18. HİS

383 90 63
                                    

Sınır: 80 oy. 🎀 (biraz kısa oldu ama :((( dolmasa bile erken atmaya çalışacağım.
-

İntihar etmek hakkında ne düşünüyorsun?"

"Bilmem, bu konunun yanından bile geçilmemeli, bahsi bile yapılmamalı."

Öyleyse neden yaptın Yalkın?

Tamam, şu anın şartları ve dört yıl sonranın şartları aynı olmayacaktı. Bunun bilincindeydim fakat dört yılın sonunda ne olmuştu da kendini bu düşüncelerinin dışında bir hale sokmuştun?

Bilemezdim. Kimse, kimsenin neler yaşadığını veya nasıl bir fırtınaya göğüs gerdiğini bilemezdi. Herkesin hayatında belirli karışıklıklar ve düzensizlikler vardı. Bazıları bunların üstünden kolaylıkla gelebilirken bazıları ise hiçbir şekilde üstesinden gelemez, veya gelmesi için elle tutulur bir sebep bulamazdı.

Öyleyse sana gerçekte ne olmuştu Yalkın?

§

Gözlerimi tekrardan kaynağı belirsiz bir ürperti yüzünden açtığımda, örtümü boğazıma kadar çektim ve uykulu uykulu oflamaya başladım. Bu neredeyse üçüncü oluyordu. Nedendir bilinmez ama kendimi çok garip hissediyordum. Sanki... sanki biri beni izliyormuş gibiydi.

Karanlığa alışmış gözlerimi bir oraya bir buraya gezdirdikten sonra en sonunda böyle saçmasapan düşüncelerimin beni korkutmak dışında öteye gidemeyeceğini anlayıp boşverdim. Zaten geçmişe dönmek başlı başına bir delilikken daha fazlasına ihtiyacım yoktu.

Ranzanın boş üst katını fark ettim tekrardan. Nihan'ın oda arkadaşı önceden de söylediğim gibi, henüz gelmemişti. Aslında bu işime geliyordu çünkü bu sayede bu odayı istediğim gibi kullanabiliyordum.

En sonunda uykumun beni ne yazık ki terk ettiğini anlayarak yatakta doğruldum ve koca bir esnemeyle ayağa kalktım. Sonrasında ağzımın bayağı bir kuruduğunun farkına vararak odadan yavaş fakat temkinli adımlarımla çıktım.

Direkt evin koridoruyla karşılaştım. Neredeyse gözlerimin hiçbir yeri göremeyeceği kadar kapkaranlıktı. İlk adımımı attım ve beraberinde de diğerini getirdim. Ellerimi duvarda sürüyerek kendimi mutfağa kadar yol oluşturuyordum. Kapının pervazını hissetmemle bedenimi içeriye attım ve perdenin önündeki birkaç hareketliliği görmemle neredeyse yere tosluyordum.

Nefes alışverişim hızlanırken ellerim ani bir panik halinde ışığı açtı ve sıradan mutfakla karşılaştım.

"Deli miyim neyim?" Diye mırıldandım kendi kendime. İnanın, son zamanlarda bana ne olduğunu anlayamıyordum. Sandıklarımın aslında bir yanıltmacadan ibaret olduğunu anlamak beni bir bakıma sevindiriyor muydu, yoksa içten içe delirdiğimi mi düşündürüyordu, emin değildim.

Gözlerimi birkaç kere, sanki bu düşüncelerimi def ediyormuşum gibi kırpıştırdım ve önüme düşmüş saçlarımı arkama yolladım.

Her şey yolunda. Her şey. Yolunda.

Mini yemek masasının üzerindeki sürahiyi aldım ve mutfak dolabına doğru ilerleyerek içerisinden bir bardak çıkartıp doldurmaya başladım. İçme işlemim, kurumuş dudaklarım adına oldukça iyi gelirken daha fazla oyalanmak istemeyip ışığı kapattıktan sonra koridora çıkmıştım ki-

"Eve yeni mi geçiyorsun?" Nihan'ın odasından gelen sesini duymamla duraksamam bir olurken onun sesinin devamı ise gelmeye devam ediyordu. "Bu kadar geç gitmeni gerektirecek ne vardı peki?"

Gecenin yarısı ve Nihan birinden hesap soruyor. İyi de... bu kim olabilirdi ki?

Nihan'ın odası, neredeyse koridorun en sonunda olmasına rağmen sesini net duyabiliyordum. Ayrıca odasının ışığı kapalı olmasına rağmen uyanık demek oluyordu bu. Bir de böyle öfkeli ve gür sesiyle.

SİLİNİŞ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin