Medya ile okuyun.
Oğuz'dan..
Evlatlık olduğumu öğrendikten sonra sadece Evren'e yazabildim.Gelip yanımda durmuştu.Ona onca şey yapmama rağmen yanıma geldi, kumral gülümün kalbi çok temizdi.
Anneme, daha doğrusu üvey anneme bunun doğru olup olmadığını söylediğimde bana acıdığı için beni oradan aldığını söylemişti.Gerçek ailemi sorduğumda bana bir adres verdi.Onlara da hesap soracaktım.Neden bana bakmayıp yetimhaneye bıraktığının hesabını soracaktım.
Evren ile gitmeyi düşündüm, ama yapamadım.Zaten lanet olası hayatımın bir yalan olduğunu öğrenmiştim ve yıkılmıştım.Bu halimi görmesini istemedim.Yunus'u aradım."Kardeşim." dediğimde Yunus'un sesi duyuldu."Efendim, kardeşim?" dedi.Sesi durgun çıktı.
"Ne oldu, bir şeyin var senin." dediğimde konuştu."Klasik konular, babam işte.Sen neden aradın?" demesi ile sıkıntılı bir nefes verdim."Kardeşim, gel yanıma.Telefonla olmaz." deyince, bir kaç ses duydum.
"Geliyorum, kardeşim.Konum at." deyip telefonu kapatınca gülümsedim.Yunus da en sevdiğim özellik buydu.Sorgulamıyordu.Ona konumu attıktan sonra geçen Evren'e attığım konumdaydım.Uçurumun kenarında oturmuş karşıya bakıyordum.
Burası sessiz, tekin olmayan bir yerdi ama sıkıntı yoktu.Hep gelirdim buraya.Kaç dakika ya da saat geçti bilmem, ama yanıma doğru gelen adım sesleri ile başımı kaldırıp baktım.Yunus.
"Kusura bakma, kardeşim.Taksi buraya gelmiyormuş.Bende biraz yürümek zorunda kaldım." dediğinde 'sorun yok' anlamında kafamı salladım.Yunus önce uçuruma baktı, ardından bana.Yanıma oturdu ve hiçbir şey söylemedi bir süre.
"Yunus." demem ile bana döndü.Ben konuşmasam o bir kere olsun konuşmazdı.Benim anlatmamı beklerdi.Bir şey demedi."Ailem gerçek ailem değilmiş lan." dedim kabullenmiş bir sesle.Yunus'un hafif çatık kaşları gevşedi ve ağzı açıldı.Bana şaşkın bir şekilde bakarken ikimiz bir kaç dakika konuşmadık.
Yunus bana dönüp buruk bir biçimde gülümsedi."İkimizin de ailede yüzümüz gülmüyor be, kardeşim." deyince, gözlerim dolu dolu gülümsedim."Gerçek ailemin adresini, Ayşen Hanım'dan aldım.Onlara gideceğim, ama tek başıma gitmeye cesaretim yok.Benimle gelir-" dememe kalmadan sözümü kesti.
"O ne demek oğlum, tabii geleceğim.Ben senin kardeşinim.Hadi kalk gidelim." deyince gülümseyip kalktım ve ona sıkıca sarıldım.Yunus İyi'ki vardı.Bunu ona da ilettim.Yunus "Asıl sen İyi'ki varsın, kardeşim benim." dedi.Cebimde yetimhane müdürünün verdiği kağıt duruyordu.
Motoruma doğru ilerledik ve bindim.O da arkama bindi.Heyecan içinde nefes alıp motoru sürmeye başladım.Yaklaşık yarım saat sonra geldiğimiz eski bir eve vardık.Çok kötü değildi ama eski olduğu belliydi.
Yunus ile indikten sonra eve göz gezdirdim."Girelim mi?" dediğimde Yunus başını salladı.Bana dönüp omzuma bir kaç kez vurdu."Ben her daim yanındayım, kardeşim.Hadi girelim." dedi.Gülümsedim.
Kapının önüne geldim ve zili çaldım.Ancak kimse açmadı.İki kere daha çalınca açıldı.Karşımda gördüğüm tahminen on dört, on beş yaşlarında olan bir kız vardı."Buyurun?" dedi çekingen bir sesle.
"Hülya Koçyiğit ve Mahmut Koçyiğit'e bakmıştık." dediğimde kızın bakışları meraklı bir hâl aldı."Şey onlar benim annem ve babam.Babam..vefat etti, annem de evde." dediğinde ağzım açıldı.Yunus ile birbirimize baktık.Benim bir kız kardeşim mi vardı şimdi?
"İçeri girebilir miyiz?" dediğimde Yunus bana dik dik bakıp kıza döndü ve konuştu."İstersen anneni çağır, şimdi girmeyelim içeri." dedi.Kız başını hızlı hızlı olumlu anlamda sallayıp içeri koştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZORBA/BXB
General FictionBxb kurgusudur.Homofobikler girmesin.Kitabım gay kitabıdır, hetero değildir! Yarı texting. Uzun süredir zorbalık gören Evren ve onun biricik zorbası Oğuz.