24

2K 67 235
                                    

Satır aralarına bol bol yorum yapın lütfen. Bildirim sizlere geldi mi? Lütfen yazar mısınız?

Sınır 35 oy 200 yorum

"Ah! Barış yavaş!"

Barış: "Hayır, uçuracağım seni." Daha hızlı sallamaya başladı. Gülmekten konuşamıyordum bile.

"Düşeceğim." Zincirleri daha sıkı tuttum.

Barış: "Ben düşmene izin vermem."

"Senin eli- ya! Yavaş!!" Salıncağın zinciri kopacaktı onu geçtim takla atacaktım.

Barış: "İyi tamam bıraktım."

"Oh be" Yanımdaki boş salıncağa oturdu ve hafifçe sallanmaya başladı ama ben, ben deliler gibi sallanmaya devam ediyordum Barış yüzünden. "Eskiden dedemde böyle sallardı ve uzaya gideceğimi sanırdım."

Güldü "İşte gerçek olacaktı ama sen istemedin."

"Astronot olmak istemiyorum sağ ol."

Barış: "Karım olmak ister misin?" Sırıtarak bana baktı. Alo 112.

"Daha zamanı var."

Barış: "Olmak istiyorsun yani."

"Kedi!" İşaret parmağımla karşıyı gösterdim. "Pisi pisi." Salıncağı durdurmayı çalışıyordum. "Ya hep senin yüzünden, kedi gidecek şimdi." Tek kolu ile zinciri tutup durmasını sağladı. Şaşkınlıkla ona döndüm.

Barış: "Git sev hadi."

Gülümseyerek kalktım ve hızlıca kedinin yanına gittim. "Bebiş" elbiseme dikkat ederek yavaşça eğildim ve elimi uzattım. Korkarak yanıma geldi ve elimi kokladı. "Sevdir kendini lütfen çok tatlısın." Elime sürtünmesi ile kocaman gülümsedim. Sevmeye başladım. Yumuşacıktı tüyleri. Birinin saçımı okşamasıyla korkuyla geri çekildim ve hızlıca arkamı dönerken Barış'ın sesiyle rahatladım.

Barış: "Korkma güzelim, benim." Saçımı okşamaya devam etti. "Yanında ben olduğum sürece sana kimse bir şey yapamaz. Bundan sonra sen istesen de istemesen de yanında olacağım."

Gülümsedim ve saçımda olan elini tuttum. "Barış şu an bu kediden daha tatlısın biliyor musun?"

Barış: "Hangi kedi? Sen mi yoksa yerde sevilmek için taklalar atan varlık mı?"

Güldüm "Yerdeki" Elini bırakıp kediye döndüm ve sevmeye devam ettim.

Barış: "Kedileri bu kadar seviyorken neden kedi sahiplenmiyorsun? Hem kediler anksiyeteye iyi geliyormuş. Sen onu o da seni tedavi eder."

Kedi iyice sırnaşınca kucağıma alıp kalktım. "O sorumluluğu üstlenebilir miyim bilmiyorum." İşaret parmağını saçıma dolayıp oynadı.

Barış: "Pablo'yu sahiplenmeden önce ben de bu şekilde kendimden emin değildim. Bir de futbolcu olunca oradan oraya gitme durumu oluyor iyice soğuk bakmaya başlamıştım bu konuya" devam edeceği sırada onu kestim.

"Sen Pablo'yu sahiplendin mi? Ben pet shoptan aldın sanıyordum." Gülümseyip yanağımı okşamaya başladı.

Barış: "Herkes böyle düşünüyor ama barınaktan aldım. Arkadaşımla barınağa gittik ve gittiğimde barınağın pet shoptan bir farkı olmadığını anladım. Anlık hevesler için alınmış ve sonradan sokağa atılmış canlar var. Pablo'da bunlardan birisiydi ve küçük olduğu için kendisini koruyamamıştı bir sürü yarası vardı."

Gözlerim dolmuştu. Nasıl bu kadar vicdansız olabiliyorlardı? Sokağa bırakırken hiç mi üzülmüyorlardı? Kedinin boynuma sokulmasıyla gözümden bir damla yaş süzüldü. Barış gözyaşımı silip yanağımdan öptü.

Kaçak | Barış Alper YılmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin