Prenses kötü adama mı aşık?

169 10 10
                                    

19. BÖLÜM:

"Prenses, kötü adama mı aşık?"

"Prenses, kötü adama mı aşık?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bilmediğim çok şey vardı. Benden ne sakladıklarını öğrenmek istiyordum.

Hayatımı üçüncü şahıs olarak yaşayarak kalbime ihanet ediyordum.
Hayatımın ipini yeniden elime alacaktım.

Aradan geçen bir hafta kendimi düşüncelerimle boğdum ve sonunda dayanamayıp merakıma esir düştüm.

"Olimpos "

Olimpos yazısı göz kamaştırıcı bir zenginlikle bana bakıyordu.
Biraz görmemiş gibi baktığıma emindim ama görmemiştim. Bu aşırı zenginlik gözümü korkutuyordu. Gelmek için o kadar kendimi ikna etmiştim. Ama her an vazgeçebilirdim.

Kolumda hissettiğim acıyla inledim. Elim koluma gitti, dişlerimi sıktım acıyla. Yaralı olan kolumdu.
Hatice, vurulan kolumu sıkmıştı. Olanlardan haberi yoktu. Kapatıcılar izleri kapatırdı ama yaralarımı kapatmamıştı.

"Görgüsüz gibi bakma."Ve söylenmeye başladı. Neden buraya geldiğimizi anlatmadığım için yol boyunca söylenmişti.

Kendimi yakmıyormuş gibi Haticeyi de ateşe atmıştım. Onu da peşimden sürüklemiştim. Evet, belki de bir hataydı. "Sanki çok görüyoruz."

Olanları anlatsaydım beni durdururdu.Durmaya ihtiyacım vardı. Ama o bunu bilmeyecekti.
"Gururluyuz kızım biz." Hatice söylenerek burnunu havaya dikti. Bilmiş bir edayla arkasını döndü ama yetişebileyim diye yavaş yürüyordu.

Onun bu haline gülümsedim. Elimi kaldırarak kısık bir ıslık sesi
çıkardım.Kahkaha attı.Saçlarını savurarak bana döndü . Amacımı fark etti ve oyunuma ortak oldu. Üzerimde ki gerginliği ikimizin de fark ettiğini biliyordum. Birimiz durumu alaya almalıydı.

"Neyse şu sokak serserisi hallerimizi bir kenara bırakalım." Kulübün önünde konumlanmış dört korumaya baktım. Evet sadece kapıda bekleyen dört koruma vardı, çevredekileri saymıyordum bile.

"Sen hep sokak serserisi gibi konuşuyorsun."Hatice gülerek dalgasını geçti.

"Hiçte bir kere! Ben çok güzel konuşurum sen denk gelmemişsindir."

"Aynen canım. Bak, bak." Haticeye baktım.

"Külahıma bakarak anlat." Bir tane geçirdim. Evet, evet bir tane koluna geçirmiştim. "Sus yoksa hiç görmediğin bir sokak serserisi olurum." Hatice dediğime güldü. Ağzına hayali bir fermuar yaptı.

Dört Yapraklı YoncaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin