Düşüncelerinizi hep merak ediyorum, yorum yapmaktan çekinmeyin lütfen. Oy vermeyi unutmayın lütfenn ♡ keyifli okumalarr
⚣⚣⚣⚣⚣⚣
Gözlerini araladığında hala aynı pozisyonda olduğunu fark etti Mert. Saatin kaç olduğunu bilmiyordu ama o kadar derin ve kesintisiz bir uykuydu ki kendisini çok fazla enerjik hissediyordu çok uzun zaman sonra.
Huzurlu bir uyku çekmeyeli ne kadar uzun zaman oldu kim bilir diye iç geçirdi. Şu anda hiç hareket etmek ve olduğu durumu bozmak istemiyordu. Ali'nin kollarını saran bedenini hissetmek içinde iki türlü korkuya sebep oluyordu.
Birincisi 'ya Ali'ye karşı bir şey hissedersem' diyordu, diğeri ise 'ya Ali'ye karşı bir şey hissedemezsem'. Her ikisinden de çok korkuyordu.
Eğer ki düşünmeye bırakırsa sadece asla hiçbir şeyin olmasına izin vermeyeceğine adı gibi emindi Mert. Lakin bu huzurlu hisse çok fazla bağlanmıştı kısacık sürede. Resmen içinden bu hisse karşı açlık duyuyordu.
Neden böyle hissettiğini ve hiç mi bu kadar güzel hisleri görmediğini düşündüğünde ise fark ettiği şey biraz buruklaşmasına sebep oldu. Evet, gerçekten hiçbir insan ilişkisinde bu denli huzurlu hissettiği bir anıyı bulamadı.
Ali'ye sonsuz bir güveni, çok büyük bir inancı vardı. Onu bile isteye üzmezmiş gibi geliyordu ve bu yaptığı şeyleri gerçekten de kalbiyle yapıyorsa Ali ona zarar vermeyeceğine emindi. Hatta Mert onu üzse bile, Ali onu üzmezdi. Öyle düşünüyordu nedense.
Kalbinde kocaman bir inanç barındırıyordu Mert. Rıza'dan sonra onun için iyi birine kavuşacağına dair.
Saatin kaç olduğunu güneşin odaya verdiği ışıkla anlamaya çalışsa da bir türlü anlayamamıştı. Sanki öğlene geliyordu, güneş odanın sıcaklığını biraz arttırmış gibiydi.
Düşüncelerini hiç hareket etmeden gözleri kapalı şekilde sakin sakin nefesler eşliğinde devam ettirirken Ali'nin yavaş yavaş hareketlenmeye başladığını hissetti. Ali'nin de uyanmış olduğunu fark etti ama hiçbir şey yapmadı.
Ali yavaşça sarılmayı bırakıp sırtüstü yattı önce, sonra sessiz bir şekilde kolunu Mert'in bedeninden ayırmak için yavaşça çekmeye yeltenirken Mert onu durdurdu. Sadece ''Gitme'' dedi. Ali, Mert'in uyanık olmadığını düşünüyordu, biraz strese girmişti şimdi.
''Biraz daha sarılsan olur mu? Kendimi uzun zaman sonra ilk defa böyle iyi uyumuş hissediyorum'' sesi neşeli çıkıyordu Mert'in. Ali bu neşeyi duyduğu için çok keyiflense de şu anda tamamen kaçmak istiyordu Mert'ten ama onun bu isteğine karşı çıkmaya gücü hiç yoktu.
Ona doğru dönüp yavaşça sarıldı Ali, kafasının üstünden saçlarını derince koklayıp birkaç kez öptü ve sonra aniden pişman oldu. Ali ne kadar masum hisler beslese de Mert'e karşı şu anda yeni uyanmış olması ve sevdiği kişinin yanında olmasından kaynaklı istenmeyen bazı durumları atağa geçirmişti.
Mert, Ali'nin neden biraz mesafeli sarıldığını ve neden hiç konuşmadığını anladığında kendisinde de istemeden bir hareketlenme oldu. Kalbi birden hızlı hızlı atmaya başladı, utanıyordu. Gözlerini sımsıkı kapatıp aklından saçma sapan şeyler düşünmeye itti kendini. Bir türlü sertliğinin inmemesi onu da strese sokmuştu. Ali'ye çaktırmak istemiyordu ama bir diğer yandan da Ali'yi mi istiyorum acaba diyerek kendisini kaosa sürüklüyordu.
Yüzünü Ali'ye dönüp gözlerini yavaşça araladığında Ali'nin çocukça bir ifade olan suratı ve sertçe yumduğu gözlerini gördüğü gibi içi yine aşırı derecede ısındı. Az önce neler düşündüğünü umursamadan bu kadar sevimli gözükmesine dayanamayıp dudağına küçük bir öpücük kondurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kül Tablasıyla Sevişmek
Romance''Beni korkutuyorsun, lütfen git artık'' dedi. Sesi istemsizce çatlamıştı. Korkuyordu, ne düşünebileceğini bilemiyordu çünkü. İçindeki bitmek bilmeyen karmaşayla uğraşan Mert, kendisini hiç beklemediği bir anda duygusal bir mücadelenin içerisinde b...