla başladığımız diyete devam etme arzumuz kaybolmaya başlar. Diyetimizi daha iyi bir kilo ve şekil için gereklilik olarak görmek yerine, bunu bir engel ve yük olarak görürüz. Öyle bir hale gelir ki, yapmak "istediğimizden" değil de, sanki yapmak "zorunda"ymışız gelir. Bu, diyet yapmaya başladığımızda, karşılaşılabilecek birinci duygusal bir problem.

Bu sorunun üstesinden gelmek için, neden kilo vermeye çalıştığımızı net olarak bilmemiz gerekir. Bize nasıl bir yararı olacağına dair net ve açık fikre ihtiyacımız vardır. Çünkü eğer zihnimizde net ve açık bir fayda olacağına dair fikrimiz olursa, o zaman eski kötü alışkanlıklarımızı tekrardan hayatımıza sokmak için direnç göstermeyiz. Daha az yağlı, ince bir bedene sahip olmanın genel faydaları aslında yeterince güçlü olmuyor. Kendimize ait, gözümüzde canlandırabileceğimiz, bize özgü net bir fayda, dikkatimizi vermemizi sağlıyor.  Belki plajdaki tatil, ya da belirli bir durum için giymek istediğiniz bir kıyafet, ya da bir davet için hayal ettiğiniz bedenle oraya gitmeyi arzulamak. Hangisini seçersek seçelim, zihnimizde varlığını sürdürecektir. Hatırlayın ki, ne zamanki bir şeyi yapmak "zorunda"ymışız gibi hissettiğimizde, vergi ödemek, ya da evi temizlemek gibi bizim sanki düşmanımızmış haline geliyor. Bu nedenle de, o konuya motivasyonumuz gidiyor. Kilo verme amacımızı başarabilmek için, "istemek" zorundayız.

Sorun 2. Mükemmel olmaya çalışmak

Diyet yaparken mükemmel olma fikri epey zorlayıcıdır ve çok da mümkün değildir. Öte yandan, birçok başarılı diyet yapan kişi tonlarca hata da yapabiliyor. Kötü günleri, kötü haftaları, hatta kötü geçen ayları bile olabiliyor. Tam bu zamanlarda raydan çıktıkları olabiliyor. Ancak, bunlardan hiçbiri bu kişilerin en sondaki ulaşmak istedikleri amaçlarından sapmıyor. Neden mi? Çünkü hatalarından ders almayı öğreniyorlar. Ve unutmayalım ki, kendimizle ilgili bilgilere, yaptığımız başarılarla değil, hatalarımızla ulaşabiliriz.
Maalesef, birçok diyet yapan kişi mükemmel olmaya çalışmakta ısrarcı oluyor. Sonuç olarak da, bu diyetten koptuklarında (aslında her zaman yaptıkları gibi), bu "hata"larını telafi etmelerinin imkânsız olduğuna kanaat getirip, suçluluk duyguları içinde kalıyorlar. Böylece, bu diyetten kopma halleri bir hafta sonu kaçamağına döndüğünde, diyetten kopuyorlar. Aslında bu kopma kaçamak yapmaktan olmuyor, yaşadıkları suçluluk duygularından oluyor.

Diyet yaparken, mükemmel olmaya çalışmakla vakit harcamayın. Bu sadece sizi artan suçluluk duygusuna ve hataya sürükleyecektir. Bunun yerine, hata yapacağınızı kabul edin ve hata yaptığınızda da buna engel olmayın. Öğrenmeniz için gereken deneyimler olarak görebilirsiniz.

Sorun 3. Diyetinize sanki bir yarışmış gibi yaklaşmak

Bir diğer çok yaygın olan sorun ise, kilo verme hızıyla ilgili. Birçok diyete başlayan kişi çok hızlı bir şekilde kilo vermeyi umut eder ve bedenlerinin bu isteklerini karşılayamayacağına dair psikolojik olarak hazırlıksızdır. Eğer bir haftaları kilo vermeden geçerse, motivasyonları azalıp, ilgililerini kaybetmeye başlarlar. Maalesef, insan bedeni "görüntü" için değil, hayatta kalmak için yapılandırılmıştır. Bu nedenle, bedendeki kıtlık zamanlarındaki enerji kaynakları olan yağ oranının azalması hakkında ilgilenmez.

Sabırsızlığınızla baş etmek ve verdiğiniz kiloları korumak için, diyeti bir yarış olarak düşünmeyin. Bunun yerine, bunu bir yolculuk olarak görebilirsiniz. Böylece kaygınız azalacak ve daha fazla "nefes alma durakları" yaratarak, yaşamınıza yeni yeme alışkanlıkları kazandıracaksınız. Bununla birlikte, her gün banyodaki tartıya çıkmak işlevsiz olabiliyor, bunun yerine kendinizi haftada bir defayla sınırlandırabilirsiniz. Çok sık kilonuzu kontrol etmek, bir noktadan sonra size yardımcı olmayacak ve daha çok kısa dönemli düşünmeye itecektir.

Çok yavaş ilerleyen kilo verme süreci çok da kulağa hoş gelmezken, bir yandan da daha yavaş verilen kiloları daha kalıcı olduğunu da unutmamak gerekir. Yeni kilo verme sürecinize başladığınızda, sadece hatırlayın: acele etmeye gerek yok. Kendinize gerçekçi bir kilo verme amacı belirleyin ve doğal halinizle bunu uygulamaya başlayın.

obeziteden dönüş 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin