6.bölüm

35 8 26
                                    

   Buzları kırıp Felix ile aramdaki engelleri kaldırdım ve Felix'in elini sıktım.

   "Han Jisung."

   "İyi misin?"

   "Sanırım evet."

   "Zombiler nasıl ortaya çıktı bilmiyorum. Ayrıca şu çirkin yaratıklar var."

   Sormalı mıyım en ufak bir fikrim yok ama denemeliyim.

   "Savaşçı mısın?"

    "Ne?

   Çok ani oldu. Rezilliğim.

    "Evet."

     Minho

    Hyunjin'in ağzındaki buzu eritip Jisung'un peşinden koşmak için arkamı döndüm ama Hyunjin kolumdan tuttu.

    "Bırak gitsin."

    "Dışarısı tehlikeli. Biliyorsun değil mi?"

    "Siniri geçsin en azından. Başka gidecek yeri mi var? Sonra yine dönüp dolaşıp buraya dönecek."

     Hyunjin haklı olabilirdi.

    "Emin misin?"

    "Evet."

    "Ama onu sen kışkırttın."

    "Haklısın ama iç içten geçti."

    Kolumu çekip ilerideki koltuğa oturdum ve tavana baktım. Hyunjin'dr gelip yanıma oturdu.

     "Geri gelecek. Merak etme."

     Özür dilerim Jisung. Hepsi benim hatam.

     Jisung

    "Al."

    "Bu ne?"

    "Buz. Yemen için. Su ihtiyacımızı anca bu şekilde karşılayabiliyoruz."

    Eline aldı ve ağzına attı.

    "Tadı güzelmiş."

    "Teşekkürler."

    "Tek başına mısın?"

    "Aslında hayır, arkadaşlarım var ama kavga ettik."

     Aklıma bir an için Jeongin geldi. Kardeşimi yalnız bırakmıştım. Geri dönmek gerekiyordu.

     "Benim geri dönmem lazım Felix. Kardeşimi almalıyım."

     "Nereye?"

    Yolu unutmuştum. Nereye gidebilirim ki?
   
    "Buralarda büyük bir spor salonu vardı üç katlı. Biliyor musun?"

     "Sanırım evet. Gidelim mi?"

     "Olur."

     Yan yana giderken aklıma bir şey takıldı. Felix'e döndüm ve sordum.

     "Yaratıklara ne oldu?"

     "Öldürdüm."

     "Korkuyor musun peki?"

     "Hayır."

      Önüme döndüm ve yürümeye devam ettim.

      Bir süre sonra spor salonuna varmıştık.

     "Ben gideyim artık Han."

     "Nereye?"

     Biraz düşünür gibi yaptı.

     "Bende bilmiyorum."

     "Gel bizimle kal."

     İçindeki tereddütü hissedebiliyordum. Biraz düşündükten sonra kabul etti ve beraber içeriye girdik.

    Girişte Jeongin hemen üstüme atladı.

    "Abi nereye gittin?"

     "Senin için geldim Jeongin."

     Uzaktan Hyunjin ve Minho'da yanıma doğru geliyordu. Görmemiş gibi yaparak Seungmin'e sarıldım ve sonra Felix'e döndüm.

     "Savaşçıyı buldum."

     Jeongin ve Seungmin, Felix'e selam verdiği sırada Minho gelip bana sarıldı.

     "Gittin sandım Jisung."

     "Kime sarılıyorsun?"

     "Sana."

     "O zaman gitmemişim."

     Benden ayrıldıktan sonra geriye çekildi ve Felix'e döndü.

     "Seni arıyorduk."

     "Biliyorum Lee Minho."

     "Seni bir daha gördüğüme sevindim Felix."

     "Bende memnun oldum Minho."

     Hyunjin bana bakıyordu. Bir şey söylemek istediğine emindim ama görünen o ki vazgeçti.

     Midemden gelen ses ile elimi mideme doğru bastırdım.

     "Aç mısın?"

     "Biraz."

     Minho cebinden bir paket bisküvi çıkarıp bana verdi.

     "İçinde on iki tane var. Herkes iki tane yesin olur mu?"

     Herkes aldıktan sonra kendi hakkımı yavaş bir şekilde yiyordum. Jeongin kendi hakkını çoktan yemiş duvarı izliyordu. Bir tane yemiştim ve bir tane kalmıştı.

     "Al Jeongin bunu ye."

     "Aç değilim."

     "Ben sevmedim bun. Hadi al artık."

     Bisküviyi Jeongin'in ağzına doğru uzatıp ona yedirdim. Sevimli bir şekilde gülümsediğinde saçını okşayıp elimi geri çektim.

     "Al."

     Kafamı çevirince Hyunjin'de bana bir tane bisküvi uzatıyordu.

    "Aç değilim ki."

    "Aç olduğunu biliyorum. Jeongin aç kalmasın diye ona yedirdin al."

     Aniden burnumu sıkıp ağzıma açmama sebep olmuştu. O sırada bisküviyi ağzıma soktu ve bıraktı.

     "Burnum acıdı!"

     "Ye hadi."

      Yavaşça çiğneyip bisküviyi yuttum. Bana gülümsemiyordu ama özür dilemek istediğini hissettim.

      Biliyor musunuz? Belki de önemli olan sevgisini belli edemeyenlerin sevgisiydi. Belki de iğneleyici sözler Gül'ün dikenleriydi. Belki de sevgisini kanıtlamaya çalışanlar düşmanımdı ya da benim ölümüm.

      "Sana ihtiyacım yok Jisung. Kimsenin sana ihtiyacı yok! Neden tek önemli insan sensin gibi davranıyorsun? Hiç bir şeyden haberin yok senin! Tek korkan sen misin? Minho da korkuyor. Bende korkuyorum. Ama biz senin gibi gösteriyor muyuz? Çocuk gibi davranma artık. Eminim Minho da bıkmıştır ama kırılma diye söylemiyordur. Kırılma diye. İyi bak Jisung. Kendine iyi bak. Bencilsin. Sana inanamıyorum."

      "Teşekkürler Hyunjin."

   

    

Son Nefesler /Han Jisung/✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin