Eminem vs Ceza-Minsung

39🥵

-duzyazı-

-

"Ne dersin, yapsak mı?"

"Bilmem, yapsak mı?"

Sorduğum soruya soruyla karşılık vermesi komiğime gitmişti. Daha fazla dayanamayıp zaten üst üste olan dudaklarımızı tamamen birleştirmiştim.
-

/jisung

Dudaklarımı parçalarcasına öpüyor ve ısırıyordu. Ağzıma gelen demir tadıyla kanadıklarını anlamıştım.

Öpüşürken bir yandan da kalçalarımı sıktığı için ağzının içine doğru boğuk boğuk inliyordum. Beni kendine çekip kasıklarına oturtmuştu.

Altımdaki sertliği net bir şekilde hissedebiliyordum. Tekrar nefessiz kalıp ayrıldığımızda bu sefer beni koltuğa yatırmış, üstüme çıkmıştı.

Bacaklarımın arasına tam olarak yerleşip kendini Bana bastırıyordu. Öpüşmediğimiz için bu sefer derinden ve sesli bir şekilde inleyebilmiştim.

Çoktan ıslandığımı hissediyordum, üstüme eğilip tekrar dudaklarımızı birleştirmişti. Öncekilere göre yavaş ama daha tutukulu öpüşüyorduk.

Elim istemsizce kendi penisime gittiğinde elimi yakalayıp ötekiyle beraber başımın üstünde tek eliyle kenetlemişti.

Dudaklarını benimkilerden hızlıca ayırdığında boşluğa düşmüştüm. İkimizde konuşmadan sadece birbirimize bakıyorduk. Tekrar yüzüme yaklaştığında bu sefer dudağımın kenarından başlayarak boynuma kadar inmişti öpücükleri.

Boynumu emiyor, küçük küçük ısırıyor ve yalıyordu. Başımı aldığım zevki arttırmak için geriye atıp ona daha çok yer açmıştım. Tüm boynuma aynısını yaptıktan sonra tişörtümün uçlarından tutup çıkartmama yardım etmişti.

Benimkini çıkarttıktan sonra kendininkinide çıkartmıştı. Barıştığımız geceki gibi çaktırmadan süzmeye çalışıyordum tüm vücudunu.

"Sen gördüğüm en muhteşem şeysin Jisung"

Çaktırmadan süzmeyi bırakıp gözlerine bakmıştım. Parlıyorlardı, hiç olmadığı kadar parlıyorlardı.

"Sende benim gördüğüm en fevkalade insansın bebeğim, seni düşünebileceğinden bile çok seviyorum"

Gözünden süzülen bir kaç damla suratıma düştüğünde ellerimi kurtarıp boynundan tutup kendiminkilere bastırmıştım dudaklarını.

Benim yüzümden ağlasın istemiyordum. Beni ne kadar çok sevdiğini biliyordum ve bunun yüzünden ağlamasını istemiyordum.

Onu asla bırakmayacaktım. Ne olursa olsun, asla.

Ağlaması hafiflediğinde dudaklarımızı ayırıp konuşmuştu.

"Sen beni ağlattığına göre şimdi ben de seni bu altımdaki sertlikle ağlatıcam, sevgilim"

Güldüğümde kalkıp beni kucağına almıştı. Odaya gidene kadar gözlerini gözlerimden ayırmamıştı. Odaya geldiğimizde beni yatağa yatırıp geri çekilmişti.

Altındaki eşofmanı çıkarıp sadece boxerıyla kalmıştı. Boxerından bile aletinin büyüklüğü rahatça belli oluyordu.

Tekrar üstüme çıktığında bu sefer beni soymaya başlamıştı fakat aşırı yavaş davranıyordu. Arada eliyle penisimi okşayıp daha da yükselmemi sağlıyordu.

"Ahhm, Minho- yavaş davranmayı bırak!"

"Gece uzun bebeğim, merak etme daha çook hızlanacağım"