İki ay sonra
Jeongin
Yatağımda uyuyordum. Gün boyunca evden çıkmadım. Bir rüya gördüm. Tanıdık birisiydi. Yüzü yeni doğan kardeşimin büyük hali gibiydi. Kardeşimin adı Jisung.
Rüyada gördüğüm çocuk her zaman benimle gibiydi. Yalnız hissetmeme izin vermiyordu. Ne yazık ki hiç bir şey hatırlamıyordum.
"Jeongin!"
"Lan Seungmin! Ne işin var burada! Nasıl girdin?"
"Kapıdan işte. Annen açtı."
"Anladım anladım. Ne oldu?"
"Bak bir kitap buldum.
Oturur pozisyona geldim ve Seungmin'e yanıma oturmasını söyledim. Yanıma oturdu ve yavaşça kitabı açtı.
"Bu ne ki?"
"Bak zombiler falan var. Ayrıca özel güçler de var."
"Yani?"
"Ana karakterin adı Jeongin."
"Olamaz mı?"
"Ama Seungmin, Hyunjin ve Minho falan da var."
"Gerçekten mi?"
"Hayır şaka. Baksana ya! Var işte!"
"Gerçekten öyleymiş."
"İçimde hiç iyi hisler yok. Bu kitabı yakacağım."
"Hyunjin'i de çağıralım."
"Hadi hadi kalk!"
Kolumdan tutup hızla çekerken beni yataktan düşürdü.
"Ayı herif! Çık dışarıda bekle. Üstümü değiştireceğim."
"Of tamam."
Seungmin odadan çıkınca kıyafetlerimi çıkardım ve yenisini giydim. Sonra odadan çıktım ve anneme seslendim.
"Anne! Seungmin ile çıkıyoruz."
"Nereye?"
Annemden izin almak gerçekten çok zordu.
"Öyle dışarıya çıkacağız."
"Bir saate eve dön."
"İyi."
Seungmin'e göz kırptım.
"Hadi kaçalım kanka. "
Çıkmadan önce kardeşim Jisung'u öptüm. Yüzünü derinden inceledim. Rüyalarıma giren çocuk Jisung'a çok benziyordu.
Dışarıya çıktık ve ara sokaklardan birisine girdik.
"Aman Seung dikkat et. Yangın çıkmasın."
"Yok be."
Demir kutunun içine ateş tutuşturmuştuk. Kitabın son kez sayfalarını çevirdik.
"Attım."
"Dur!"
Gelen kişi Minho'ydu. Yanında Hyunjin de vardı.
"O kitabı neden yaktın Seungmin!"
"Neden yakmayalım?"
"Jisung'a ne oldu hatırlamıyor musunuz?!"
Minho aniden ağlamaya başlamıştı. Bir şeyler mi olmuştu?
Hyunjin konuşmuştu.
"Adı sanki kulağımda yankılanıyor ama o kim ki?"
"Jeongin, Jisung senin abindi. hatırla!"
"Benim abim yok."
"Aptal! Anılarınız falan mı silindi ne oldu?!"
Minho Hyunjin'e baktı.
"Hyunjin hatırlamıyor musun? Jisung için fedakârlıklarını... Hatırlamıyor musun?"
"Özür dilerim Lee. Jisung'u tanımıyorum."
Cevapladım.
"Jisung mu? Küçük kardeşimin adı."
"Jisung öldü ama başka bir bedende yeniden doğdu. Bunu anlayamayacak kadar kıt mısınız?!"
"Saçmalama yeter!"
"Jisung'u canınızdan çok seviyordunuz hani?"
Sinirlenmiştim. Gerçekten hiç bir şey hatırlamıyordum.
"Jisung kim? Abim yok Minho. Kendine ge-"
Duraksadım.
Rüyalarıma giren çocuk kimdi?
Teker teker herkes gözümün önünde yok oldu. Bende yok oldum.
~
Sabah gözümü açtığım zaman etraf çok sessizdi. Ayağa kalktım ve yüzümü yıkamak için lavaboya doğru ilerledim. Yüzümü yıkadıktan sonra saçımı taramak için aynaya baktım.
Son
____________________________________________Evet arkadaşlar fic burada sona erdi. Okuduğunuz için teşekkür ederim. Umarım sevdiniz. Fikirlerinizi bekliyorum. Her zaman umut dolu kalmayı unutmayın. Umutsuzluğun içinde bile bir umut olabileceğini her zaman hatırlayın. Umudunuzu ne olursa olsun kaybetmeyin. Hepinizi çok seviyorum. Başka bir ficte görüşmek üzere💗
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Nefesler /Han Jisung/✔️
FanficHer şey Lee Minho'nun bulduğu bir kitabı yakmasıyla başlar. Kitabın kaderi onlara yazılır.Minho ve arkadaşları elli yıl sonrasına gönderilir. Minho'nun tanıdığı arkadaşları süper güçlere sahip olurken diğer insanlar zombilere dönüşür. Ayrıca yer alt...