"Bir pencere aralanır, Bir bayrak dalgalanır, Bir ana evladından, bayrak inmesin diye ayrılır!"
*
"Ölümü için büyümüş erler, kanları akmasın diye okunmuş dualar, ellerinde emanet olan keleşlerle savaşırlar!
Bir Mehmet uyusa, bini uyansa, bir can alınsa kalır mı ülke ayakta? Canı yanmasın, kızı ağlarken uyansın.
Asena ister babasını, kanından olan Ata'sını!
Uykusu daim olsun askerin, gözleri açık kalmasın. Kalleşçe vurulan Mehmet'in intikamı alınsın! Kardeşleri aldı intikamı, onlar da ebediye uğurlansın.."
*
Bölümü okurken dinleyebileceğiniz şarkılar;
ADAMLAR - Acının İlacı
Pinhani - Bilir O Beni
Rafet El Roman - Kurşun
Sertab Erener - Ateşle Baruta
Göksel - Dudaklarında Arzu
Müslüm Gürses - Bir Ömür Yetmez
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
***
"Sana uyan aklımın ceremesini sikeyim ben!" Alnından aşağı akan ter, eğimli burnuna kadar hızlı bir yol alırken dişlerini sertçe birbirine geçirdi Cihangir. Kendini tekrar, kollarına topladığı kuvvetle kaldırırken burnun ucuna yerleşen ter, toprak zemine düştü. "Yükünü çektiğim hayatın da amına koyayım!" Diye yükselirken bir yandan da şınav sayısını yüksek sesle zikretti. "293... 294..."
Hemen yanında, ona uyarak şınav çeken Oğuzhan ise hiçbir kabahati kendi üzerinde tutmuyor, burada olmalarının ve tam öğle vakti, çektikleri bu şınavların bütün sorumluluğunun onlar gibi olan ve günah keçisi olarak seçtikleri Umut'un omuzlarına yüklüyordu.
"Kes lan sesini!" Kendini büyük bir güçle kaldırırken bedeninden akıp giden terleri hissediyor, alnından aşağı dökülen terleri umursamadan kafasını yanına çevirip kader kurbanı Cihangir'e bakıyordu. "Ses çıkartmasaydınız olur muydu bu şerefsiz!" Dün geceyi hatırladıkça cinleri tepesine çıkıyor, aklı karışıyordu. "Sizi çağıran piçte kabahat!" Kendine söverken bir yandan da bu azabın bitmesi için dualar ediyordu.
"Komutanım, kusura bakabilirsiniz ama suç sizin!" Cihangir'in diğer yanında olan Umut sınav çekerken artık kendini tutamayarak, kafasına yediği güneşin etkisiyle sinirini Oğuz komutanına kustu. "Allah aşkına," Dedi hayretle. "Hangi akılla Ramazan komutanıma oje sürdük biz?"
