11. BÖLÜM (DÜZENLENDI)

477 29 5
                                    

Poyrazdan

Arabayi ormana doğru sürdüm. Uzaklaştiğima emin olup arabayi durdurdum.

Ve kafami arkaya yasladim. Saat gece yarisi olmuştu. Ben hala ormandaydim. Kapilari kilitledikten sonra masala döndüm. Hala uyuyordu. Onu izlemeye başladım. Çok fazla masum uyumuyordu.

Normaldi işte uyuyordu. Ne bekliyodunuz. Uyurken cok masum oluyormu demem lazimdi. Sanmıyorum. Sonuçta ben onun katili olacaktım. Kesinlikle onu sevmemeliydim. Oda beni sevemezdi. Kafami iyice rahat pozisyona geldikten sonra gözlerimi kapattım.  Ve kendimi uykunun kollarına bıraktım.

--

Masaldan

Uyandığımda boynum çok aciyordu. Ne yani beni böyle burdami bırakmıştı. Kafami yana cevirmemle onu gördüm.

Uyuyordu. Saçlari alnına dökülmüştü. Ve serseri bir görünümü vardi. Ama bu serseri görünümü onu tatlı yapıyordu. Sanki küçük bir çocuğun serseri
Görünmeye çalışmış haliydi.

Ama ne olursa olsun onu affetmicektim. Aramizda ateşkes yapmaya hazırladığımız bir savaş vardı. Ama o sözleşmeyi yirtmişti. Ve ben yeni bir sözleşme hazirliyordum. Onu en zayıf yerinden vuracaktım. Ben darbemi koymuştum. Şimdi sira ondaydı. Ve ben sadece kendimi koruyacaktım. Koruyacağım biri yoktu. Ve ben olacağını da sanmiyordum. Biz diye bir şey yoktu. Bizim bir hikayemiz bile yoktu.

Olacaksada ben o hikayedeki masum kiz olmicaktim. O her zaman siyah olucakti. Ve bende gri olucaktim. Ne beyaza cok yakin. Ne de siyaha çok uzaktim. Arafın arasında kalmıştım.  Olucaklarin önüne geçemicektim.

" benimi izliyorsun?"

"Ha-yir canim ne izlemesi düşünüyorum sadece "  lanet olsun kekelemiştim. Hemen kendi yönüme doğru dönüp dışarıya baktim. Burasi bir ormandi. Ve korkunç bir görünümü vardi.

Kurt sesleri gelmesiyle kafami hizla ona doğru çevirdim.

"Neden buraya geldik?"

"Polisleri atlatmak için geri dönücez merak etme."

diyerek önüne döndü. Kafami onaylar bir biçimde salladim. Arabayi çalıştırdı. Ve sürmeye başladı. Bana bakmıyordu. Birşey düşünür gibi bir hali vardı.  Neden duygularını bu kadar gizliyorduki? Elbet bununda bir açıklamasi vardı olmalıydı.

Çok fazla takmayarak dışarıyı izlemeye başladım. Her yer ölü bitkiler ve kocaman ağaçları barındırıyordu. Ürkütücü bir havasi vardi.
Orman karanlik gözüküyordu. Ağaçlar güneş ışınlarıni engelliyordu.

Uzun bir yoldan sonra nihayet eve gelmiştik. Herşeyin başladığı bu eve sonunda gelmiştik...

Arabadan indim. Ve onu takip etmeye başladım. Anahtarı çıkarıp kapıyı açtı. Eve girmemle burnuma yemek kokusu doldu. Fazla acikmiştim. Nerdeyse 2 gündür hiçbir şey yemiyordum.

Onu takip ediyordum. Aniden durmasiyla sirtina çarpmam bir oldu. Özür dileyerek yavaşça yürümeye başladım. Ama o benden ürkütücü bakışlarını esirgememişti. Ona doğru bakmadan ve arkadan yürümeye gayret göstererek sonunda yukari odalara çıkmıştık. Beni o eskiden geldiğim odaya götürdü.

"Odadan çıkma. Sana yemek getiririm"

diyerek odadan çıktı. Sen demesen ben çıkacaktım sanki. Soğuk bir duş almaya karar verdim. Dolaba yöneldim. Tayt ve uzun bir tişört aldim. Tişortün üstünde sigara içen bir kiz resmi vardı ve siyahti. Iç çamaşırı almak için aşağıdaki çekmeceleri karıştırdım. Ve en uygun olanini aldim.

Banyoyo girip üzerimdekilerden kurtuldum. Ve kendimi banyoya attim. Soğuk bir duşun ardından kendime gelmiştim.  Yüzüm açılmıştı. Resmen beynim durmuş gibi hissediyordum.

Daha fazla üşütmeden, üstümü giyindim. Ve saçlarımı kuruttum. Kahvalti yapmamiştim. Ve açtim. Yemek getireceğini söylemişti.

Bende aynanin karşısına geçip saçlarımı taradim. Ve salaş bir örgü yaptim. Bunlari yapana kadar 1 saat geçmişti. Duvardaki saate baktığımda saatin 1 oldugunu gördüm. Dışarıda kasvetli bir hava vardi. Ve hafif yağmur çiseliyordu. Pencerenin yanında bulunan koltuğa oturdum. Ve dışarıyı seyrettim. Upuzun toprak bir yol vardi. Ve kapinin önünde görevliler vardı. Bahçe sadece ağaçlarla doluydu. Çicek yoktu. Yolun bitiminde deniz vardi. Çalışma masasının üstünde kitaplar vardı. Oraya yöneldim. Ve karıştırmaya başladım. Aşkin cezası adlı kitabi elime aldim (böyle bir kitap varmi yokmu bilmiyorum uydurdum. Watpadd hariç pek kitap okumam)

Koltuğa oturup kitabi okumaya başladım. Zamanin geçmesini umuyordum...

2 saat sonra

Artik gerçekten acikmiştim. Ve dayanamıyordum. Ayağa kalkip siyah çorap giydim. Ve kenarda duran beyaz panduflari ayağıma geçirip, dışarıya çıktım.

"Poyraz?"diye seslendim fakat kimse bir cevap vermedi. Taki aşağıdan gelen daha fazla diyen inilti seslerine kadar. Gerçekten bu kadar iğrenç olamazdı.



DÜZENLENDI

KAÇMA! (düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin