Bölüm şarkıları;
Anlat ona / Yedinci ev
Güzel kadın / Raviş
Sönmedi / Umut caponeKeyifli okumalar!
10. Bölüm: Dayanıklılık
Kumru ortalıkta yoktu.
Bomba olayından sonra bir anda güçsüz düşmüştüm. İlk önce vücuduma güç yüklenmiş ve aradan geçen dakikalar sonucu verildiği hızda geri alınmıştı. Bu vücud dengemi bozmuştu. Bu yüzden dört gün boyunca yalnızca dinlenmiştim.
Bu zaman kaybıydı.
Şimdi ise toparlanmış sayılırdım ve kaybettiğim günlerin telafisi için direkt antrenmanlara başlayacaktım. Beni çalıştıracaklardı.
Belki de biraz dayak yerdim. Sonuçta hiçbir şeyin garantisi yoktu.
Geldiğim son basamaklarla bodrum katına inmiş bulundum. Gözlerimi hızlıca bir etrafta gezdirerek neyin ne olduğunun kanısına vardım.
Dövüşmek için küçük bir pist, kum torbaları, olasılı bir zarardan korunmak için yerlere döşenmiş minder şeklinde yastıklar. Duvarlar sade beyazdı ama bu sadeliği kapatacak bir ihtişam elbette vardı.
Led ışıklarla kaplıydı. Üstelik antrenmanı da akşam yemeğinden hemen sonra, yani gece yapıyorduk. Bu sayede led ışıklar parlıyor, etrafa renkli ışıklar saçıyordu. Ampul açık olduğu için pek belli olmasa da, yakından bakılınca çok net anlaşılıyordu.
Günler önce çökmüş vücuduma adeta bir canlılık gelmişti. Gözlerim olayın büyüsüne kapılmıştı ve led ışıklara bakmaktan kendimi alamıyordum.
Çok güzellerdi. Hemde baya güzellerdi!
Omzumun gerisinde adım sesleri hissettim ve daha sonra depoda yankılanan sesi.
"Bakıyorum da led ışıkların ihtişamına şimdiden kapılmışsın, işimiz kolay olacak desene."
Kafamı sağa sola sallayarak kendime çeki düzen verdim. Dövüş pistine doğru adımlarken cevap vermekte elbette gecikmedim.
"Hayır demeyeceğim, güzeller. İşinizin kolay olacağı garantisini size verir miyim bilmiyorum ama kalbim yıllar önce bir çocuk tarafından kapatıldı. Üzgünüm."
Zihnimi kaplayan anılarım beni gülümsetti. Onu gerçekten seviyordum. Ölü olsa bile.
"Kim?" Yağız'ın zihnimi okumasına artık sinir bozucu bir boyuta ulaşmıştı. Arkamı dönerek gözlerimizi buluşturdum. "Benim için özel biri." Anladım dercesine kafasını sallasa da gözleri merakını gizleyemiyordu.
Fazla merak iyi değildir. Ben bunu bir can vererek anladım.
Bakışlarımı yüzünden çekerek geri dövüş pistine diktim. "Burada mı antreman yapacağım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bow Down
Ficção AdolescenteAğzımdan çıkan sözlerle birlikte belki de kaderim baştan yazılmıştı. "Neredeyim ben?" Gayet ideal bir soru sorarken aynı zamanda karşımdaki dört kişiye de sorgulayıcı bakışlarımı atmayı ihmal etmiyordum. Harbiden, ben neredeyim ve bunlar da kim? İçl...