10.🕊

282 28 6
                                    

-Felix'ten-

Gece olmuştu. Hyunjin akşam saat 7 gibi çıkmıştı. Şuan salonda televizyon izleyerek oturuyordum. İzlememe izin vermişti! Genelde tv izlerken çok sıkılıyordum ama şuan o sıkıntıdan gram bile yoktu heyecanlı heyecanlı izliyordum.

Reklam başlamıştı ve bende en iyi yaptığım şeyi yapmaya başlamıştım yani düşünmeye. Aslında şuan Hyun evde yokken kaçmak gelmişti aklıma. Plan bile kurmuştum. Planıma göre 'ben bir şeyler yaparak kendimi ciddi bir şekilde yaralamalıydım ki hastaneye götürsünler bende krada birilerinden yardım isterdim yada bir şekilde kaçardım'

Hemen planımı uygulamaya koyuldum. Önce etrafı kontrol ettim. Korumalar görünmüyordu. Hemen mutfağa gittim ve keskin bir bıçak alarak neremi kessem diye düşünüyordum. Derin bir kesik atmalıydım ki dikmek için hastaneye gitmeliydik.

Kesmek için tabii ki de elimi seçtim. Ama üst kısmını. Damarların olduğu bölgeyi. Bıçağı elime götürdüm ve derin bir nefes alarak derin bir kesik attım. Bununla canım yanarken çığlık atmıştım.

"AAHHH!"

Gözlerim dolmaya başlamıştı. Sonunda bir koruma gelince bir elime bir bana bakıyordu.

"Bay Felix! Ne oldu?!"

"Kestim- ahh!"

Hemen yanıma gelip yarama bakmaya başladı.

"Derin kesilmiş efendim, hastaneye gitmemiz gerek"

Diyerek elimden tutarak yürümeye başladi. Oradan bir koruma daha gelip konuştu

"Nereye?"

"Görmüyor musun elini, gastaneye"

"Bay Hwang'ın haberi varmı?"

"Yok. O şuan uçakta telefonlarını açmaz. Bu yüzden haber vermeden gitmek zorundayız, yarası derin baksana şuna kan fışkırıyor"

"Tamam gidelim"

Biraz daha oyalansalar kan kaybından ölecektim resmen.

____________

Acılı geçen yolun ardından sonunda hastaneye varmıştık. Beni içeri aldıkar. Doktor elimi incelemeye başlamıştı.

"Bu yara nasıl oluştu böyle? Hem elin üst kısmında hemde çok derin. Damarlar da kesilmiş olmalı. Dikiş atmalıyız."

Dedi elimdeki kanları temizlerken.

"Lütfen çıkar mısınız?"

Diye de devam ettirdi. Koruma çıkıp çıkmamak konusunda arada kalmışlardı. Koruma yanıma gelerek kulağıma fısıldadı.

"Bay Hwang'ı kızdıracak şeyler yapmaya kalkışmayın bu sizin için hiç iyi olmaz"

Dedi ve odayı terk etti.

Yanındaki hemşire ile birlikte dikişi atmaya başlamışlardı. Önce kesik olan elime iğne ile bir şeyler yapmışlardı. Galiba acı hissetmemem için uyuşturmuşlardı.

Dikiş zamanı boyunca bir kez bile bakmamıştım çünkü böyle şeyler midemi bulandırıyordu.

Sonunda

"Bitti ufaklık"

Kelimesini duyduğumda rahatlamıştım.

"Suya değdirmemen ve üzerine baskı yapmaman gerekir yoksa yine kanama olabilir."

"Tamam"

Dediğimde adam tam gidecekti ki durdurdum onu.

"Efendim, lütfen bana yardım edin, zorla tutuyorlar beni"

Dediğimde arkasını dönüp bana yaklaşmıştı.

"Kim zorla tutuyor seni?"

"Ş-şey, Hwang Hyunjin..."

Onun adını duyması ile paniklemişti.

"Üzgünüm ufaklık sana yardım edemem"

Dedi. Hayal kırıklığına uğramıştım.

"Lütfen efendim, son çarem sizsiniz, buraya gelebilmek için elimi bile kestim, yalvarırım yardım edin, o beni ö-öldürecek"

Dediklerimi umursamadan çıkmıştı odadan. Ben ise bütün umudumu kaybetmiştim. Diye düşünürken, malzemeleri toplayan hemşire yanıma gelerek konuştu.

"Ben sana yardım edebilirim istersen?"

Demişti bende yeni bir umut ışığı uyandırırken.

"İsterim! Çok isterim, lütfen kurtar beni buradan"

"Elimden geleni yapacağım, şimdi ben çıkıp onları belge doldurma bahanesi ile ileriye götürücem. Sende o an çıkacaksın tamam mı? Görülmediğinden emin ol"

"Tamam noona, çok teşekkür ederim!"

"Rica ederim. Birinin böyle bir zulm görmesini görnezden gelemezdim şimdi ben çıkıyorum sende bir süre sonra çıkmalısın."

Dediğinde başımı sallamıştım. O da çıkmıştı.

Bende onun dediği gibi bir süre sonra çıkmıştım odadan. Korumanın, koridorum en sonunda olduğunu görünce gözlerimi ondan ayırmadan hastanenin arka kapısına doğru gittim. Etrafı kontrol ettikten sonra hastaneden tamamen çıktım ve son hızımda koşmaya başladım. Bir süre sonra yorulduğum için durmuştum. Soluklanmaya çalışırken elim zonklamaya başlamıştı. Galiba uyuşturucu etkisini kaybediyordu.

Nereye gideceğimi bilmeden yürümeye başlamıştım. Yanımda telefonumda, paramda yoktu. Bu yüzden etrafındaki insanlardan telefonunu istemeye başladım. Hepsi bana yan yan bakarak hiç bir şey demeden geçmışti. Ahh cidden! Koreliler neden böyle?!

Nereye gittiğimi bilmeden yürürken birine çarpmıştım.

~~~~~~~~

Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayınkineee

I Will Be Your Last Regret / HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin