15.🕊

276 24 2
                                    

Odadan çıkıp kendi odama ilerliyordum ki arkamdan birinin seslenmesi ile durdum.

_____

Arkamı döndüğüm de Hyunjin vardı- Ama o Hyunjine benzemiyordu. Karşımdaki bedenin boynunda ve elinde dövmesi vardı, saçı kısaydı, gözüde maviydi. Ama neden hyunjine bu kadar benziyordu?

"Kimsiniz?"

Diye sorduğumda bana yaklaşmaya başladı. Yaklaşırkende sırıtarak baştan aşağı beni süzüyordu.

"Hyunjin her zamanki gibi iyi tercihler yapıyor"

"Kimsiniz diye sordum"

"Ben Hwang Sam, Hyunjinin ikizi."

Onun ikizi mi vardı? Amaan bana ne. Biri varmı diye etrafıma baktığımda kimse yoktu. Ne demeliydim şuan? Ahh neden üzerime geliyordu bu adam!

"Eee ş-şeyy, Hyunjin evde değil galiba"

Dedim geri geri giderken.

"Onun burada olmaması işime geliyor"

Diyerek güldü. Ben ise diyeceğimi bilemedim. Arkam soğuk duvarla buluşmuştu. O ise iyice dibime geliyordu.

"N-ne yapıyorsun?"

Diyerek onu ittirmeye çalışıyordum. Kahretsin ikizi gibi çok güçlü! Onu ittirmeye çalışan ellerimden tutarak duvara yaslamıştı.

"Bıraksana!"

Sanki beni duymuyormuş gibi daha da yaklaşıyordu. Hem de dudağıma bakıyordu! Bu Hwangların hepsi sapık sanırım.

Tam dudağıma yaklaşıp öpecekken son anda telefonu çalmıştı. Geri çekilip çalan telefonunu açtı ve çok geçmeden kapatıp bana dönmüştü.

"Başka bir zamana artık"

Diyerek gitmişti. Bu neydi şimdi? Telefonu çalmasaydı beni öpecek miydi? Hyunjin yetmedi bir de onun ikizi tarafından mı tecavüz edilecektim, hah! Ne komik ama.

Odama girip duş alma kararı aldım. Kendimi temizlemem gerekiyordu. Ama keşke banyo ile temizlenebilsem...

________

Duştan çıkmıştım. Her yerim morluk içindeydi. Olanları hatırladıkça gözlerim doluyordu. Ahh cidden! Ben bunları hakedecek kadar ne yapmıştım!?

Bornozu çıkarıp üzerime bir şeyler giyip yine pencerenin kenarına oturmuştum.

Biraz süre sonra bir araba durmuştu evin önünde. İçinden Hyunjin inmişti. Sinirli gozüküyordu. Onu görmemle içimde bir rahatsızlık belirdi. Onu görmek, duymak istemiyordum. Umarım bu odaya girmezdi.

Ben onun bu odaya girmemesi için tanrıya yalvarırken kapının sert bir şekilde açılması ile irkildim. Gelen kişi Hyunjindi...

Onun oadaya girmesi ile irkilip yerimden kalkmıştım. O da sinirle bana yaklaşarak bileğimi sıkmaya başlamıştı.

"Sen gece olanları yeniden istiyorsun sanırım ha!"

"Ne oluyor hyunjin, bırakır mısın?"

Normalde olsa 'bıraksana' diye bağırırdım ama şuan sinirli olduğu için diyemedim. Yoksa, daha yeni iyileşmeye başlayan yaralarımı yenilerdi.

"Bir de soruyor musun! Bana bak Felix, şimdi soracağım soruya dürüstçe cevap ver"

Derin nefes alarak devam etti.

"Benim düşmanımla, benim evimin üst katında ne yapıyordun?"

Anlamamıştım. Düşmanım dediği kişi ikizi miydi?

"K-kimden bahsediyorsun anlamıyorum"

Yanağıma yediğim sert tokat ile yine yerle buluşmuştum. Tam yanan yanağıma dokunacakken saçımın çekilmesi buna engel olmuştu.

