30.🕊

228 21 15
                                    

Eve gelmişlerdi. Hyunjin küçüğün sarı saçlarını kavrayıp, sürükleyerek götürüyordu. Saç dipleri yanan beden ona yalvarıyordu ama bir faydası yoktu..

En üst kat'a çıkmışlardı. Orada zaten bir oda vardı. Odanın kilidini açıp içeriye fırlattı Felix'i. Felix doğrulmaya çalışırken Hyunjin kahkaha atarak konuştu.

"Ahahah Lix Sunoo'yu hiç acımadan öldürdüğüm yer burası. Ama merak etme seni öldürmeyeceğim. Ama, seni öldürmem için bana yalvaracaksın. Şimdi yeni odan ile tanış."

Diyerek tam çıkacaktı ki Felix koşarak ellerini tutup ağlarken konuştu.

"Hayır Hyun, ö-özür dilerim. Pişmanım, bir daha a-asla sözünden çıkmayacağım lütfen affet b-beni."

Elini itip son kez küçüğüne bakarak çıkmıştı odadan Hyunjin. Felix açması için kapıya vuruyordu. Ama nafile..

Sonunda yorulup, pes ederek yere yığılmıştı. Odayı incelemeye başlamıştı.

Oda, beyaz ve gri renkler ile kaplıydı. O iki renk dışında başka hiçbir renk tonu yoktu. Şuan odayı Felix'in üzerindeki kıyafetler biraz olsun renklendiriyordu. Odada sadece bir yatak, büyük dolap ve bir boy ayna vardı.

Sunoo'dan sonra oda baya değişmişti; önceden bu oda sadece siyah renkliydi. Üzerinde kesici aletler bulunan masa da yoktu.

_________

-Felix'ten-

Ahh aptal Felixx ne diye oraya gidicem diye ısrar ediyorsun ki salak! Ha diyelim gittin boka mı o kadar içiyorsun. Şimdi ne olacak..

Saat'in kaç olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu. Ama uzun süredir burada olduğumu biliyordum. Uykum gelmeye başlayınca saatin 11'i geçtiğini anlamıştım. Çok geçmeden de uykuya dalmıştım.

_________

-Yazar'dan-

Saat geç olmasına rağmen Minho ve Chan, Hyunjin'in evine gelmişlerdi. Hyunjin durmadan içiyordu. Sonunda Chan dayanamayıp, Hyunjin'in elindeki bardağıda yanındaki bira şişesini de almıştı.

"Yeter artık Hyun."

"O-o da beni aldattı.. Sunoo gibi... Benim nerem eksik hyung!"

Diyerek ağlamaya başlamıştı Hyunjin. Evet Hyunjin ağlıyordu..  Chan ve Minho da onun ilk kez ağladığını görüyorlardı, bu yüzden başta şaşırdılar ama sonradan Chan onun yanına geçip sarıldı.

"Hyunjin yanlış anlıyorsundur belki?"

"Yanlış falan anlamıyorum. Gözlerimle gördüm öpüşüyorlardı. Sam zorla yapıyor desen, Felix açık açık karşılık veriyordu."

"Felix öyle birine benzemiyordu.."

"Benzemeyenlerden çıkar zaten."

Diyerek Chan'ın lafına cevap verdi Minho. Hyunjin de yaşlı gözünü elinin tersi ile silip konuştu.

"Ama ona bunun bedelini ağıt ödeteceğim."

"Ona bir şans daha versen olmaz mı?"

"Şans mı? Bende 2. Şans diye bir şey yoktur Chan."

Bunu kahkaha atarak söylemişti. Chan derin nefes alarak yerinden kalktı.

"Biz gidelim, ama sen bu gece iyi düşün tamam mı? Onu çok seviyorsun, lütfen bir kez daha sevdiğini öldürme.."

Hyunjin cevap vermemişti. Gözünü bir noktaya sabitlemiş oraya bakıyordu sadece.

________

Sabah kapının gürültülü bir şekilde açılması ile uyanmıştı Felix. Gözlerini açıp baktığında Hyunjin'i görmüştü. Hemen yerinden kalkıp ona doğru ilerledi.

"Affettin beni değil mi?!"

Diyerek umutlu gözlerle sorduğunda, Hyunjin önce kahkaha atıp sonra yüzünü ciddileştirip saçından sert bir şekilde tutarak konuştu.

"Seni affetmem için bir neden söyle."

Dediğinde Felix bir şey diyememişti. O cevap vermeyince yine Hyunjin konuştu.

"Sende bulamıyorsun değil mi?"

Felix önce biraz duraksayıp konuştu.

"H-hyunjin gerçekten yanlış anladın, dü-"

Lafını bitiremeden Hyunjin onu yakasından tutarak duvara yaslamıştı. Sonra da eli ile boğazinı sıkmaya başladı.

"Orada onu itme çabası bile göstermiyordun Lix, ellerin onu ittirmek yerine saçlarında geziyordu!"

Felix, boğazını sıkan eli ayırmaya çalışıyordu ama sadece çalışıyordu. Nefes alamıyordu.

"N-nef-es al-alamıyorum."

Hyunjin yine sinir edici kahkahasını atarak, küçüğün boğazından tutup yere fırlattı. Felix acıyan boğazını tutarak derin nefesler alıyordu Karnına yediği tekme ile acı içinde hafif çığlık atmıştı Felix.

______

"Her gün bu 10 dakikayı tekrarlayalım."

Diyip kahkaha atarak çıkmıştı odadan. Hyunjin 10 dakika boyunca acımadan dövmüştü küçüğünü. Tam 10 dakika boyunca. 10 dakika kulağa az gibi gelebilir fakat o 10 dakikayı yaşamak...

Şuan Felix yerde boşluğa bakarak yatıyordu öylece. Her yeri acıyordu. Kalkmaya mecali yoktu.  

Neredeyse yarım saat soğuk zeminde yattıktan sonra, doğrulup dizlerini kendine çekerek başını elleri arasına alıp ağlamaya başladı. Arada çığlıklar atıyordu.

"Neden her seferinde böyle olmak zorunda! Aptal Felix!"

Sanki az önce yeterince dayak yememiş gibi, kendi kafasına vuruyordu. Elini başından çekip yeri vurmaya başladı. Eli ağrıyordu ama kalbi daha fazla...

~~~~~~~~~

Bölüm bitti ehe-

Ya birşey dicemm, hani tiktokda bir video da bazı spoiler vermiştim ya, orada Felix 3 kişi tarafından taciz ediliyordu. Onu eklemesem mi acaba?

Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayınkineee

I Will Be Your Last Regret / HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin