Şiir Avcısı

12 1 0
                                        

Çılgınlar gibi merak etmeme rağmen ve de aklımda bin tilki dönmesine rağmen yine de uyudum. Hem de deliksiz. Şimdi asıl konuyu tekrar düşüme zamanı. Öncelikle şu mektubu bi daha okumam gerek. Sadece çiçeklerin solmasından bahsettiğini hatırlıyorum.

Abiii! Şu mektup nerede?

Ne mektubu?

Hani posta kutusundan çıkmıştı ya?

En son babam almıştı, sonrasında görmedim hiç. Bi ona sor.

Sonra babamın yanına gittim ve ona sordum.

Ne yapıcaksın mektubu?

Hiççç! Bi şeye bakıcam.

Neye bakıcaksın bilmiyorum da en son odamdaki masanın üstüne koymuştum. Ben mektup ile ilgili hiçbir şey bulamadım. Belki yanlış adrese gelmiştir ya da birilerinin şakasıdır.

Hemen odaya gittim ve mektubu orada gördüm.

Anneni çok özledin biliyorum.

Daha çok gelmelisin

Posta kutusu ondan bir parça

Küçücük bir ışık göreceksin

Doğru yere dokunduğunda

Çiçekler açar sanma

Yatağında uyuduğunda

Gün gelince olması gereken olur

O çiçek sararıp solduğunda

O çiçek sararıp solduğunda... Gün gelince olması gereken olur... Acaba şiirdeki çiçek babamın verdiği çiçek miydi? Eğer oysa olması gerekenin olması gerekir şiire göre.

Hemen yukarı çıktım abimin yanına.

Abi o mektubu hatırlıyor musun?

Evet hatırlıyorum.

Bak bu mektupta bir çiçeğin solması ile olması gerekenlerin olacağından bahsediyor. Dün uyumadan önce babamın bana vermiş olduğu çiçeğin solduğunu gördüm. Bak çiçek de burada. Sence bir bağlantısı olabilir mi?

Bilemiyorum. Şiiri çok anlayamadım ama o gece olanlar gerçekten çok gizemliydi.

Baksana şiir sanki tersten mesaj veriyor gibi. Önce çiçek sararacak sonra bir şeyler olacak. Eğer uyursan bu çiçek tekrar açmayacak. Bir yere dokunursan bir ışık yanacak. Posta kutusu bu işin bir parçası ve annemmm.

Bu mektubu annem göndermiş olabilir mi?

Çok güzel konuştun ama sonunda batırdın. Annem nasıl gönderecek. Başka birisi göndermiş, o belli de...

Tamam da senin için de gizemli bir olay değil mi? Şimşek sonrası yıpranmamış bir mektubun çıkması..

Yani evet de...

Hea. Neyse sırayla gidelim. Eğer bu mektup doğruysa bir yere dokununca bir ışık belirecek.

Sen de iyice dedektif kesildin başımıza. Tamam, ben de merak ediyorum da bu işler senin sandığın gibi değil.

Denemeden bunu öğrenemeyiz. Gel bi o posta kutusunun oraya gidelim de bakalım.

Abimle beraber bahçeye posta kutusunun olduğu yere gittik. 17 kulübesinin önünde uyuyordu. Posta kutusu ise onun kulübesine çok yakındı. Posta kutusu o günkü haliyle duruyordu. Babam herhangi bir şey yapmamıştı.

Abi, bir şey görebiliyor musun?

Görünürde bir şey yok.

Sonra ben posta kutusunun her yerine dokunmaya başladım. İçine, dışına, etrafına ama herhangi bir hareketlilik yoktu. Önünde oturup düşünmeye başladım ama düşünerek de herhangi bir yol alamadım. Abim de elimiz boş çıktığı için sinirlendi.

617Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin