23

2K 87 265
                                    

Sınır 35 oy 100 yorum

O yumuşak bir şekilde öperken ben onun aksine çok sert öpüyordum.

Alt dudağını ısırıp çekiştirirken inledi ve bacaklarımın arasına yerleşip belimden tuttu ve kendisine bastırdı. Dudaklarını çekmesiyle dünyaya geri dönmüştüm.

"Ya" Mızmızlanacağım sırada boynuma eğilip önce burnunu sürttü sonra minik minik öpücükler kondurdu.

Barış: "Çok özledim seni" Öperek göğsüme doğru ilerledi. "Beni sevme diye umursamaz gibi davranmak zorunda kaldım." Kıyafetimden taşan göğüsümü öptü. "Güzelim bu ne ya?" Çekildi ve üstüme baktı. "Sütyen giyip gelsen sırıtmazdı. Bir farkları yok."

"Dikkatini çekmek için" Dudağımı büzdüm.

Barış: "Dikkatimi çekmen için açık saçık giyinmene gerek yok bebeğim." Yanağımdan öptü. "Her türlü dikkatimi çekiyorsun zaten bir şey yapmasan da olur." Elimi tuttu. "Gidelim hadi."

Elini tutup kendime çektim. "Biraz daha öpüşelim."

Kıkırdadı ve burnumu öptü "Yaramazlaşmışsın."

"Seni özledim amaaa" Tişörtünün yakalarından tuttum. "Sadece biraz daha lütfen." Çenesinden öptüm. Bakışları değişmişti.

Barış: "Sadece bir öpücükle bırakmam seni o yüzden gidelim."

"Of" Lavabonun tezgahından indim "Sen git ben de gelirim birazdan."

Barış: "Kapının önündeyim" Başımla onayladım ve çıkmasını bekledim.

Çıktıktan sonra tuvalete girip işimi hallettim, elimi yıkadım ve çıktım. Dediği gibi kapının önünde bekliyordu. Gülümsedim. Elimi tutup dudağımdan öptü fakat çekileceği sırada boşta kalan elimle ensesinden tutup bastırdım ve karşılık verdim.

Duvarla arasına aldı ve sertçe öpmeye devam etti. Kalçamdan kaldırıp kucağına aldı. Kollarımı boynuna doladım aynı şekilde bacaklarımı da beline doladım. Kaşınıyordum hem de çok fena.

Öpüşmemiz iyice derinleşirken çekilip soluklandım. Barış bunu beklemiyor olacak ki gözlerime çaresizce bakıyordu. Onun bu hali sırıtmama neden olmuştu.

Barış: "Devam edelim." Yaklaştığı sırada başımı başka tarafa çevirdim.

"Yeter bu kadar gidelim artık."

Barış: "Sana ne dediğimi hatırlıyor musun? Sadece bir öpücükle bırakmam demiştim."

"Hatırlıyorum ama napıyım seni özledim ve öpmek istedim." Yanağından öptüm. "Ayrıca dün ki maçta çok iyiydin." Tekrar öptüm. "Ödül niyetine de öptüm." Gülümseyerek gözlerine baktım.

Gülümsedi "Her iyi oynadığımda ödül mü vereceksin?"

"Hmm belki?"

Barış: "O zaman bundan sonra otur ve sevgilini izle ama benim formamla." Kucağından indirdi. "Gidelim artık, eğer bir daha öpersen bu sefer kaçışın olmaz." Elimi tutup ilerledi ben de yanında onunla birlikte yürümeye başladım. Berkan baygınlık geçirmese iyiydi.

Bizimkilerin yanına gittiğimizde bizi ilk fark eden Tuğçe olmuştu. Çok şaşırmamıştı ama yanındaki Berkan'ı dürtüklemesiyle Berkan'ın bakışları bize döndü. Ağzındaki içkiyi karşısında oturan Köhn'ün yüzüne püskürttü. Şaşırılacak ne vardı ki? Zaten beklenilen bir durumdu.

Yan masaya geçip yan yana oturmuştuk fakat Berkan gelip ikimizi ittirip ortamıza oturdu. Ayarı yoktu çocuğun.

Berkan: "Ben çok içtiğim için hayal görüyorum değil mi?" Bana baktı. "Değil mi Çağla? Bu Barış değil de Ziyech dimi?" Ağzına sıçıyım Berkan.

Kaçak | Barış Alper YılmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin