İnsanın evi, en sevdiğinin kalbidir.
Beleeen! Hadi kalk yerine yat. Hadi, bak yatak bunun için var. Babam boşuna mı aldı? Bi de okula geç kalacaksın. Sana 5 dakikacık o tatlı uykun için süre veriyorum.
Ne var abi ya! Tamam geçiyorum. Mmmmmm...
Dün gece zaten çok geç uyudum. Geç dediğim de 11'de. Normalde on dedi mi saat, uyurum hemen. Ağzım gözüm yamulmuş. Konuşamıyorum bile neyse ki içimden konuşabiliyorum. Hihihoha...
Şu 5 dakikacık uyku dünyanın en güzel uykusu ama en kötü uykusu da aynı zamanda. Çünkü hemen bitiyor. Neyse kalkıp okula gitmeliyim. Hem Türkçe dersinden hoca bana bir şiir ödevi vermişti onu kontrol etmeliyim.
Gözlerim yarım yarım yüzümü yıkamaya giderken aklımda şimşekler çaktı: "Abiiiiii seni öldürücem. Bugün cumartesi. Neden beni kandırıyorsun. Bıktım senin şu eşek şakalarından. Benden 6 yaş büyüksün diye bana bu işkenceyi yapamazsın baaak."
İşte bu abim Nuralp. Hep böyledir. Sürekli kendince kaliteli bence ise içerde soba yaktırmayı gerektirecek kadar soğuk esprileri var. İşlerini hep bana yaptırır. Ama her ne kadar belli etmese de beni içten içe çok sevdiğini biliyorum. Belki beni uyandırması da bensiz yapamadığı içindir. Ben de onu seviyorum ama yine de uyuz oluyorum bazı yaptıklarına.
Neyse hazır uyanmışken hazırlamış olduğum şiirimi babama göstereyim. Babam da kahvaltı masasında beni bekliyordu.
Baba bak hoca bir ödev verdi. Kendiniz de yazabilirsiniz başka birine ait bir eserden de alabilirsiniz dedi. Ben kendim yazmak istedim. Al bak bakalım nasıl olmuş?
Çiçekler açm...
Ya baba sessiz okur musun? Ben kendi yazdığımı duyunca kendimi bi kötü hissediyorum.
Ama kızım sen de duy ki şiirinin kalitesini anlayabilesin. Gerekirse düzenleme yaparız hem. Hem benden mi çekiniyorsun sen? Senin saçlarını keserim bak hem de kökünden 6 ay beren ile gezmek zorunda kalırsın.
Hihihoha! Tamam ama çok bağırma abim duymasın. O dalga geçer hemen. Zaten beni uyandırdı az önce hala sinirliyim. Bugün okul varmış da, geç kalmışım da... Neler neler diyor baba! Hafta sonu bi uyuyayım dedim. Alarmı kapatmama rağmen alarm saatinde uyanmış gibi hissediyorum şu anda.
Neyse modumuzu daha fazla düşürmeyelim. Hadi baba sen okumaya başla da yukarıdaki gelmeden!
Tamam tamam, okuyorum. Bakalım kızım nasıl bir şaheser çıkarmış.
Etrafımda solmuş çiçekler
Yaşım daha on iki
Babam ve abimler
Gökyüzümden parçalar
Nasıl olmuş baba, beğendin mi? Daha babam bir şey diyemeden abim merdivenin köşesinden çıkıverdi.
Sen buna şiir mi diyorsun? Bi de benden bahsetmişsin. En güzel kısmı da orasıydı zaten. Şiirde yaşından mı bahsettin sen? Ha ha ha!
Ya baba ya! Bu benimle dalga geçiyor. Sürekli beni ağlatıyor ya! Daha da konuşmicam, küstüm.
Oğlum gel buraya sen! Neden dalga geçiyorsun? Neyi var şiirin? Gayet güzel. Ben çok beğendim. Sen böyle yaparak iyi bir şey yaptığını mı zannediyorsun?
Babam abime kızarken benim içimdeki yağlar patates kızartacak kadar eridi. Ohh canıma değsin! Bu kadar şeyin sonucu tabi ki de böyle olacak. Babam devam etti:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
617
AdventureBelen, babasının kendisine hediye ettiği köpeği ile sıradan bir hayat sürerken, ailesinin gizemli bir görev için seçildiğini öğrenir. Evlerinde, zamanın derinliklerine yolculuk yapabilen bir geçidin anahtarı vardır ve bu anahtar 617'dir. Belen ve ai...