-Felix'ten-
Bu gün çok güzel uyumuştum. Böyle uyumayalı 1-2 ay olmuştur herhal- NE! Saat'in 8:37'i göstermesi ile yerimden fırlamıştım. Okullar saat 8:00 da başlıyordu ve ben 37 dakika bilmem kaç saniye geç kalmıştım. Hemen lavaboya girip ışık hızı ile rutin işlerimi halledip okul formamı giymeye koyulmuştum. Hemen onuda yapıp dışariya fırladım. Otobusü de kaçırmıştım zaten bu yüzden okula taraf koşmaya başladım. Ne kadar hızlı koşsamda 1. derse yetişemeyeceğimi bildiğim için yavaşladım. Ellerimi dizime koyarak soluklanmaya çalışıyordum.Çok geçmeden yanımda son model bir BMW markalı arabanın durması ile irkildim. Ben arabaya araba da bana anlamsız bakışlar atarken, arabanın arka camı açıldı ve biri bana seslendi.
"Hey ufaklık okula mı geç kaldın?"
Karşımda bana konuşan adamı gördüğüm de şoka uğradım. Şuan korenin en iyi şirketlerinden biri olan Hwang şirketinin sahibi Hwang Hyunjin karşımdaydı. Çok yorulduğumdan halüsünasyon gördüğümü düşünmeye başlamıştım. Ta ki elini sallayarak yeniden konuşmaya başlayana kadar.
"Heey sana duyorum nereye daldın öyle"
Tüm cesaretimi toplayıp konuştum.
"A şey evet okula geç kaldım efendim"
"Hmm seni götürmemi ister misin çok gecikmişe benziyorsun"
NE!! koskoca Hwang Hyunjin bana yardım mı etmek istiyordu!
"Hayır efendim o kadar da gecikmedim kendim gidebilirim teşekkürler"
Saygı amaçlı eğilerek arkamı dönüp tam gidecektim ki
"Yine de gel hadi götüreyim. Koşarak düşüp kendine zarar verebilirsin"
Şuan bu yardıma ihtiyacım vardı.
"Gerçekten mi ?"
"Evet"
Diyerek arabanın kapısını açtı ve bana oturacak yer bırakmak için geriledi.
Bende çekine çekine bindim.
"Hangi okulda okuyorsun"
"****** okulu"
"Tamam"
Dedi ve şoföre gitmesini söyledi
Yolculuk başta sessiz geçti ama sessizliği bozan Hyunjin oldu.
"Bu arada ismin ne?"
"Lee Felix efendim. Sizde Hwang Hyunjin olmaslısıniz"
"Evet, tanımana sevindim."
Sırıttığını görebiliyordum.
"Sizi tanımayan mı var efendim. Korenin önde giden şirketlerinin sahibisiniz."
"Hadi ya, o kadar tanınıyor muyum?"
"İnanın sizi tanımyan bir tek yeni doğum yapmış bebekler vardır."
"Oh, öyle mi dersin"
"Kesinlikle"
"Sağol."
Diyerek samimi bir şekilde gülümsedi. Bende ona karşılık olarak en samimi gülümsememi sundum.
"Kaç yaşındasın Felix"
Sorduğu soru ile yaşımı söyleyip söylememe arasında kalmıştım. Ama yaşımı söylemenin ne zararı var diyerek
"16 yaşındayım efendim"
Diye cevap verdim ilerde olacaklardan habersiz bir şekilde...
"Reşit olmana daha 2 yıl daha varmış"
"Evet. Hemen reşit olmak istiyorum okumak çok sıkıcı"
"Ama ilerde bu günleri özleyeceksin Felix"
"Okul dönemlerinden özlesem en fazla ilkokul 1. Sınıfı özlerim o kadar diğerlerini hiç sevmiyorum"
"Neden ki?"
