Bölüm 12

121 10 1
                                    





Sabah gözlerini açtığında üzerinde Tom'un gömleğiyle,onun kucağında uyuyakaldığını anladı Sabrina.Daha da bir sokulmuşdu ona.Mayışmıştı ikiside.Hoşuna gitmişti bu hiss,midesinde kelebeklerin uçmasını sağlayan o hiss.Sonsuza kadar öyle durmak istedi.Bu anı bozmamak için kımıldamadı.Yüzü şimdiden kızarmaya başlamışdı.

Bir kaç dakika sonra Riddle da uyandı.Kızın zaten uyandığını farketmesine rağmen sesini çıkartmadı.Onun da durumu Sabrinadan farklı değildi çünki.Kollarını küçük kızın beline doladı.Sımsıkı tuttu onu,Tom'un kaba kolları.Dudaklarını Sabrina'nın kulağına getirib "Kalkmak istemiyorsun sanırsam." dedi fısıltıyla.Sonra hafıfce dudaklarını sürtdü kulağına.Ne diyeceğini bilemiyordu küçük kız.Kafasını Tom'un göğsünden kaldırıb,yüzünü ona doğru çevirdi."Ben..gitsem iyi olucak..derse geç kalmamalıyım." diye bir şey geveledi genç cadı."Tabii..ders önemli.Ama odana çıkmışken yüzünede bir el gezdir."
"Nasıl yani?"
"Yüzüm kıpkırmızı olmuş yani." dedi Tom alayla."Alerjim varda..ondan yani."
Onun bu hallerine gülmekle yetindi Tom.
"Neyse ben gideyim artık."
"E git bari."

Marvolo'nun kucağından kalkıb kapıya doğru gidicekken durdum."Bu halde dışarı çıkamamki.Üstelik bu satte biri beni burdan çıkarken görürse yanlış anlıyabilir."
"Ne tür bir yanlış anlama mesala?"
Zaten domates'e dönmüş yüzü birazda kızardı.Kalbinin ritimleri bozulmaktanda öte bir şey olmuşdu.Kalbi yerinden çıkacak gibiydi."Uygunsuz bir an gibi yani." dedi Sabrina kısık bir sesle.
"Kıyafetlerin yatak odasında ama kirli,kanlı ve topraklı.Onlarla dışarı çıkman daha fazla dikkat çekmez mi?" Haklıydı biri onu öyle görürse birini öldürdüğünü sanabilirdi."Sabrina.." dedi mırıltıyla Marvolo.
"Efendim."
"Saat sabahın 4'ü.Dışarda kimsecikler olmaz." dedi Tom yüzünü kızın yüzüne yaklaştırarak."Ama günü burada geçirmek istersen sorun etmem."
"Yok!Yani isterdim tabi.Hayır istemezdim.Yani isteyib istemezdim.İsteyipte istememek..." Çok fena saçmaladığının daha yeni farkına vardı Sabrina ve vardığı gibi sustu.Tomsa gülmemek için kendini zor tutuyordu."Ben en iyisi gideyim." dedi Sabrina kısık bir sesle."Nasıl istersen."

—————————
Kimseciklere görünmeden hızlı addımlarla odasına doğru koştu küçük kız.Kapıyı arkasından kapattıktan sonra sırtını kapıya yasladı ve elini kalbine götürdü.Deli gibi atıyordu kalbi.Sakinleşmek için derin nefesler aldıktan sonra yatağa doğru ilerlerken zihninden gelen acıyla yere düştü kız.Kabus'un işkencesinden başka bir şey değildi.Belliki kızın zihnin kilitlerini açmakta ısrarcıydı.
Bir süre daha öyle yerde acıyla kıvrandıktan sonra nihayet bitti işkence.

—————————
Hızlı addımlarla merdivenleri çıkıp kahvaltı masasına doğru ilerledim.Bizimkiler yine koyu bir sohbetin içindeydiler."Günaydın çocuklar." dedim neşeli bir sesle.Sahi neyin neşesiydi bu?"Günaydın Grindelwald." dedi Theo.
"Olanları duydunuz mu?" diye Daphne heyecanla yanımıza geldi.
"Ne olmuş Daphne?"
"Sirius Black.Sirius Black azkabandan kaçmış!."
"NE?!" Pansy'nin çığlığıyla herkes bir kaç saniyeliğinede olsa bize taraf döndü.
"Hatta bazıları Potter'ın peşine düşmek için kaçtığını söylüyor."
"Harry'nin peşine düşübde ne yapıcak?" diye sordum endişeyle.
"Ne mi yapacak?Başladığı işi tamamlıyacak tabiiki."
"Potter ortadan kaybolursa hiç şaşırmayın." dedi Draco gülerek.
"Komik değil Draco."
"Sende iyice Potter'a benzemeya başladın Sabrina." Dracoya öldürücü bir bakış attıktan sonra yemeğimi yemeye koyuldum.Birinin beni izlediği hissine kapıldım.Gözlerimle etrafıma baktığımda kahvelerim onun yeşillerini buldu.Tom Riddle'ın yeşilleri.Panikle tekrar önüme döndüm.

Pansy ile sınıfa gitdik.Gryffindor ile ortaktı bu ders.Lupin işleyecekti ders'i.Dracoya fırsat vermeden Pansy'nin yanına geçtim.Yan sıramda da Harry oturdu.Herkes ders'e odaklanıyordu ama benim aklım Harry'de kalmışdı.Dalgın ve yorgun görünüyordu.Nihayet ders bitti.Harry ve Ron hızla sınıfdan çıkdılar.Onların peşinden gitmek istedim ama aklıma gelen şey ile durdum.Sınıftakı herkes'in çıkmasını bekledim profesör Lupin ile konuşmak için.Nihayet herkes gittiğinde profesör'ün yanındakı sandalyeye oturdum."Bana bir şey mi söylemek istiyorsunuz bayan Grindelwald?"
"Bir şey sormak istiyorum."
"Buyrun,dinliyorum."
"Ormanda daha önce mağaralar hakkında bir şey duydunuz mu?"
"Hayır daha önce böyle bir şey duymadım." dedi Lupin,sonrada "Ormanda mağara mı varmış." dedi gülerek.
"Bir kitab da okumuşdum da o yüzden sordum profesör." dedim.Ayağa kalkıb kapıdan çıkacakken durdum."Profesör.."
"Efendim Sabrina."
"Peki Ayesha ağacı hakkında bir şey duydunuz mu?"
"Ayesha ağacı..." diye mırıldandı."3 kutsal ağacdan biri."
"3 kutsal ağaç mı?İlk kez duyuyorum."
"İlk kez duymayın çok normal çünki bu efsaneden başka bir şey değil." Kabusla son yaşananlardan sonra efsaneler ayrı bir ilgimi çekmeye başlamışdı."Anlatır mısınız."

Professor Tom Riddle  ve Sabrina GrindelwaldHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin