Yine aynı kabusu görmemle uyandım.Yine aynı kedi sarısı gözler,yine o karanlık orman,yine kabus.Kendimi bildim bileli her gece aynı kabusu gördüğüm için artık alışmış gibiydim.Artık korkutmaz sanıyordum yada sadece kendimi kandırıyordum.Çünki her defasında sesler,yüzler daha da net görünüyordu ve gittikçe zihnimin derinlerine kazınıyordu,o kadar derinki dün nerdeyse zihnimi esir alan kabus'un gözlerini gördüm.Tabi saliselik bi şeydi,psikolojik diyerek üstünde durmadım ki,zaten dursaydımda bi şey yapamazdım.Daha kendi büyümü bile kontrol edemiyorum,asam bile yok.Dünyanın en güçlü büyücülerinden birinin kızı olup da bu kadar güçsüz olmak insanın gururunu kırıyordu.Ciddi anlamda kırıyordu.Ama bunun suçlusu ne ben ne de babamdı. "İ𝘯𝘴𝘢𝘯𝘭𝘢𝘳ı𝘯 𝘢𝘥ı𝘯ı 𝘥𝘶𝘺𝘶𝘯𝘤𝘢 𝘣𝘪𝘭𝘦 𝘬𝘰𝘳𝘬𝘵𝘶ğ𝘶 𝘎𝘦𝘭𝘭𝘦𝘳𝘵 𝘎𝘳𝘪𝘯𝘥𝘦𝘭𝘸𝘢𝘭𝘥'ı𝘯 𝘬ı𝘻ı 𝘚𝘢𝘣𝘳𝘪𝘯𝘢 𝘎𝘳𝘪𝘯𝘥𝘦𝘭𝘸𝘢𝘭𝘥.𝘡𝘢𝘷𝘢𝘭𝘭ı 𝘺𝘦𝘵𝘪𝘮,𝘬üçü𝘬 𝘬ı𝘻..."
Aniden gelen sesle irkildim.Bu ses...Kafamdakı bu ses...Onunla 10 yaşımda tanışmışdım.Çok nadiren konuşurdu.Bazen deliyormuşum gibi hissederdim.Hoş,hala öyle hissediyorum. "𝘔𝘦𝘳𝘢𝘬 𝘦𝘵𝘮𝘦 𝘬üçü𝘬 𝘤𝘢𝘥ı,𝘥𝘦𝘭𝘪𝘳𝘮𝘦𝘥𝘪𝘯,𝘩𝘦𝘯𝘶𝘻."—————————
"Girin" Dubledore'un sesiyle kapı açıldı ve içeri Tom Riddle girdi.Belkide Voldemort desek daha doğru olurdu.İnsanların ismini anmaktan korktuğu Voldemort'tan uzaktı yüzü.Herkes Voldemort'u iğrenç bir yaratık olarak bilirdi.Ama bu sadece onun görmesini istediği kısımdı.Basit ama bi o kadar da güçlü bir ilizyon büyüsü.
Masasının arkasındaki Dubledore hiçbir şaşırma belirtisi göstermedi.Belliki bu randevuyla ayarlanmış bir görüşmeydi.
"İyi akşamlar,Tom" dedi ifadesiz bir sesle Dubledore."Oturmaz mısın?"
"İyi akşamlar profesör" dedi Tom ve sonrasında Dubledore'un gösterdiği sandalyeye oturdu."Uzak bir yoldan geldim".
Dubledore ayağa kalktı ve şişelerle dolu olan dolaptan bir adet şarap şişesi aldı.Kadehleri şarapla doldurdu ve birini Tom'a uzatdı."Eee Tom,bu gelişini neye borçluyuz?" dedi profesör."Bence bunu ikimizde biliyoruz".Tabii ki bunu biliyordu Dubledore.Ama onun istediği şey bu değildi,sorunun sorulma amacı o değildi."Okulda profesör olarak çalışmak istediğini biliyorum.Ama benim sorum bunca yıldan sonra neden Hogwarts'a dödüğün.Okul bittikden sonra sırra kadem basdın.Savaşta bile yoktun Tom".Dubledore Tom'u daha çocuk yaşından tanıyordu.Ne olduğunu,kim olduğunu biyordu.Slytherin varisi...
Ama bunu ne ona ne de herhangi bir kişiye söylememişdi.Kendine saklamışdı.Hoş,Tom bunu küçük yaşında anlamışdı ama o da profesörü'nün yaptığı gibi kendine saklamışdı.Riddle acele etmedi.Önce şarabından bir yufum aldı,daha sonra lafa başladı.
"Mezun olur olmaz dünya turuna çıktım.Yeni yerler,yeni şeyler öğrenmek amacıyla.Uzun bir süre dünya'nın farklı bölgelerinde farklı işlerde çalıştım.Beni bilirsin profesör,insanlarla ne arkadaşlık ne de farklı bi anlamda,bir bağ kurmam.Savaş'ı da sonradan öğrendim.Aslında ilk önce gelmek istedim ama işim nedeniyle bu mümkün olmadı."Tabii ki,bunların hepsi bir yalandı.Kusursuzca hazırlanmış hatasız bir yalan.Dubledore da bunu içden içe hissediyordu ama söyledikleri o kadar orantılı,dengeli,hatasız idi ki inkar edebilecek,onu yalancı çıkarabilecek bir şey söyleyemiyordu.Tom okul yıllarında da tuhaf bi çocukdu.Kara büyüye olan merakı her zaman Dubledore'u endişelendirirdi.Aslında içten içe,sebebi bilinmez,onun Voldemort olduğunu düşünürdü.Tabii bu sadece onun paranoyasından başka bir şey değildi.Elinde bunu destekliyicek hiçbir kanıtı yoktu.
Dubledore'un şüpheleri olduğunun farkındaydı Riddle."Bu şatoya öğretmenlik yapmak üzere geri dönmeme izin vermeni istemek için geldim sana.Burdan ayrıldıktan sonra çok şey gördüğümü,çok şey öğrendiğimi biliyorsun.Öğrencilere başka hiç bir büyücüden alamayacakları şeyleri gösterebilir ve öğretebilirim."Dedi Tom,tok bir sesle."Elbette,çok şey bilib ve gördüğünü biliyorum."
"Öyleyse?"
"Öğrencilerden olumsuz-"
"Bi dakika,bi dakika" diye sözünü kesti Tom.
"İşe alındım mı,alınmadım mı?" diye sordu Riddle."Nedense hogwarts'a dönmek istediğini ama öğretmenlik yapmak istemediğini düşünüyorum.Öğretmenlik gibi istemediğin bir meslekde çalışmak pek sana göre değil gibi."
"Tam tersi profesör,bu tam da bana göre bir meslek."
"Pekala Tom,Umarım odana ve yeni işine çabuk alışırsın."
"Teşekkür ederim profesör" demekle yetindi Tom.Odadan çıkar çıkmaz yüzünde bir zafer gülümsemesi belirdi.Aslında kabul olmağı pek beklemiyordu.Dubledore'un onu buraya gözünün üstünde olması için kabul ettiğini biliyordu.Ama Tom oldukça dikkatli biriydi.Er yada geç amacına ulaşacağını çok iyi biliyordu.—————————
Hogwarts binasında yeni bir yıl,yeni bir gün.Yeni arkadaşlıklar ve yeni düşmanlıklar,belkide yeni aşklar.
Hogwarta salonu yavaş yavaş çocuklarla doluyordu ve herkes geldiğinde Dubledore o klassik konuşmasına başlamışdı.Nihayet öğüt verme fastı bittiğinde tekrardan konuşmaya başladı."Bu yıl üğretmen kadromuza yeni biri daha dahil oluyor."
Ron:"Umarım Snape'in aksine saçlarını yıkar",Hermione ve Harry gülmeye başladılar.Snape sanki bu söylenenleri duymuş gibi çocuklara korkunç bir bakış attı,o bakış çocukların susmasına yetti bile.
"İşte yeni karanlık sanatlara karşı savunma öğretmeni Profesör Tom Riddle!"Alkış sesleri ile içeriye addımladı Tom.Teşekkür edib yerine geçti.Dubledore tekrardan lafa başladı"Aynı zamanda öğrenci kadromuza da yeni bir isim katılıyor.Sabrina Grindelwald!"Dubledore'un son sözüyle içeride fısıldamalar başladı."Grindelwald mı?Bildiyimiz Grindelwald yani" diye Harry'e panikle sordu Ron.Ama cevabını alamadan Dubledore konuştu"Sessizlik!"Sabrina ürkek ve yavaş addımlarla seçmen şapkaya doğru yürümeye başladı.Bütün öğrencilerin hatta öğretmenlerin gözü üzerindeydi.Öğrencilerden korkuyla,nefretle,hayranlıkla bakanlar vardı.Herkes farklı şeyler düşünüyordu ama genel fikir bir iblis'in kızı olduğu yönündeydi.Öğretmenler arasında sadece Tom Riddle,küçük kıza yargılayıcı bakışlarla bakmayı reddetmişdi.
Sabrina seçmen şapka'nın ne diyeceğini bekliyordu onunla beraber 𝘬𝘢𝘣𝘶𝘴 𝘥𝘢.
"𝘕𝘦𝘥𝘦𝘯 𝘣𝘶 𝘬𝘢𝘥𝘢𝘳 𝘶𝘻𝘶𝘯 𝘴ü𝘳ü𝘺𝘰𝘳?" diye sordu kabus yani kafasının içindeki ses.Genç cadı irkildi ama herkesin gözü üzerindeyken bir tepki veremezdi.Aslına bakılırsa kendiside merak ediyordu neden bu kadar uzun sürdüğünü.Nerdeyse 40 dakika olmuşdu ve seçmen şapka bi şey dememişdi."Tuhaf,çok tuhaf" dedi seçmen şapka.Genç cadı bir anlığuna kafasının içindeki sesi duyguğundan korktu ama bu düşüncenin gitmeside gelmesi kadar çabuk olmuşdu. "𝘋𝘪𝘨𝘦𝘳𝘭𝘦𝘳𝘪𝘯𝘪𝘯 𝘢𝘬𝘴𝘪𝘯𝘦,𝘬𝘪𝘮𝘴𝘦 𝘴𝘦𝘯𝘪𝘯 𝘻𝘪𝘩𝘯𝘪𝘯𝘦 𝘨𝘪𝘳𝘦𝘮𝘦𝘻.𝘕𝘦 𝘥üşü𝘯𝘥üğü𝘯ü 𝘣𝘪𝘭𝘦𝘮𝘦𝘻" dedi kafasindaki kabus.Çok geçmeden seçmen şapka yine konuşmaya başladı.
"Bu büyücülük tarihinde bir ilk.Görünüşe göre Sabrina Grindelwald bütün binalara uygun."Bunu demesiyle salonda 2-ci bir şok dalgası yarandı.
"Bir Gryffindor kadar cesur,bir Slytherin kadarkurnaz,bir Ravenclaw kadar zeki ve bir Hufflepuff kadar sadık.Ama herşeyi bi kenara bıraktığımızda damarlarında tam bir Slytherin kanı akıyor diyebilirim.SLYTHERİN!"(Bir karakteri yazarken Rachel Gillig'den ilham aldım)

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Professor Tom Riddle ve Sabrina Grindelwald
FantasyInan bana Sabrina bu sonu olmayan bir kuyu gibi.Cehennem ateşinde yanmak gibi.Ne kadar çok şey bilirsen ateşe o kadar çok yaklaşırsın.Derin sularda boğulursun.Boğuldukca ruhun ızdırap çeker.Yandıkca zarar görürsün.Ve inan bana küçük cadı,senin zarar...