Oğuz

2.4K 166 88
                                    

Oğuz'dan..

Bugün yine uyuyamadım.Dün Evren o hikayeleri attıktan hemen sonra Instagram'dan çevrimdışı olunca çok korkmuştum.Öyle ki kendime zarar verdim.Sinir krizi geçirdiğim için etrafı dağıtmış, ardından jiletle kendi bileklerime yara bıraktım.

Evren'in bu fark etmesi imkansız gibiydi, çünkü uzun kollu giymiştim.Batuhan ile yaşadığımız o gerilim dolu olaydan sonra ikimiz kendi evimize gittik.Annemin odaya girmesi ile baygın bakışlarım onu buldu.

"Oğuz." dedi, her zamanki disiplini ile.Saçları topuz, üzerindeki iş kadını kıyafetleri ile gerçekten de Müdire Hanım'a benziyordu."Efendim anne?" dedim, morarmış gözaltılarım ile.Annem tek kaşını kaldırarak konuşmaya başladı.

"Edebiyattan seksen dört almışsın." dedi iki kolunu göğsünde bağlayarak.Yüzümü ellerimle sertçe ovup "Evet?" dedim.Annem "Ne demek evet, nasıl doksan üzeri alamazsın!?" dedi öfkeli biçimde."Sen benim oğlumsun, Müdire Hanım'ın oğlusun.Senin kendine ait bir kimliğin yok, kimliğin benim.Doksan altı almayı nasıl becerirsin!" diye bağırdı.

"O Evren denen çocuk senden daha yüksek almış" dedi."Beceriksiz." diye tükürürcesine konuşunca gözlerim doldu."Anne." dedim titrek sesimle.Yüzü sekteye uğramış gibi bana baktı.Kafamı doğrultup yataktan kalktım."Neden anne?" dediğimde kaşları daha çok çatıldı.

Ancak konuşmasına izin vermeyecek devam ettim."Bıktım ben bunlardan, anne.Neden hep beni başkaları ile kıyaslıyorsun?Ya ben senin oğlunum, bir kere bile beni başarım için değil de kendim olduğum için sevdin mi?" dedim kırgın sesimle."Ya bir kere olsun anne-oğul vakit geçirdik mi?Ben en son ne zaman aynı sofraya oturduğumuzu bile hatırlamıyorum." bu sefer sesim sınırlı çıkmıştı.

"Bazen, senin oğlun olmadığımı düşünüyorum." dediğimde çatık kaşları gevşedi, dudakları yavaşça aralandı ve şaşkın bir şekilde baktı.Dolan gözlerimi sertçe silerken ellerim titremeye başladı."Anne, beni ne zaman ders notlarım dışında seveceksin?" diye bağırdım."Başkalarının ailesi çocuğu dersten düşük aldı diye onu aşağılamaz ya, veya benliği ile dalga geçmez.Ama sen..sen bana bunları yapıyorsun." diye devam ederken sertçe yutkundum.

"Anne, sen beni mahvettin." dediğimde annem de yutkundu.Titreyen ellerim ile içimde oluşan sinir ve kırgınlık karışımı bir duygu bedenimi kavradı.Öylesine güçlü idi ki bu hissi içimden çıkarmak için her şeyi yapardım.Annem "Oğuz." diye titrek sesi ile konuşunca alayla sırıttım.

"Anne sen benim abim gibi olmamı istedin.Daha doğrusu onda görmek istediğin kişi yapmaya çalışıyorsun beni." dediğimde annem şaşkınla bakmaya başladı.Bu evde annem abim ile ilgili konuşmamızın yasak olduğundan beri onun hakkında konuşmadım ama bu sefer.. konuşacaktım.

"Abim senin kurallarına uymayıp on dokuz yaşında bu evi terk edip başka bir ülkeye gidince tüm hıncını benden çıkardın anne.Abim derslerinden hep yüksek alırdı, akıllı, nazik biriydi.Ama o gitti anne, çünkü kendi benliği o değildi.O motorları seven biriydi, sen ise onun motorunu sattın.Yine bir şey demedi sana.Dersten düşük aldı diye onu üç saat aç beklettin, odasına kilitledin.En sonunda dayanamayıp kaçtı." dediğimde annemin gözlerinden yaşlar aktı.

"Ama ben abim değilim anne, senin bana yaptıklarına göz yumam.O yüzden bir daha odama başarım için girersen bende bu evi terk ederim, anne." dedim.Annem delirmiş hızla yanıma gelip bana sarıldı.Ona karşılık vermedim.Benden ayrılıp kollarıma dokunarak konuştu.

"Oğlum, özür dilerim.Ben..tamam bir daha ders yok, dersten bahsetmeyeceğim ama..ama gitme." dediğinde, bir şey demedim.Bana sarılmaya başladı.Seslerden dolayı içeriye babam girdi ve bize kaşlarını çatarak baktı.

ZORBA/BXB Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin