20. Bölüm | Poyraz

56 8 1
                                    


Berna'nın beni yolda görmesiyle kolumdan tutmuştu. "Tuana, ne oldu sana böyle?" sesinden şaşkın olduğunu gayet iyi anlıyordum. Beni böyle görmeyi beklemediğinin de farkındaydım.

"gidelim buradan." Dedim sadece.

"Burak mı bir şey yaptı? Neden bu haldesin?" dedi hem yürüyüp hem sorgulamaya devam ederken.

Cevap vermezken yolda bizi Berna'nın platonik aşkı Poyraz'ın görmesiyle durdurulmuştuk.

"kızlar ne oluyor, Tuana iyi misin?" dedi bir ağır abi tavrıyla.

"şimdi değil Poyraz, sonra geçersin dalganı." Dedi Berna. İlk defa onu terslediğini duyuyordum. Bu da fazlasıyla beni şaşırtmıştı ama kendi derdimden çok da odaklanamamıştım maalesef.

"gelin benimle, böyle sokak ortasında ağlayamazsınız bayram günü, Hülya teyzenin sizi görmesini mi istiyorsunuz?" dedi Poyraz.

"istemez Poyraz, ayrıca kayınvalidenle de böyle konuşma." Demesiyle buz kestim.

"ne dedin sen?" dedim. Hülya'nın tek kızı vardı o da Derya'ydı.

"sonra anlatırım canım, seni şimdi güzel bir yere götürelim."

"hayır hayır," dedim burnumu çekerken. "olay tam da bu, Poyraz yoksa sen Derya'yla..." dediğim sırada sözüm kesildi.

"evet." Dedi Poyraz sadece.

"o Derya benim kocama asıldığı için bu haldeyim ben!" dedim sesimi yükseltirken.

İkisinin de yüzü bir anda don keserken birbiriyle saniyelik bakışsalar da sonra bakışlar bana döndü.

"benimle gelin, böyle uluorta olmaz, dükkanda konuşalım." Dedi Poyraz.

Kimseden ses çıkmazken onu takip etmeye başladık. Bir bağlantı olduğu kesinleşmiş olmuştu.

Kapalı olan dükkanı Poyraz açarken birlikte girdik. Ardından arkadan tekrar kapıyı kilitledi.

"burda durmayın, arka tarafa geçelim, bir gören olmasın şimdi." Dedi Poyraz.

İkimizden de ses çıkmazken dediği gibi arka tarafa geçtik. Koltuklardan birine otururken Berna da tam yanıma oturdu.

"Tuana, farkındayım kötüsün ama bana ne olduğunu anlatabilir misin lütfen?" dedi Poyraz bir şişe suyu açıp önüme koyarken.

"bayramlaşmak için hep birlikte Burak'lara geçecektik. Onların akrabasındaydık. Benim de şarjım bittiği için eve şarjımı almaya gittim ama bizimkiler evde olmayınca Burak'ı da alıp onlara gideyim düşüncesiyle camiiye gittim." Diyip yutkundum. "başta sadece konuşuyorlardı, sonra bir anda Derya, Burak'a sarıldı. Ben de haliyle gidip müdahale ettim." Dedim.

Olanları tekrar hatırlamak gözlerimden daha çok yaş gelmesini sağlarken Poyraz'ın düşünceli bir hali vardı.

"sen neden sözlüne sahip çıkmıyorsun da elin kocasına sarılmasına izin veriyorsun?" dedi öfkeyle Berna.

"bekçisi miyim ben onun?" dedi Poyraz ters cevap verirken.

"sözlüsüsün ya, nasıl sözlüsünüz orasını da bilmiyorum gerçi, elin adamlarına sarılacak kadar geniş..." Berna'nın sözü kesildi bir anda Poyraz tarafından.

"sanki isteyerek mi sözlendim kızım, kes artık sözlü sözlü demeyi, istemiyorum ben o kızı. Hülya'nın annemin aklını çelmesiyle olmuş, benim haberim bile yoktu." Dedi öfkeyle.

Berna nefesini tutuyordu adeta. "sen de hayır diyemedin mi o zaman?" dedi daha sakin olması gerektiği yerde olayı alevlendirirken.

"sana diyorum ki haberim yoktu, bir anda misafirliğe gidilecek diye gittim, sözlendin dediler, ne dememi bekliyordun? Zaten açığını bulmaya çalışıyordum, o da bugün ortaya çıktı."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 12 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KavuşumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin