Kavuşum

3. Bölüm | Gökten Gelen

Hoca şaşkınlığını üzerinden atamamışken "ben sizi birlikte beklemiyordum açıkçası, yollarınız nasıl kesişti çocuklar?" dedi.

"hocam aslında ben de sizin öğrenciniz olmasını beklemiyordum Tuana'nın." Dedi Burak.

"ben de bilmiyordum, buraya geldiğimde anladım." Dedim.

"dün bir konuda konuşmak istediğini söylemiştin, konu Tuana mı?" dedi Kadir hoca gülümserken.

"hocam aslında en başından size anlatmak daha doğru olacak. Zaten o zaman nasıl tanıştığımızı, neden burada olduğumuzu daha iyi anlayacaksınız." Dedi Burak.

"peki, anlatın bakalım." dedi Kadir hoca arkasına yaslanırken.

Burak her şeyi anlatıp arkasına yaslanırken kendimi yeniden ağlamamak için zor tutuyordum.

"anladım." Diyerek iç çekti hoca. "aslında şu an evlisiniz. Nikah sizin için kıyılmış."

"hocam ne ailelerimizin haberi var bu durumdan ne de bir başkasının. Biz sadece vekalet aldık diye yaptık bu nikahı. Biz şimdi boş..." hoca anında sözümü kesti.

"o kelimeyi söyleme Tuana, çünkü evli insanların o kelimeyi şakasına bile kullanmaları evliliklerine zarar veriyor." Dedi hoca.

"hocam biz zaten evlenmek istemiyorduk ki ama, o yüzden illaki sonu bu olacak." Dedim.

"bakın çocuklar, bunu direkt o şekilde düşünmeyin. Aslında ikiniz de vekalet almışsınız ama biriniz imam olduğu halde buna engel olamamışsınız. Demek ki kaderinizde evlenmek zaten vardı. Allah sizin nikâhınızın, böyle hayırlı bir eylemin olmasını istemeseydi iki dağı yerinden oynatsanız da evlenemezdiniz. Şartları da yerine getirmişsiniz zaten. O yüzden ilk iş ayrılmayı düşünmeden önce bu işin hayırlı tarafından bakın. Önce ailelerinize durumu izah edip duyurun. Durumu ölçüp tartın." Dedi.

"hocam aklımızda ikimizin de evlenmek diye bir şey yoktu. Uzun zaman evlenmeyi de düşünmüyordum. Gökten düşer gibi oldu. Kendi rızamızla kabul etmiş olsak da gerçekten nikah geçerli midir?" dedi Burak.

"ne güzel dedin bak, aklınızda yoktu ama gökten gelmiş gibi oldu." Diyerek gülümsedi hoca. "ikinizi de az çok tanırım, ikiniz de dersimde yer aldınız, çokça sohbetlerimiz de oldu, ikinize de söylüyorum, önce iyice ölçüp tartın, sonra karar alın. Ailenize de olayı güzelce izah edin. Ailelerinizin de hala rızası olmazsa o zaman istediğinizi yaparsınız." Dedi hoca.

Kısa süre birbirimizle bakıştık. Açıkçası böyle bir cevap beklemiyordum. Evli olsak bile beni hemen burada boşar diye düşünüyordum.

"ayrıca aklınızdan çokça boşanmayı geçirmeyin çocuklar, eğer devam etmeye karar verirseniz evliliğiniz zarar görerek başlamayın." Dedi hoca aklımı okumuş gibi. Başımla onayladım.

"hocam eğer olmazsa başka birisiyle evleneceğim zaman ona bu durumu açıklamam gerekir mi?" diye sordum.

Hocanın gülümsemesi genişlerken keyifli gözüküyordu.

"karşında kocan var Tuana, onun yanında başka bir adamdan bahsetmen ne kadar doğrudur bilemem ama eğer dediğin gibi olursa bu sana kalmış bir şey tabiki. Ben yine de sana söylemeni tavsiye ederim. İçin rahat olur en azında." Dedi hoca.

Kızarmaya başlamıştım. Karşımdakinin hiç kocam gibi hissetmiyordum, kocam diyince bile içimde garip bir şeyler oluyordu. Evliydim gerçekten. Bu düşünceye alışmak bile uzun sürecekti.

"tavsiyeniz için teşekkürler hocam." Dedi Burak.

"ne demek çocuklar, eğer düğün yaparsanız beni çağırmayı da unutmayın, çok sevinirim." Dedi.