18. Bölüm | Gaye

72 7 0
                                    


Burak'ın gidişinin üzerinden 1 hafta geçmişti ve bugün bayramdı. Onu fazlasıyla özlediğimi her fark ettiğimde kendimi mesaj atarken buluyordum. Bugünse sabah ezanıyla gelmişti ama bir türlü birbirimizi görememiştik. Bora bayram namazında gördüğünü söylemişti sadece. Gece de yolda araba kullandığından çok konuşamamıştık. Sadece birkaç dakika iyi ve yolda olduğunu öğrendikten sonrasında telefonu kapatmıştım. Yani neredeyse 48 saatten fazladır doğru düzgün konuşamamıştık.

Bu bir hafta içinde annemlerle birlikte birkaç kere eve gitmiştik, yani bizim evimize. Annem ve Selma teyze de fikirlerini söylese de Burak'la yaptığımız plan daha çok içime sinmişti. En azından kafamda canlandırdığımda gerçekten sevdiğim bir düzen olmuştu. Bu konuda kimsenin müdahale etmesini istemiyordum. Ufaktan bunu dile getirmiştim, hatta anneme dekorasyon zamanına kadar kimsenin karışmamasını istediğimi söylemiştim. Daha sonrası için de çok fazla karışacaklarını sanmıyordum ama baştan kimsenin kalbi kırılmadan dile getirmiştim.

Sabah namazından sonrasında hazırlanmıştık hep birlikte. Ailecek güzel bir kahvaltının ardından aile ziyaretlerine yola çıkmıştık bu gidişle akşama belki görürdüm Burak'ı. O son görüşmemizde, hiç olmadığı kadar yakınlaşmamız gerçekten aklımı başımdan almıştı. Sanki birbirimizle çocuk gibi didişiyorduk ama aynı zamanda da çok fazla seviyorduk gibime geliyordu. Ona kıyamıyordum, gördüğüm kadarıyla da o da bana kıyamıyordu.

Nedenini bilmediğim bir şekilde büyük halamda öylece otururken bulmuştum kendimi. Herkes muhabbet içindeydi ama aklım başka yerde olduğundan beni çekmiyordu sohbetleri.

"Tuana." Diye seslendi küçük halam.

"efendim hala." Dedim başımı halının desenlerinden kaldırırken.

"nişanlanmışsın kuzum, tebrik ederim." Dedi.

"teşekkür ederim hala." Dedim gülümserken.

"damadımızı ne zaman görürüz?" diye sordu büyük halam merakla.

"yakışıklı mı?" diye arkasından hemen bir soru daha sordu büyük halamın kızı Gaye.

"o nasıl söz?" dedi hemen küçük halam.

"o da şu an akraba ziyaretlerinde, sanırım bugün göremeyeceksiniz." Dedim Gaye'nin sorusunu es geçerken. Patavatsız kız. Benim kocamın yakışıklılığından sana neydi acaba.

"olsun kuzum, sen mutlu ol yeter ki." Dedi küçük halam.

"sağol hala, inşallah." Dedim.

O sırada telefonum çalarken Burak'ın aradığını gördüm, önce şaşırsam da ayağa kalkıp mutfağa geçtim. Hızla telefona yanıt verirken neden aradığını aşırı derecede merak ediyordum.

"efendim?" dedim.

"güzelim, nasılsın?" sesi kulaklarıma dolarken gülümsemeden duramayacağımı anlamıştım.

"iyiyim, sen nasılsın?" dedim.

"ben de iyiyim, akraba ziyareti bitmiyor ki geleyim yanına ama bak ne diyicem, eğer Zehra annemler izin verirse bizim akrabalar seni çok merak ediyor, sen de gelmek istersen alayım seni."

Kararsızlıkla bir sessizlikte düşünürken iç çektim. "bizimkiler de seni çok merak ediyor, anneme sormam gerek, eğer izin verirse bizimkiler de seni görmüş olur. Birazdan arıyayım seni, olur mu?"

"olur, bekliyorum." Dedi.

Telefonu kapatıp salona dönerken annemin büyük halamla bir şeyler konusunda çok derin konuştuğunu görmüştüm ama sesimi duyurmam gerekiyordu. Yanına giderken hafifçe kulağına eğilip durumu anlattım.

KavuşumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin