Ne kadar uyuduğumun farkında değildim. Aynı zamanda kendimde de değildim. Ses duyabiliyordum ama uyanamıyordum. Vücudumdaki tüm enerji çekilmiş gibi hissediyordum. Aynı zamanda rüya da görüyor gibiydim."Abinin hatırasını getirdim."
"O nedir ki?"
"Abinin günlüğü. Okursun."
Elime aldım ve yavaşça açtım. İlk sayfasında abimin fotoğrafı vardı.
"Abim de yakışıklıymış."
"Ne zaman umutsuzluğa düşersen oku bunu."
"Abi!"
Jeongin'in çığlığını duyabiliyordum ama uyanamıyordum.
"Abi! Lütfen! Duyuyor musun beni?! Yardım et!"
Rüyadaydım galiba. Gerçeklik hangisiydi ki? Jeongin'in sesi mi? Yoksa sadece şuan uyuyor muydum?
"Abi uyan!"
Jeongin omzumdan tutup beni sarsıyordu. Sanırım evdeydim.
Hayır. Gözümü açtım. Jeongin'i öldürmek üzereydiler. Direkt çatıdan aşağıya bakmıştım.
Ayağa kalktım ve ne kadar yüksek olduğunu umursamadan aşağıya atladım. Can acısını hissedemiyordum. Gerçi öyle bir şey var mıydı?
Jeongin'e üç tane zombi saldırdığını gördüm. Aynı zaman köşeye sıkışmış haldeydi ama...
Eli mi kopmuş?
"Jeongin!"
Yanına vardığım an üç zombiyi de öldürüp Jeongin'i kucağıma aldım ve yere oturdum. Zombilerin kafası duvara yapışmıştı.
"Jeongin ne oldu? Ne zamandır uyuduğumu bilmiyorum ama ne olur iyi ol. Ölnene izin veremem."
"Abi..."
Konuşmasını duyamıyordum. Zorlanıyordu. Ağlamaya başladım. Onu da kaybedemezdim.
"Efendim prensim?"
"Ölecek miyim?"
"Hayır! Ölmene izin veremem!"
"Ama... Şu an ölmemi izliyorsun."
"Ha?"
Ne diyeceğimi bilemiyordum. Ne yapacağımı da bilemiyordum. Kendimi mi kandırıyordum. Eli kopmuş. Nasıl yaşayabilirdi ki?
"Şaka... Şaka abi. Öleceğim ben."
"Ne? Hayır!"
"Elim... Elim yok ki."
Ceketimi çıkardım ve Jeongin'in bileğini tuttum.
"Yapma..."
"Neden? Sarmam lazım!"
"Acıyor... Hem de lazım olur. Giy... Giy onu abi."
Donmuştum sanırım. Çok mutlu bir şekilde ölüyordu. Kardeşim kollarımda gerçekten ölecek miydi?
Onu kollarımla iyice sardım ve sıkıca sarıldım. Gözüne baktım kanıyordu. Ben ise sadece ağlıyordum.
"Abi?"
"Efendim meleğim?"
"Ben... Ben hep... Hep etkisi eleman oldum. Değil mi?"
"Hayır hayır. Öyle bir şey yok."
Ağlıyordum. Göz yaşım Jeongin'in gözüne aktı. Ne olduğunu anlayamadım. Kanaması durmuştu.
Aynı şekilde göz yaşımın mermeri erittiğini hatırlıyordum. Seungmin daha güçlü olduğumu ve farkında olmadığımı söylemişti. Gerçek miydi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Nefesler /Han Jisung/✔️
FanficHer şey Lee Minho'nun bulduğu bir kitabı yakmasıyla başlar. Kitabın kaderi onlara yazılır.Minho ve arkadaşları elli yıl sonrasına gönderilir. Minho'nun tanıdığı arkadaşları süper güçlere sahip olurken diğer insanlar zombilere dönüşür. Ayrıca yer alt...