"Okuldaki zorbalar yüzünden-"
Ne dedim ben az önce! Hyunjin tam konuşacakken ondan önce davranarak konuştum
"Y-yani şey okul hayatı çok sıkıcı hemen okulu bitirip kariyer edinmek istiyorum"
Başını onaylamış bir şekilde sallayarak
"Anladım"
Dediğinden sonra içimden büyük bir 'ohh" çektim.
___
Sonunda okula gelmiştik siktiğimin okulu çok uzakta!
Arabadan inmeden önce
"Teşekkür ederim efendim siz olmasanız 2. derse bile yetişemeyecektim"
"Rica ederim, her zaman"
başımı eğerek arabadan indim ve son bir kez daha teşekkür ederek saygı amaçlı eğilerek okula koştum.
Anladığım kadarı ile 1.ders bitmişti çünkü herkes bahçe de bir birileri ile sohbet ediyordu.
Bahceye girer girmez üzerime birinin atlaması ile nerede ise düşecektim. Arkamı döndüğüm de ise her zamanki şapşik sincap Jisung'u görmemle gülümsedim.
Onun tam arkasında ise her zamanki gibi sakin bir şekilde sadece gülumseyerek Seungmin bana bakıyordu.
"Neden ilk derse girmedin. Bilerek yaptın değil mi? Neden bana söylemiyorsun bende ekerdim ilk dersi"
Diyerek kıkırdadı Jisung.
"Hayır, bilerek olmadı, uyuya kalmışım"
İkisi de şüpheli bir şekilde
"Sen🫵🏻"
Dediler isaret parmakları ile beni göstererek
"Evet"
Dedim şaşırmış bir şekilde
"Alarm kurmayı unutmuşum, abimde uyandırmamış"
Diyerek devam ettirdim.
Onlarda anlamış bir şekilde başları ile onaylayınca sınıfa geçtik.
_____________
-Hyunjin'den
Sabah her zamanki gibi huysuz bir şekilde işe giderken, üzerinde okul forması olan sarı saçlı civciv gibi koşan bir öğrenciye takıldı gözlerim.
Şoföre o gencin önünde durmasını söyledim ve ellerini dizine çekmiş soluklanmaya çalışan gencin yüzünü inceledim biraz. Gerçektende civcive benziyordu. Arabayı farkedince anlamsız bir şekilde bakmaya başladı. Bende hemen lafa girdim.
__________
Adı Felix'ti kendisi gibi çok güzel bir ismi var. Onu okuluna bıraktıktan sonra asistanımı arayıp adını ve okuduğu okulun adresini verdikten sonra en ince ayrıntısına kadar bilgi edinmesini ve ben şirkete varmadan onun bilgi dosyasının masam da olmasını söyledim.
__________
Şirkete geldiğimde kimse ile iletişim kurmadan odama çıktım ve masamın üzerinde duran dosyayı açıp okumaya başladım.
Adı: Lee Felix
Yaş: 16
Ebeveynleri: Lee Changbin. Ailesi Avustraliya da, kendisi abisi ile Kore de kalıyor."Bir dakika ne"
Dedim kendi kendime
"Lee Changbin mi, ahh gerçekten her yerde buna rastlamak zorundamıyım!"
Diye sessizce bağırdım.
"Ama bir taraftanda iyi oldu, yıllardır alamadığım intikamımı alma şansım olursun bence Lee Felix"
Diyerek sırıttım.
"Onu ilk gördüğüm andan beri benim olsun istiyordum zaten. Şimdi asla benden kaçamayacaksın Lee Felix. Düşmanımın kardeşi olduğun için birazcık acı çekeceksin ama alışırsın."
(Yazar: he he kesin birazcıktır)Neden kendi kendime konuşuyorum diyerek başımı iki yana salladım ve işime döndüm.
~♡♡♡♡♡♡♡~
Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayınkineee
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Will Be Your Last Regret / Hyunlix
Fiksi PenggemarArkadaşları ile gezip tozması gereken bir yaşta hayatı elinden alınır mı bir gencin? ❗️Fic de rahatsız edici şeyler olacaktır❗️