Gittikten sonra balkona çıkıp oturmuştum. Sarılması bir türlü aklımdan çıkmıyordu. Sıcacıktı, çok güzel kokuyordu... kendimi hayallere kaptırmamam lazımdı.
Balkondan çıkıp odama gittim ve üstümü değiştirdikten sonra kendimi yatağa attım. Yine keşke hayallerime dalmıştım. Keşke ben de sarılsaydım bu fırsat bir daha ne zaman elime geçecekti? Sıkıntı ile nefes verdim ve yatağın içine girip tavanı izlemeye başladım bir süre sonrada uyuyakaldım.
...
Sabah kalkıp yine rutin olan duşumu alıp çıktım. Bu sefer oyalanmadan giyinmem lazımdı çünkü bana kahvaltı hazırlayan birisi yoktu. Saçımı tarayıp direkt üstümü giyindim. Hava güzeldi fakat ben hiç havamda değildim. Elime geleni giydim.
Makyaj masama geçip güneş kremimi sürdüm devamında kapatıcı ve ruj sürüp kalktım. Saate baktığımda kahvaltı yapacak zamanımın olmadığını fark ettim. Oflayarak kalktım ve çantamı alıp antreye ilerledim. Artık geçen yaptığım gibi fırıncıdan bir şeyler alacaktım.
Cidden yalnız yaşamak çok kötüydü ilk defa bunu deneyimliyordum. Esma'yı şimdi daha iyi anlıyordum. Daha fazla oyalanmadan evden çıktım fakat onu asansör beklerken görünce kalp atışım yine değişmişti. Kapıyı kapatıp yanına adımladım bir yandan da anahtarı çantama koymaya çalışıyordum.
Bana bakması ile iyice gerilmiştim. Kalp ritmimi bozmak ve kalbimi kırmak dışında başka bir halta yaramıyordu.
Barış: "Günaydın, dün için tekrar tekrar teşekkür ederim. Ne kadar teşekkür et-"
"Rica ederim, kim olsa aynısını yapardı" asansörün gelmesi ile bindim ve en arka köşeye geçtim. O da binip ineceğimiz yeri tuşladı ve tekrar bana döndü. Bir yerimde bir şey falan mı vardı acaba? Ben de ona tek kaşımı kaldırıp baktım.
Barış: "Yorgun gibisin istersen ben bırakayım seni."
Buna da iki yüz verdik maşallah hemen açılmıştı.
"Sana öyle gelmiş"
Barış: "Şu konuşmama muhabbeti ne zamana kadar sürecek can sıkmaya başladı artık."
Oyyyy kıyamammm "Sen yada ben ölene kadar."
Barış: "Aynı yerde çalışıyoruz farkındasın dimi? İllaki muhabbetimiz olacak."
"Haklısın fakat unuttuğun bir şey var sen bana değil Aylin'e gidiyor-"
Barış: "Yok artık Aylin yok. Gitti, tek sen varsın artık" kaşlarımı çatıp ona baktım. Nasıl lan?
Barış: "Sen o konuşmaları gösterince ben de yönetim ile konuştum." Asansör kapıları açılınca çıkmak için adımladım fakat beni durdurmak için önüme geçti. "Takımı ve çalışanları rahatsız ettiğini ve olumsuz yönde etkilediğini söyledim."