Hastane de kalamadım o gece.Sam'in o çaresizliği,Hermione'nin o feryatlar'ı,Cedric'in gözündeki o hayal kırıklığı...Duramadım orada.Konuşamadım kimseyle.Odama gittim.Ora sığındım,ora sığmaya çalışdım ama sığamadım oraya da.Sığamadım hiç bir yere.Kaçmaya çalıştı küçük kız.Bütün bu yaşananlardan,zihnindeki düşüncelerden,kendisinden.Ama yakında kaçacak hiçbir yeri kalmayacak,kendi yıkımını tasarlarken kendi kendisiyle yüz yüze gelmek zorunda kalacaktı.Kaçdığı kendine sığınmak bir zorunluluğu olacaktı.Insan kendinden ne kadar kaçarsa kaçsın kendine mahkumdur çünki ve onu da kendisi kurtaracaktı.
Bütün gece uyumadı küçük kız.Düşündü...düşündü ve yine düşündü.Zaten karmaşık olan zihni biraz daha bulanıyordu.Bütün olaylar üst üste geliyordu ve Sabrina bütün bu olanların altında ezliyordu.Her geçen gün bataklık,onu daha da çekiyordu.Zihnindeki bataklığı hapsolmuştu genc cadı.Kurtulamıyordu oradan.Sıkışıp kalmışdı oraya.
Kapı tıklatma sesiyle ayrıldım tüm bu düşüncelerden.Kapıyı açmamla Pansy'nin bana sarılması bir oldu.
"Sabrina!Seni çok merak ettim." dedi Pansy.Sonra bende ayrılıb yatağımın baş ucuna oturdu.
"Noldu o yarışmada öyle?" diye sormasıyla kalbim biraz kırılmışdı.Nasılsın,ne hissediyorsun diye sormamışdı kimse şimdiye kadar.Pansy de o listeye eklenmişdi.Dudaklarımı konuşmak için araladığımda bir şey beni durdurdu.Konuşma dedi içimdeki ses.Anlatma dedi içimdeki ses.Yalan söyle dedi içimdeki ses.Güvendim içindeki sese,vardır bir bildiği diyib.
"Bu konu hakkında konuşmak istemiyorum Pansy."
"Peki canım nasıl istersen.""Ben bayıldıktan sonra ne oldu Pansy?"
"Mhm öncelikle herkes korku içindeydi.Özellikle diğerlerini o halde görünce daha da korkdular.Hele 1ci sınıfları görmen lazımdı.Neyse,sen bayıldığın gibi seninki sana doğru koşuşturdu-"
"Benimki derken?"
"Profesör Riddle işte." demesiyle omzuna vurdum.
"Aman ne var be.Ayrıca seninki baya bir endişeli görünüyordu?."
"Tom Riddle?" Beni öldürmek istiyen adam benim için mi endişlenmişdi?
"He ya.Öyle bir koştu ki yanına.Kimseciklere bırakmadan aldı kucağına seni hastane kanadına götürdü.Hatta madam Pomfrey seni yatırdıkdan sonra başında bekledi.Uyanmana 1 saat kalaysa odasına gitti."
Hoşuma gitmişdi,sebebini bilmediğim bir şekilde.Benim için endişelenmesi,baş ucumda beklemesi.Ama şu an da düşünmem gereken daha önemli şeyler vardı.
"Pansy..."
"Efendim."
"Azkaban'a atılır mıyım sence?" diye sordum ona.Boş gözlerle baktı bana.Düşündü bir süre.
"Hiç bilmiyorum Sabrina."—————————
Pansy'nin zorlamasıyla kahvaltı masasına indik.Ama hiç iştahım yoktu ve aklım hala diğerlerindeydi.Salona girer girmez bütün gözler beni buldu.Korkuyla bakan da vardı,nefretle bakanda.Usulca slytherin olan masaya oturduk.Yanıma ilk gün benimle dalga geçen çocuk oturdu.Rogers.
"Senden böyle bir performans hiç beklemiyordum Sabrina.Madem bu kadar güçlüydün neden büyü yapamıyormuş gibi davranıyordun ki?" dedi Rogers.Ardından diğerleride ona katıldı.Aralıksız soru yağmurunu tutmuşdular beni.Ama daha cevabını kendimin bile bilmediği bir şeyi nasıl cevaplayabilirdim ki?Daha fazla dayanamadım ve sinirle ayağa kalkıb orayı terk ettim.Bacaklarım beni istemsizce hastane kanadına götürüyordu.Nihayet kapının önüne geldiğimde durdum.İçeri girecek,yüzlerine bakacak kadar cesur muydum?Kaçınılmaz olanı bekletmek istemedim ve içeri girdim.İçeri girdiğim de Hermione'nin başında toplanan Harry ve Ron'u buldu gözlerim.Sonra madam Pomfrey de gitdi yanlarına.Arkalarında durduğum için beni farketmiyorlardı.
"Yaralar düşündüğümden de kötü.Ömrü hayatım da böyle bir şey görmedim ben.Yaptığım hiçbir iksir,hiç bir büyü yanık yaralarını iyleştirmiyor,acısını bile almıyor.Hele şu böcek ısırıklarını demiyorum bile.Bütün anti serumları kullandım ama zehir vücudundan atılmıyor Hermione." dedi madam Pomfrey üzgün bir ifadeyle.
"Y-yaraları b-bir daha a-asla iyilecemiyi-icek m-mi...?" dedi Ron ağlamaklı bir sesle.
"Bilmiyorum Ron."
"Peki zehir?bedininden atılmazsa ne olur?" diye sordu Harry endişeli bir ifadeyle.
"Korkarım ki sorularınızın cevaplarını bilmiyorum.Ne ateş normal bir ateş ne de böcek normal bir böcek.Aslına bakılırsa arkadaşınız Hermione Sam'in yanında şanslı sayılır."
Ron:"Şanslı mı?"
"Sam'in hali çocuklar...Vücudundaki her bir kemik liyme liyme olmuş.Çocuk komadan çıkamıyor.Dün gece profesör Dubledore ve Snape Sam için buraya geldiler.Her türlü büyüyü yaptılar ama zavallı çocuğun kemikleri iyleşmedi.Onu geçdim tuhaf bir şey yutmuş gibi,yuttuğu şey içinde bir şeyin yeşermesini sağlıyor ve bu hiçde iyi bir şey değil."
"T-toprak..."
Harry:"Hermione?"
"Toprak kusuyordu...Yerde baygınken gördüm Ahh!"
"Tamam Hermione yorma kendini lütfen." dedi Harry.
"Bu söylediklerini profesör Dubledore'a aktarıcam.Umarım en kısa sürede iyileşmeniz'in bir yolu bulunur." dedi madam Pomfrey ve Sam'in yanına doğru ilerledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Professor Tom Riddle ve Sabrina Grindelwald
FantasyInan bana Sabrina bu sonu olmayan bir kuyu gibi.Cehennem ateşinde yanmak gibi.Ne kadar çok şey bilirsen ateşe o kadar çok yaklaşırsın.Derin sularda boğulursun.Boğuldukca ruhun ızdırap çeker.Yandıkca zarar görürsün.Ve inan bana küçük cadı,senin zarar...