Kısacık bölümle keyifli okumalar...🤍Uzandığım yatakta sola doğru dönüp gözlerimi yavaşça araladım. Yüzümü buruşturup etrafıma baktım, eşyalarım hemen karşımdaydı ve akşam olmuştu. Volkan'la otele geldikten sonra komutanından gelen telefon yüzünden tekrar üsse dönmek zorunda kalmıştı. İşim fazla sürmez demişti, o gelene kadar odada oyalanmıştım. Telefonla oynarken de uykuya dalmış olmalıydım.
Yastığın altından telefonumu çıkartıp ekranını açtım. Teyzem ve Berivan'dan çağrı vardı ve beni onların cevapsız çağrıları endişelendirmiyordu. Asıl Murat amca beni ne aramıştı ne de mesaj atmıştı. Döndüğümde beni iyi bir azar bekliyordu.
Teyzeme iyi olduğumu söyleyip Berk'i bol bol öpmesinin söylemiştim. Eve dönmüşlerdi ve gelen eşyaları yerleştirmişlerdi.
Berivan bugün Cihangir ve Masal'la vakit geçirmek için lunaparka gitmişlerdi. Deli gibi ne yaptıklarını merak etmemde aramamıştım, yine özel bir anlarını bozmak istemiyorum. Masal'da yanlarında ama ne yapacakları belli olmazdı. Berivan'a da iyi olduğumu belirttiğim bir mesaj atmıştım. Dakikasında mesajıma geri dönünce kısa bir muhabbetten sonra telefonumu kapatıp yan tarafıma attım. Uyumuştum ama hâlâ biraz uykum vardı.
Hava kararmıştı ve ben bu odada yalnızdım.
Küçüklük anılarım anında beni tetiklemişti. Ya elektrikler giderse? Karanlıkta kalmaktan hoşlanmıyordum. Yanımda biri olmalıydı. Telefonumu attığım yerden alıp rehberden Volkan'ın adına basıp aradım. Açacağından pek emin değildim ama dördüncü çalışta açıldı.
"Selin?"
"Volkan ne zaman geleceksin? Burası çok sessiz ve odada yalnızım."
Mızıkçı bir kız olmak istemiyordum ama sesim öyle çıkmıştı. Bir çok kez tek başıma evde kalmayı deneyip bu korkumun üstesinden gelmeye çalışmıştım ama olmamıştı.
"Şimdi yola çıktım. On dakikaya oradayım, bir şey ister misin?" Diye sordu.
Acıkmıştım ve otel menülerinden nefret ederdim.
"Tavuklu pilav al bir yerden, acıktım ve burda adım kadar eminim ki tavuklu pilav yoktur."
Olsa bile yemezdim zaten."Tamam bulup geliyorum."
Telefonu kapatacağını anladığımda nefesimi tuttum.
"Volkan."Bir kapının kapanma sesini duydum. Büyük ihtimalle arabaya binmişti.
"Efendim?"
"Çabuk gel."
Telefonu kapatıp tekrar yatağın üzerine attım. Volkan tavuklu pilav bulana kadar gelmezdi, keşke bulunması daha kolay bir şey istedeydim. Yatakta yan dönüp dizlerimi karnıma doğru çektim ve gözlerimi camdan dışarıya doğru çevirdim. Yıldızları camın önünde ki ağacın dallarından arkasından görebiliyordum. Bu görüntü bana küçüklüğümü hatırlatmıştı.
Babam yine içip eve gelmişti ve anneme bağırıyordu.
Uykuya ne zaman dalmak üzere olduğumda sürekli babamın bağırışıyla uyanırdım sonrasında da uyku tutmazdı. Yatağım camın tam altında olduğu için gökyüzünü rahatça görebiliyordum. O geceler dışarıda yıldız varsa yıldızları izlerdim, yoksa öylece gökyüzüne bakardım.O gece.
Beni bayıltana kadar dövmüştü. Son nefesimi vereceğimi düşünmüştüm, beni dövdükten sonra çöp gibi odama atıp kapıyı üzerime kilitlemişti. Neden dövmüştü ki? Hatırlamıyordum bile, o yaşımda ona ne yapmış olabilirdim? O geceden sonra ne karanlıkta kalabilmiştim ne de evde tek başıma. Çünkü o gece beni odaya kilitledikten sonra annemi de alıp bir yere götürmüştü ve gecenin bir yarısı evde tek başıma kalmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAUDADE
Teen FictionBerivan Meran yirmi üç yaşında psikolojisi öğrencisiydi. Babası emekli Savcı, abisi Özel Kuvvetlerde görev yaparken annesi ev hanımıydı. Sakin ve düzenli hayatı 2022 yılının kış ayında ansızın altüst olmuştu. O hayatına girmişti, Cihangir. Cihang...