10.bölüm

39 8 56
                                    


      Sayko Hyunjin

    Gayet normal bir yaşam sürdüm. Olağanüstü bir şey yoktu. Ailem beni seviyordu. Ben de ailemi. İki abim vardı. Ayrıca normalden de zengindik. Sadece psikolojik sorunlarım vardı ve sonradan kazanmadım. Doğuştan. Psikiyatriste sürekli gitmem gerekiyordu. Kimseyle iletişim kuramıyordum. Okulda da arkadaşlarım vardı. Çok saf olduğum için her şeyi doğru sanıyordum ve yanlış şeyler yapıyordum. Onlarlar beraber zorbalık yaptım. Sadece kenarda beklerdim ama bu da sayılırdı. Oysa ben doğruları bulmak için her gün içimde savaş verirdim. 

   On yaşında yatağımda uzanmış resim çiziyordum. Sonrasında bir ses duydum. Annemin sesiydi bu. Yanına gittim ve evet. Arkadaş dediklerim her şeyi anlatmış. Neyse ki annem yufka yürekliydi. Ona gerçekleri anlattım. İnandı. O zamandan bu yana psikiyatrise gidiyordum. Bana hep resim çizmemi önerirdi. Rahatlamanın tek yoluydu benim için. Aynı zamanda abilerim ile de oyun oynuyordum.

   Abimler ikizdi. Tek kaldım. Sürekli kafayı yiyordum. Üniversiteye gittiler ve kimsem kalmadı.

   On beş yaşında bir kız arkadaşım oldu. Durumları iyi değildi. Bir küçük kız kardeşi vardı. Ona sürekli hediye alırdım. O da bana tatlı kurabiyeler yapardı. O kadar çok yakındık ki evleneceğimiz gün üzerine her gün söz verirdik. Para sorun değildi benim için. Ona yeni bir telefon da aldım. Çok mutluyduk. Bana hep "Hiç bırakmayacağım seni." derdi.

   Evler yıkıldı. Öldü.

   On altı yaşımda abilerim üniversiteden dönecekti. İkisi aynı otobüsteydi. Görüntülü konuşuyorduk. Bana aldıkları hediyeleri gösteriyorlardı. Bir abimin saçları mavi renkteydi ve dedi ki:

    "Oraya gelince seninkini sarı yaparız. Olur mu?"

    Otobüs kaza yaptı. Öldüler.

    Annem o günden sonra daha korumacı oldu. Her hayalini bana yaşatmaya çalışıyordu. Normalden fazla baskıcı oldu.

   Bir gün mutfakta kavga etmeye başladık. Arkamda ocak vardı. Sinirle bana bir şeyler fırlatırken kıyafetim tutuştu. Hızlıca çıkarıp attım. Halı da tutuştu.

    Evimiz yandı benim yüzümden.

   Şuan kaç yaşındayım hatırlamıyorum ama o olaydan sonra çok geçti.  Günler önce de tedavi olmaya gidiyordum. Lanet zombiler çıktı ve babamı bulamadım. Sonra yerde yatan Jisung'u gördüm. Bu kadar.

  

    Minho Hyunjin'e baktı.

    "Gerçekten anlattıkların çok normal."

    "Teşekkür ederim."

    Hyunjin'e dönüp baktım. Gözleri keder doluydu. Bana kötü davranıyordu ama iyi mi kötü mü bilemiyordum.

    "Hyunjin, üzülmüyor musun?"

    Biraz düşünür gibi yaptı. Başını yana yatırdı ve yüzüme baktı.

     "Üzüldüğünü gösterirsen alay konusu olursun. Ciddiye almazlar. Kırarlar. Üste çıkmaya çalışırlar. Buradan kurtulalım seni de doktora götürelim en iyisi."

    Yüzüm aniden düşmüştü. Bende boşluğa düşmüştüm.

     "Kurtuluşumuz yok. Ya sonsuza kadar buradayız ya da ben öleceğim."

Son Nefesler /Han Jisung/✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin