21. BELKİ BİR GÜN

875 99 23
                                    

Keyifli okumalar!!! Başlamadan önce oy vermeyi ve satır aralarını doldurmayı unutmayın🤍

21. BÖLÜM: BELKİ BİR GÜN

Yüzyüzeyken konuşuruz~ Ne fark eder
Sabrina Claudio~ Put on Repeat




Bitmesin bekliyordum.
İkisinde konuşmalarının bitmesini bekliyordum.
Dilâ'ın bir şeyler konuşmak istediği belliydi o yüzden arabaya geçmek istemiştim. Cihangir yanında kalmamın sorun olmayacağını söylede de kabul etmemiştim.

İki dakika olmuştu ama zaman geçmiyordu.

Cihangir hiç konuşmadan Dilâ'yı dinliyordu, arada ona cevap veriyordu. Dilâ konuşurken yüzünde hiçbir ifade belirmiyor beton gibi bir yüzle onu dinliyordu.

Masal uyku sersemi bazen sesler çıkartıyor sonra uykusuna geri dönüyordu. Acaba annesinin şu an dışarıda olduğunu bilse nasıl tepki verirdi? Sevinirdi sanırım.

Konuşmalarının bittiğini hissettiğim ân Dilâ'ın bir sözü Cihangir'in gözlerinden ateş çıkmasına sebep verdi. Öfkeli gözlerini Dilâ'ya çevirip işaret parmağını kaldırdı. "Sakın, onun adını ağızına anma." Demişti. Bu sözleri o kadar tane tane söylemişti ki dudaklarını okurken zorlanmamıştım.

Sanırım Dilâ, Masal'dan bahsetmişti.

Dilâ'ın sırtı bana dönüktü, Cihangir'in bakışları bana doğru kayınca göz göze geldik. Yüzünde temkinli bir ifade vardı, öfkeli bakışları bana kaydığında yerini yumuşak bir ifade aldı. Bu durumdan rahatsız olduğumu hissediyordu, ki bu çok normaldi. Böyle hissettiğimi düşünmemesi için tebessüm ettim.
Yanımda rahat olmasını ve rahatsız hissetmediğimi görmesini istiyordum.

Dilâ'nın bakışları omuzumun üzerinden bana doğru kaydı. Dolgun dudaklarını yavaşça aralayıp dudaklarını okuyabileceğim bir şekilde konuştu.
"Artık onunla mı?" Diye sormuştu.

Cihangir bir an bile bakışlarını benden ayırmadan konuştu. "Hep onunlaydı, en başından beri olması gerektiği gibi."

Dudaklarını okuduğumu anlamıştı. Bildiği için anlaşılır bir şekilde konuşmuştu. İçimi tuhaf ama hoş bir his belirmişti. Bir şekilde aramızdakileri Dilâ'ya ispatlamış gibi mi olmuştu? Zaten öyle değil miydi? Biz artık sevgiliydik ve bunu gizlemiyorduk.
Tamam babamdan gizliyorduk ama dışarıdan bakıldığında sevgili olduğumuz bariz belliydi.

Cihangir başka bir şey söylemeden arabaya doğru geldi. Dilâ hâlâ olduğu yerdeydi. Cihangir arabaya bindiğinde vakit kaybetmeden arabayı çalıştırdı. Emniyet kemerimi takmak için kolumu arkaya attığımda gözlerim camdan dışarıya takıldı.

Dilâ bize doğru dönmüştü ve bakışları sadece benim üzerimdeydi. İtiraz edemezdim, gerçekten çok güzel bir kadındı. Ama bu hayatta güzellik artık bir şey ifade etmiyordu. Küçükken bize misafirliğe gelen teyzeler beni severken, "Maşallah çok güzel," tarzı kelimeler kurduğunda annem sadece, "Bahtı güzel olsun," derdi. Küçükken bunu anlamazdım ama artık anlıyordum.

Dilâ güzeldi ama bahtı güzel değildi. Belki de ayaklarına paspas olacak adamı eliyle itmişti.
Artık çok geçti. Şimdi istediği kadar Cihangir'i geri isteyebilirdi. Ne ona geri dönecek bir Cihangir, ne de onun yaptığı gibi elimle iteceğim bir Cihangir vardı.
Artık o benimdi.
Cihangir gitmek istese bile onu ben göndermezdim.
O benimdi ve gitmesine izin vermezdim.

Öfke hissi içimde belirmişti. Şimdiye kadar Dilâ'ya karşı içimde ne bir öfke ne de bir kıskançlık belirmişti ama durup dururken bu his neydi?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 27 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SAUDADEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin