Selamlar, yeni kurguyla yine ben geldim. Klişe bir kurgu olsa da dedim benim diğerlerinden ne eksiğim var? Bende yazayım ve bir anlık hevesle başladım.
İlk iki üç bölüm üçüncü kişi ağzından olacak. Sonrasında kızın ağzından okuyacağız.
Karakter fotoğraflarını da koyacağım bu bölümden sonra. Keyifli okumalar diliyorum.
Umarım beğenirsiniz. Birde bir oturuşta çok uzun bölümler yazamadığım için bölümler maksimum 1500 kelime olacak. Baştan söyleyeyim de ona göre okuyun. Bana sövmeyin.
Kitapla ilgili düşüncelerinizi de yorumlarda belirtebilirsiniz.
***************
İlbahar mevsimi gelip çatmıştı. Ağaçlar yapraklarını yavaş yavaş dökmeye başlamıştı. Bugün hava diğer günlere oranla daha sıcak olsa da, tatlı bir esinti mevcuttu. Yaz mevsiminin emareleri de az çok görülüyordu.
Sabahın erken saatlerinde kalkan Avşar Bey, uyku mahmurluğuyla yerinden kalktı ve kendine gelmek için yüzünü yıkamaya gitti. Aynadan kendine baktığında saçları darmadağın olmuş ve uykusuzluktan gözleri kızaran bir adet Avşarla karşılaştı.
Son günlerde uyumaya fırsatı olmuyordu. Karısı yedi buçuk aylık hamile olduğundan bazı gecelerde sancısı oluyordu. Karısı o halde sancı çekerken Avşar kendisine uyumayı yakıştıramamış ve yasaklamıştı.
Ayla geceleri karnına giren sancılardan ve kramplardan uyuyamıyorken Avşarın uyuması, karısına yaptığı büyük bir haksızlık olurdu.
Derin düşüncelerde boğulurken banyo kapısına vurulmasıyla kendine geldi. Boş kaldığı anlarda hep düşünürdü. Asker olduğu için ailesini sık sık göremiyordu ve bu durum onu çok fazla yıpratıyordu. Avşar, görevden geldiği zamanlarda uzum süreli kalmaya çalışırdı ve ailesiyle daha fazla vakit geçirirdi.
"Baba annem için kahvaltı hazırlamayacağız mı? Hadisene, daha fazla oyalanma."
" Geliyorum."
Aynadan son kez kendine bakarak banyo kapısının kulbunu açarak yatak odasına girdi. Yatakta yatan karısına baktı, mışıl mışıl uyuyordu. Sancı çekmesindense uyumasını tercih ederdi. En azından ağrı ve sızı çekmiyordu.
Az önce en büyük oğlu olan on yaşındaki Arşın' ın kendisini çağırdığını hatırladı ve adımlarını mutfağa doğru yöneltti.
Görevde olmadığı sürece çocuklara bakmada ve ev işlerinde karısına yardımcı olmaya çalışıyordu. Yanında olamadığı süreçlerde ise temizlikçi ve çocuklara bakmak için bakıcı geliyordu. Ayla kendi evinin işlerini başkasına yaptırmak istemediğinden elinden geldiğince yapmaya ve karısını yormamaya çalışıyordu.
Ayla, Avşarın yaptığı temizliği beğenmeyip üstüne tekrar evi dip köşe baştan aşağı temizlediği için bu durum Avşarı oldukça kızdırıyordu. Önemli olan mesele temizliği beğenmesi değil de, ikinci kere kendisini yormasına ister istemez moralini bozuyordu.
Mutfağa giriş yaptığında oğullarının büyük bir kavgaya tutuştuğunu gördü. Her yer her yerdeydi. Bütün mutfak birbirine karışmıştı. Arşın on yaşında olmasına rağmen, yaşına oranla olgun bir çocuktu.
Babasını kahvaltıyı hazırlamak için çağırmıştı. Kendisi uzun bir süre gelmeyince de dayanamayıp kahvaltılıkları mutfaktan çıkarmaya başlamıştı.
Tam o sırada da bütün erkek kardeşleri uyanmış ve başına toplanmıştı. Her gün bu evde bir kavga yaşandığından yine saç baş kavga etmeye başlamışlardı. Arşın, kardeşlerini ayırmak istese de elinde kahvaltılıklar olduğu için arada kaynamıştı ve birden bütün tabaaklar yere düşmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Orijinal Ailem
Jugendliteraturklasik abilerim ve aile kurgusudur. Avşar, sabahın ilk ışıklarında hamile olan karısının suyu geldiği için hastaneye getirmişti. O gün Ayla' nın son çocuğu olan Elfida doğacaktı. Her ikisinde de büyük bir heyecan vardı. Doğacak kardeşlerini sevinç...