1. Bölüm | Vekalet

277 9 2
                                    

Namaz vaktini kaçırmamak adına hemen mahalledeki camiye girdim. Yoksa keraat vaktine girecekti ve ben de bunu hiç sevmezdim. Zaten sevabı da kalmıyordu ya öyle, neyse. Hızlıca çantamdan namazlıklarımı çıkartıp giyindikten sonra tek başıma koskoca camide namaz kıldım.

Tesbihatımı yaparken neden kadınların normal vakitlerde de camide namaz kılmadıklarını her zaman merakı içindeyim. Camii gezmeyi her zaman çok severdim. Etrafı incelemeyi, maneviyatın verdiği o huzura bayılırdım. Çoğu zaman girdiğim camiilerden saat doldurmadan çıkmazdım. Oturur dua eder, etrafı izler, Kur'an okurdum.

Artık yorgun olduğumdan eve gitmem gerekiyordu. Bugün o kadar uzun kalamazdım. Zaten evimin sokağında olan camiiydi.

Namazlıklarımı katlayıp çantama koyduktan sonra saçlarımı düzeltip dışarı çıktım. Daha ayakkabılarımı giyinirken yanıma bir amca geldi hızla. Bu kadar aceleci davranması beni şaşırtsa da bir şeye ihtiyacı vardır belki düşüncesiyle dinlemeye başladım.

"kızım kusura bakma rahatsız ediyorum ama müsaitsen senden bir şey rica edebilir miyim?" diye sordu. Endişeli hali gözümden kaçmazken ayakkabılarımı giymeyi bırakıp doğruldum hemen.

"buyur, bir problem mi var amca?" dedim merakla.

"bugün benim kızımın imam nikahı var, ufak bir kaza geçirdiğinden dolayı hastaneye kaldırıldı." Dedi.

"çok geçmiş olsun, sizin için ne yapabilirim?" dedim ne yapacağımı bilmeden.

"kızım size vekalet verse, onun yerine imam nikahına katılır mısın?" dedi.

Ne diyeceğimi bilemezken elim ayağıma dolaştı, "yani, bilmem ki, olur mu öyle?" dedim şaşkınca. bu sefer ben telaş yapmıştım nedensizce. Reddetsem zaten zorlayacak hali de yoktu, sadece rica ediyordu. 

"oluyor kızım, ben ararım görüntülü konuşursunuz, kızım vekaleti sana verir. Damadımın vekilini bulduk ama kızımınki kaldı." Dedi.

"ben bir annemin rızasını alsam olur mu?" dedim hala şaşkınlığımı üzerimden atamazken. Hayatımda duyduğum en çılgınca şeydi, böyle bir şeyin varlığından bile haberim yoktu doğrusu.

"olur olur." dedi biraz yanımdan uzaklaşırken.

Telefonla annemi ararken sonuna kadar çaldırdım, anneler neden bu telefonları her zaman geç açarlardı ki?

Telefon açılır açılmaz anneme hızlıca durumu anlattım. Annemden ses gelmezken "alo?" dedim orada olduğunu kontrol etmek istercesine.

"burdayım da bilemiyorum." dedi düşünceyle. "Tamam yap."

"sıkıntı olmaz değil mi?" dedim tereddütle.

"bu olan bir şey zaten, bir şey olmaz. Seni etkilemez yani korkma." Dedi gülerken. "dua edelim de etkilesin ama. Evde kalacaksın bu gidişle."

"o nasıl dua ya, ben okuyorum bir kere." Dedim.

"bir mezun olamadın zaten, neyse hadi, bekletme." Diyerek telefonu kapattı yüzüme.

Amcanın yanına giderken o da bana hızla gelmeye başladı.

"nasıl vekalet alacağım?" diye sordum merakla. Hem merak ediyordum hem de biraz gergindim doğrusu. Her gün birinin vekaletini alıp nikaha onun yerine kıydırmıyordum ne de olsa.

"ben telefonda arayacağım, sana vekalet verecek zaten." Dedi.

"tamam." Dedim aramasını beklerken.

O görüntülü olarak kızını ararken karşımda gerçekten başından yaralanmış, hastane yatağında yatan genç bir kadın vardı.

"selamünaleyküm." Dedi kız gülümsemeye çalışırken.

KavuşumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin