SİLİNİŞ

14. DÜŞÜŞ

Okunma sayısı tahmin ettiğim gibi çıktı oy verdiğiniz için teşekkür ederim. 🫀 simdiii 75 oy isteme zamaniii. Aktifligi yükseltmemiz lazım.

Yorumlar da çok önemli arkadaşlar ^-^
-

Kaçmalısın. Burada sana huzur yok.

Önemsememiştim. Hâlâ da önemsemiyordum zaten. Fakat bir anlığına ciddiye almaya çalıştığımda bile nereden kaçmam gerektiğini veya nerede bana huzur olmadığını çözemiyordum.

Burada sana huzur yok.

Peki bana nerede huzur vardı ki?

Bu huzur denen şey, tam olarak neydi?

§

Spor salonundan içeriye girdiğimde, ilk olarak beni resepsiyonda görev gören Senem karşılamıştı. Bakışları beni küçümsermiş gibi üzerimde gezinirken suratında da aynı zamanda küstah bir gülümseme hakimdi. "Nihayetinde gelebildin?"

Kaşlarım istemsiz çatılırken "nihayetinde?" Diye sordum onun taklidini yaparak.

"Evet, nihayetinde." Çenesini kaldırıp bana üstten bakmaya çalıştı. "Sabahtan beri iki vardiya yapıyorum senin yüzünden!"

"Bana sesini yükseltme," dedim ani bir soğuklukla. "Ayrıca bu benim istediğim bir şey değildi. Hem sana hesap verecek falan da değilim."

"Ben senin bu tavırlarının nedenini çok iyi biliyorum." Alayla güldü. "Hala Yalkın'ı düşünüyorsun. Değil mi?!" Yemin ederim ki ona, onu aldattığını yüzüne vurmamak için zor tutuyordum kendimi. Önceden de söylediğim gibi, onu buna karşı temkinli bir hale getirmek istemiyordum.

"Düşünmüyorum," dedim ve bu kez ben alayla sırıttım. "Fakat senin nasıl bir insan olduğunu düşünebiliyorum."

Kaşları anlamak istercesine çatıldı. "Nasıl yani?"

"Bir erkek uğruna arkadaşını satmış birisine ne denir?" Şaşkınca kalakaldığında gülümsedim, "cevabı bildiğine sevindim."

"Ne yapsaydım? Sırf sen benden önce Yalkın'dan hoşlandın diye geri adım mı atsaydım?" Güldü. "Ulaşamadın ve bitti. Zırlamanın alemi yok. Eğer gerçekten dost olan sen olsaydın, bu durumu kabul eder ve sorun etmezdin."

Kollarımı önümde kenetleyip ona iğreniyormuşum gibi bir bakış attım. "Gözümde daha fazla düşemiyorsun Senem. O kadar aşağıdasın ki, daha fazla çabalama."

Bunları konuşmak anlamsızdı fakat geçmişte yüzüne karşı söyleyemediğim şeyleri söylemek istiyordum sadece. Yaptıkları belki onun yanına kâr kalacaktı fakat en azından düşündüklerim kalsın istemiyordum.

"Evet, belki seni sevdi ve bir ilişkiniz oldu. Buraya kadar her şey normal. Fakat o, senin arkadaşının hoşlandığı kişiydi. En azından benim sayemde tanımış olup da 'belki aranızı yaparım' bahanesiyle yaklaşmasaydın şu an sana hak veriyor olabilirdim."

Senem duraksadı, dudakları birkaç kere açıldı fakat asla cevap veremedi. Zaten ben de daha fazla yanında kalmaya dayanamayıp oradan ayrıldım.

§

Fitness bölümümüz gayet büyük ve nereden baksak, aynı anda 100 kişiye hizmet sağlayacak kapasiteye sahip oldukça konforlu bir alandı. Bazı müşterilere eşlik eden kişisel antrenörlerin yanında bireysel olarak çalışma gösteren üyelerimiz de vardı. Bu, tamamen kişinin kendi tercihine göre değişen bir şeydi. Benim bugünkü işim ise, fitnessa yeni başlamış bir üyemize ekipmanların kullanımını ve neyin neye yarar sağlayacağını açıklamaktı.