16. Bölüm | Kahve

72 6 0
                                    


Berna hem hazırlanmama yardımcı olmuş hem de ayrıntıları öğrenmek için bana baskı yapıyordu. Her şeyi tane tane ona anlattıktan sonrasında içi ancak rahat edebilmişti. Eğer onu sevmediğimi bilseydi büyük ihtimalle kesinlikle benim evlenmeme, hatta bugün nişanlanmama izin vermezdi. Beni ilk kaçıracak kişi o diyebilirdim. Gerçekten deli bir kızdı. Şakam yoktu. Onun hiç yoktu.

"bir saattir anlatıyoruz da bir fotoğrafı yok mu?" diye sordu Berna heyecanla.

"profilinde vardı." dediğimde bana bayıkça baktı.

"birlikte çekinmediniz mi hiç?" dedi.

"daha fırsatımız olmadı, bugün çekiniriz artık. Sen de dolabımdan bir şeyler giyin, benimlesin bugün haberin olsun." Dedim.

"orası kesin de aç eniştemin fotoğrafını." Dedi heyecanla elime telefonumu tutuştururken.

Hemen açarken eline verdim telefonu. Dikkatle inceleyip suratıma bakarken sonra yeniden telefona döndü. Yanlış bir şey mi açtım diye ben de telefona bakarken onun fotoğrafını açtığımdan emin olmuştum.

"kızım sen bunu nereden buldun?" diye sordu.

"camiden." Dediğimde kahkaha attı.

"şaka maka camiden bulduğuna inanamıyorum. Zaten sürekli camilerde gezmenden kısmetinin oradan çıkacağından anlamalıydım ama bu kadarını da beklemiyordum bak." Dedi.

"ben de hiç camiden beklemiyordum doğrusu ama oldu bir şeyler işte. Şimdi mutlu muyuz, mutluyuz, sonuca bakalım." dedim telefonumu alırken.

"önemli olan da orası zaten. Eniştem diye demiyorum ama turnayı durdun durdun gözünden vurdun. Evlenmiyicem dedikçe ben seni 40'larda evlenirsin diye hayal ediyordum." Dedi yeniden kahkaha atarken.

"senden önce evleniyorum ama." dediğimde şaşkınca bana bakıyordu.

"belli oldu mu tarihiniz?" diye sordu merakla.

"şu an değil ama bayramdan sonra almaya gideriz diye tahmin ediyorum. Tahminimiz mezun olduktan sonrasında ama." dedim.

"baya baya yakın o zaman." Dedi düşünceyle.

"ne oldu?" dedim duraklamasını kastederken.

"ne bileyim, bu kadar hızlı olmasını da beklemezdim ama senin adına sevindim. En azından severek evleniyorsun." Dedi.

"seninki nasıl?" diye sordum merakla. Mahalleden bir çocuğa küçüklüğümüzden beri aşıktı ve çocuk hiçbir şekilde onu görmüyordu. Berna da kendini bu yüzden okumaya vermişti. Ben de evlenmiyicem nasıl olsa diye okuyordum zaten. Kafamızı dağıtıyorduk aklımız sıra ama öyle olmamıştı hesap.

"aynı, normal yani. Kendi yolunda gidiyor. Sanırım Hülya buna bir kız bulmuş ama reddetmiş. Hayır ne beni görüyor ne de bir kızla birlikte anlamıyorum." Dedi hüzünle.

"bence artık gay olmasından şüpheleniyorum o çocuğun ama o tarzda da değil. Acaba o da bizim gibi mi?" diye sordum.

"yani olabilir aslında ama gelsin ben ona cenneti yaşatayım." Dedi gülümserken.

"orasından şüphem yok." Dedim ben de gülümserken.

"bizim gibi diye düşünüyoruz falan ama okumuyor da, orada öylece tıkılıp kaldı."

"çocuk okudu zaten ama mesleğini yapmıyor sadece. Ayrıca şu an yaptığı iş de çok güzel." Dedim.

"güzel olmasına güzel. İsterse hiç çalışmaz ben ikimize de bakarım zaten." Dediğinde birlikte kahkaha attık.

KavuşumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin