Bahçeden hızla uzaklaşıp odama doğru koşuşturdum.Nefes nefeseydim.Az önce olanları idrak etmekde hala zorluk çekiyordum."Bu nasıl olur?" diye kendi kendime sayıklıyordum.Içimdeki boşluk her geçen gün daha da artıyordu.Neden böyle hissediyordum?Sadece bir dokunușumla bir gülü soldurmuşdum.Öldürmüşdüm.Bu düşünce kalbimin daha da şiddetli atmasına neden olurken aynadan kendime bakdım.Delirmiş gibi gözüküyordum.Tam anlamıyla bir deli gibi.Düşüncelerimi bölen şey pencereden gelen ses oldu.Bakışlarımı o yöne çevirdiğimde bir baykuşun pencerenin kenarında olduğunu gördüm.Derin bir nefes alıp pencereyi açdım ve baykuşu içeri aldım.Getirdiği mektupu aldıkdan sonra ona biraz yem verdim ve tekrardan gitmesi için pencereyi açdım.Hızla mektubu açıp olumaya başladım.
«Merhaba Sabrina.Draco'nun ölümüyle ilgili soruşmada diğerlerinin de yardımıyla yardım etmek için Dumbledore'u ikna ettik.Tatil olmasına rağmen öğrenciler hergün bir kaç saatliğine hogwartsa gelicek.Bu sebebden ötrü bu süreçde hogwartsda cisimlenme yasağı kaldırıldı.Bu mektup eline ulaştıktan kısa bir süre sonra seni hogwarts da bekliyor olucaz.Sevgilerle Theodore."
Mektupu okuduktan sonra bir kenara attım.Galiba günü arkadaşlarımla geçirmek bana iyigelebilirdi.Odadan çıkıp aşağı indiğimde tamda aradığım kişiyi gördüm."Gitmemiz gerek."
"Hayır ola?"
"Hogwarts'a gitmemiz gerek.Draco'nun ölümü için soruşturma yapılıyor."
"Tom'a haber vereyim-"
"Tom'a haber vermene gerek yok!"
"Habersiz çıktığını öğrenirse öfkelenir." Zaten Mattheo'ya karşı sinirliydim ve sormam gerekenler vardı.Ama şu anda bunun yeri değildi.Sağ elimi boynumdaki şans kolyesine götürüp derin bir nefes aldım."Ne ben Tom'un kuklasıyım,ne de o benim bakıcım.Dakika dakika nereye gittiğimin raporunu verecek değilim." Dişlerimi sıkarak söylediğim cümle karşısında Mattheo,kaşlarını çattı."Şimdi sen mi beni götürürsün yoksa kendim mi gideyim?"—————————
Mattheo bizi hogwarts'a cisimledikden sonra midemin bulantısının geçmesi için biraz bekledim."Ben içeri giriyorum.Istersen gel istersen kal.Keyfin bilir."
"Ne bu tavır?"
"Ne varmış tavrımda." Mattheo yüzüme biraz daha dik dik baktıktan sonra bir şey demeden cisimlendi.Kuleye girdiğimde bir sürü öğrencinin kendi aralarında konuştuğunu gördüm.Köşe bucakda,sınıflarda,salonlarda."Ah Sabrina!Demek geldin." dedi Enzo her zamanki sevecen haliyle.Fakat bu seferki sahte bir neşeydi ve bu her halinden belli oluyordu.Ne kadar belli etmemeye çalışsada."Ne oluyor Enzo?" Neyi kastettiğimi anladığında yutkundu."Draco'nun ölümüyle ilgili bir kaç dedikodu dolanıyor..." Bakışlarımla onu devam etmesi için teşvik ettim."Ölümünden ismi lazım değil'in sorumlu olduğunu düşünenler var."
"Voldemort mu öldürmüş!" Enzo telaşla elini ağzıma götürdü.Sonra geri çekilip birinin duyup duymadığını anlamak için etrafa baktı."Bağırmasana Sabrina!"
"Gerçekten o mu yapmış?"
"Kesin bir kanıt yok.Sadece bir ihtimal." Ismi lazım değil.Karanlık lord.Voldemort.Buraya geldiğimden beri herkes onun ne kadar korkutucu olduğundan bahsetti.Şimdiyse arkadaşımın ölümünden sorumlu olabileceğini söylüyorlar."Ve elimizde kesin kanıt olanadek kimseyi suçlayamayız.Ayrıca bunun altında gerçekten o varsa bile elimizden bir şey gelmez."
"Nasıl yani?"
"Bakanlık ondan çekiniyor.Halk ondan çekiniyor."
"Buna öylece göz mü yumucaz?!"
"Onun karşısına çıkıp hesap sorup işkencelerle maruz kalmak istemiyorsansa yummak zorundayız." Anlamıyordum.Anlayamıyordum.Çocukken pek çok kez hakkım yeyildi.Haksızlığa uğradım.Buraya ilk geldiğimde de aynısı olmuştu.Ama artık sanki yavaş yavaş tahammül noktama gelip çıkmışdı.Içime attıklarım,korkularım,yetesizliklerim,öfkem ve hisslerim.Hepsi içimdeki yanardağı harlıyordu.Onlara bir yenisi daha eklendi.Arkadaşımın haksız ölümü.Yanar dağ daha da kabardı.Her an patlama noktasına gelebilirdi.Ve eğer bir gün o yanardağ patlarsa lavların altında kendim bile yanabilirdim.Içimde her geçen gün yükselen ateş kendi varlığımda dahil tüm yaşam enerjilerini küle çevirebilirdi.Bunu bilmiyordum,bunu sadece hissediyordum."Hadi diğerlerinin yanına gidelim." dedi Enzo.Onun peşine takıldım bende.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Professor Tom Riddle ve Sabrina Grindelwald
FantasiaInan bana Sabrina bu sonu olmayan bir kuyu gibi.Cehennem ateşinde yanmak gibi.Ne kadar çok şey bilirsen ateşe o kadar çok yaklaşırsın.Derin sularda boğulursun.Boğuldukca ruhun ızdırap çeker.Yandıkca zarar görürsün.Ve inan bana küçük cadı,senin zarar...