Güneşin parlaklığına ve göğün açık mavisine karşın serin bir ilkbahar günüydü. Hayat yolculuğuna yeni başlamış çiçeklerden yayılan polenler dört bir tarafı sarmıştı. Baharın en büyük müjdecisi olan kuşlar yuvalarını çoktan hazırlamış, gelecek yavrularını bekliyorlardı. Doğa uyanıyordu. Solemna uyanıyordu ama nasıl bir sabaha kalktığı belirsizdi.
Takvimler YS (yıkımdan sonra) 1000 yılını gösteriyordu. Büyük Yıkımdan bu yana tam 1000 yıl geçmişti. 1000 yılda Solemnalılar çok gelişmişti. Gerek teknolojik gerek toplumsal açıdan bir çok ilerleme kat edilmişti. Solemna bu 1000 yılda bir sürü savaş görmüştü. Bölgeler birbirini hiç sevmezdi. Ama çıkarları doğrultusunda anlaşmaya varırlardı. Daimi barış hiçbir zaman sağlanamadı ama büyük savaşlar da çoğu zaman engellendi.
Büyük yıkım Solemna halkını bir araya getirmişti. Ama yıkımdan sonra insanlar tekrar topluluklara ayrıldı ve her topluluk kendi bölgesini kurdu. Bazı bölgeler müttefikti bazıları ise düşman. Yine de hepsinin önceliği barışı sağlamaktı. Büyük Yıkım'da yaşananları tarih kitaplarından öğrenmişlerdi. O zamanlar yaşananları hiç kimse tekrar yaşamak istemezdi.
Solemna beş ana bölgeden oluşur. Bunlardan birincisi Menslerdir. Mens halkı daha çok akılcı ve sağduyulu olmalarıyla ön plandadır. Mens yurdu Solemna'nın batısında yer alır. Menslerin ataları Büyük Yıkımda çok önemli bir rol oynamıştır. Savaşın kazanılmasında daha çok strateji geliştirme ve uygulama kısmında etkili olmuşlardır.
İkincisi Fortislerdir. Fortis yurdu Solemna'nın doğusudur. Fortis halkı savaşçı ve güçlü olmasıyla bilinir. Bu halk gözü kara ve cesurdur. Büyük Yıkımda bizzat cephede savaşarak çok önemli rol oynamışlardır.
Üçüncü bölge Amaredir. Amare halkı son derece duygusal ve sevgi doludur. Solemna'nın güneyinde yer alırlar. Solemna'da barışın sağlanması için en çok uğraşan onlardır. Barıştan yanadırlar. Saldırıdan çok müdafaayı benimserler.
Dördüncüsü Furlardır. Fur bölgesi kuzeyde yer alır. Fur halkı kurnazlığıyla meşhurdur. Bu toplum karşılarındaki kişileri çok kolay manipüle edebilir. Kendi çıkarları her şeyin üstündedir. Kurnazlıklarıyla Büyük Yıkımda çok önemli işler yapmışlardır.
Beşinci ve son bölge Natarelerdir. Natare bölgesi bir adadan oluşur. Bu halk bir adada yaşadıkları için kısıtlı imkanlarla mücadele etmesini iyi bilirler. İleri görüşlülerdir. Her biri çok iyi yüzücüdür.
Bu beş bölge de 1000 yıl boyunca birbirleriyle yaptıkları antlaşmalar sayesinde huzuru sağlayarak yaşamayı başarmıştı. Krallıkların çıkarları bazen birbiriyle çakışsa da Solemnalılar Büyük Yıkımı tekrar yaşamayı göze alamazdı. Ama kader ağlarını çoktan örmüştü ve tarih tekerrür edecekti.
***
Dışarıda ilkbahar mevsiminden beklenmeyecek derecede sert bir rüzgar vardı. Sanki gökyüzü yaşanan felaketi anlamıştı. Rüzgar yüzünden marketin yıkık tabelası sallanırken paslanmış çivileri rahatsız edici gıcırtı sesleri çıkarıyordu.
Bu sese aldırış etmeyen hatta hiç duymayan genç kız raftaki yiyecekleri elindeki torbaya doldururken olabildiğince acele ediyordu. Bu işi ne kadar hızlı hallederse o kadar iyi demekti. Seçici olmadan gördüğü tüm yiyecekleri alıyordu. Bir yandan da etrafı kolaçan ediyordu. Elindeki torba dolunca hızlıca ayağa kalktı.
Heyecandan dizleri titrerken elindeki ağır torbayı taşımak oldukça zordu. Yine de hızlıca oradan uzaklaşmaya çalışıyordu. Gardını bir an olsun indirmiyor sürekli çevreyi kontrol ediyordu. Tam marketin kapısından çıkmıştı ki biraz uzaktan gelen bir kükreme sesiyle olduğu yere mıh gibi çakılmıştı. Ses ona doğru yaklaşıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIYAMETİN KÜLLERİ
FantasiKorkunç bir pus ve insanı içten içe çürüten kirli bir kasvet diyarın el değmemiş yerlerini bile sararken Solemna için tam bir kıyamet günüydü. Binlerce kana susamış yaratık Solemna topraklarında gezerken insanlık için tüm tehlike çanları çalıyordu...