"Kimden bahsettiğimi biliyorsun Felix"

Dedi sakin bir ses tonu ile.

"Şimdi cevap ver, onunla ne yaptın?"

Böyle sakin konuşması beni daha da ürkütüyordu.

"G-gerçekten bir şey y-yapmadık sadece b-biraz konuşup gitti"

"Hmm sadece biraz konuşup gitti, öylemi?"

Kafamı sallayınca güldü. Komik olan neydi?

"O zaman niye kekeliyorsun Lix"

Diyerek devam ettirdi.

"K-korkuyorum..."

"Neyden"

Ahh gerçekten soruyormu! Yüzsüz.

"Senden"

Diyerek gözlerimi kaçırmıştım. O ise çekiştirdiği saçlarımla beni kendine daha çok çekerek konuştu.

"Haklısın Lix, ben olsam bende benden korkardım"

Diyerek saçlarımı bırakıp benim tam karşımdaki koltuğa oturmuştu.

"Bana yalan söylemeden, hiçbir detayını atlamadan doğru dürüst anlat şunu yoksa kendime hakim olamayacağım."

Yutkunarak konuştum.

"Odama g-giderken arkamdan birinin bana seslendiğini duydum. Arkamı döndüğümde tıpkı senin gibi biri vardı. Önce s-sen olduğunu sandım. Ama tarzı, ses tonu, göz rengi, saç stili seninkinden farklıydı."

"Her yerini incelemişsin"

Diyerek güldü.

"Hayır öyle değil-"

"Uzatma, devam et."

"Ona kim olduğunu sorduğumda senin ikizin olduğunu söyledi. Üzerime yürüyordu. En sonda beni duvarla arasına sıkıştırıp dudağıma bakarak yüzüme yaklaşıyordu ki telefonunun çalması ile gitmişti."

"Hmm, sen bunlar yaşanırken hiçbir şey yapmadın mı?"

"D-durmasını söyleyip, itmeye çalıştım ama o benden güçlüydü."

"Ya o seni öpseydi, yada orada seni becerseydi 'o benden güçlüydü' diyerek yine savunacak mıydın kendini?"

Bunları niye soruyordu?

"Bunu yapmasına asla izin vermezdim, engel olurdum bir şekilde"

Dedim kendimden emin bir şekilde.

"Bana engel olamadın ama"

Diyerek kahkaha atmıştı. Ben ise hiçbir şey diyemeden kafamı eğdim. Gözlerim doluyordu. Yine hatırlamıştım o geceyi... Lanet olsun bu konuyu niye açmıştı!

"Hâlâ acıyor mu?"

Yüzüne baktığımda alaycı bir sırıtma vardı.

"Dalga mı geçiyorsun benimle?!"

"Çok mu acıyor? Tüh ya bende 5 tur daha yapalım mı dicektim."

"Yeter! Bana zorla sahip olduğun yetmiyormuş gibi birde dalga mı geçiyorsun!"

"Benimle konuşurken ses tonuna dikkat et."

"Dikkat falan etmicem! Ne zamana kadar senden korkarak yaşayacağım ha! NE ZAMANA KADAR BENİ BURDA ZORLA TUTACAKSIN. ÖZGÜR OLMAK İSTİYORUM. ARKADAŞLARIMLA GEZMEK İSTİYORUM!"

Yerinden kalkıp çenemi sıkarak konuştu.

"Bana bak çocuk, benimle böyle konuşmaya cesaret eden ilk ve tek kişisin. Son kişide olmak ister misin?"

Diyerek silahını çıkardı ve bana doğrulttu. O an sustum. Bu yaşta ölmeye hiç niyetim yoktu.

"Özür dilerim..."

Dedim başım eğik bir şekilde.

"Bu davranışlarını gençliğine ve beni iyi tanımamana veriyorum. Dikkatli ol bir dahaki sefere kafanı uçururum."

Diyerek çıkmıştı odadan

_________

Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayı

I Will Be Your Last Regret / HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin