Elfida o cümleleri kurduktan sonra kal gelmişti. Ailesi demeye dili bile varmıyordu. Kendisine yaptıkları kötülükleri şimdi fark ediyordu. Küçük olduğu için aklı bile almamıştı. Annesi babasının yanında kısa kıyafetler giydirmesine asla izin vermiyordu.
Elfidanın babası, Elfida küçük yaşlardayken hep bacaklarına dokunuyordu.
Elfida o zamanlar babasının sevgisini gösterme şeklinin o olduğunu düşünüyordu. Yirmi yaşına ilk bastığı zaman yaşadıklarının normal olmadığını fark etmişti. Ailesinin kötü ve sapık zihniyette olduğunun geçte olsa anlamıştı. Evden kaç kere kaçmayı denese de başaramamış, ailesi her zaman bir yolunu bulup Elfidayı o eve tıkmayı sağlamışlardı.
Yaşadıkları artık çok ağır geliyordu. Yirmi yaşında biri için bu yaşadıkları kaldırılamayacak seviyedeydi. Zaman zaman intihar düşüncesiyle boğuşuyor, fakat denemeye cesaret edemiyordu. Ne yaşayacak gücü ne de onu bu hayatta anlayabilecek tek bir kimsesi bile yoktu.
Ailesi bildiğini sandığı insanları baştan beri zaten ailesi olarak kabul etmemiş ve benimsememişti. Yaptıkları hiçbir şeyi sineye çekmedi. Hepsinin hesabı bir bir ve tek tek sorulacaktı. Sadece doğru zamanı ve yeri bekliyordu. İlk önce gerçek ailesini bulmalı ve hesap sormalıydı.
Bir anne yavrusunu niye bırakırdı ki?
Bu soruyu kendisine defalarca sordu. Yine de net olarak bir yanıt bulamadı. Annesinin öldüğünü düşündü. Yine de ailesindeki diğer üyeler kendisine ulaşabilirdi. Belki de gerçek ailesi tarafından da hic sevilmemiş olabilirdi, bu da bir ihtimaldi. Ya da kaçırılmış da olabilirdi. İkinci seçenek gözüne daha makul olarak göründü. İlk seçeneğe ihtimal bile vermek istemiyordu.
Camdan yolu izlerken gökyüzünün sonsuz bucaksız görünen haline baktı. Gökyüzü tüm ihtişamıyla sere serpe masmavi uzanıyordu. Arabayla yolda ilerledikçe kulağına kuşların cıvıltısı geliyordu.
Yandan kulağına isminin seslenildiğini duydu. Yolu izlemeye o kadar dalmıştı ki kendisine seslenildiğini bile duymamıştı. Koluna birinin dokunduğunu fark edince aniden irkildi. Kendisine izinsiz dokunulmasından asla haz etmiyordu.
Yabancı birinin kendisine izinsiz dokunması Elfidayı hem ürküttü, hem de korkuttu. Yan tarafında araba süren adama doğru çevirdi bakışlarını. Soru soran gözlerle baktı.
"Sadece sık sık nefesler aldığını gördüm ve bir sorun olabileceğini düşündüm. İsmini seslendim ancak beni duymadın.En son çareyi koluna dokunmakla buldum. Onda da irkildin ve korktun. Sen daha küçücüksün. Seni bu kadar irkilmeni sağlayacak ya da korkmana sebep olacak ne yaşamış olabilirsin ki?"
" Kendimi yaşadıklarımı anlatabilecek güçte olduğumu düşünmüyorum. Yaşadıklarımın hepsi bir bir hafızamdan silinsin istiyorum. Yeniden doğmak istiyorum."
" Yaşadıklarını anlatmak aslında insanın yüklerinin üzerinden atılmasını sağlar, acılarını hafifletir. Sende tanımadığın birine yaşadıklarını anlatarak tüm bu yüklerden kurtulabilir ve hafifleyebilirsin. Unutma, tanımadığın birine yaşadıklarını her zaman daha kolay anlatırsın."
"Yaşadıklarımı anlatınca o günleri tekrar tekrar yaşıyormuşum gibi hissediyorum. Ben unutmak istiyorum. Yeni bir hayata başlamak istiyorum. Herkesin bana yaşattığı kötü günler için misli misli hesap sormak istiyorum ve bedeli neyse ödemelerini istiyorum. Yaşadıklarımı anlatırsam destan olur. Ama kısaca bahsedecek olursam taciz, şiddet, baskı ve sözlü taciz yeterli mi?"
"Yaşadıklarının kolay olduğunu kimse sana söylemedi. Kimse için değilse bile kendin için ayakta durmaya çalış. Aileni bulma sürecinde yanında olacağım ve bir süre senir evimizde misafir edeceğim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Orijinal Ailem
Roman pour Adolescentsklasik abilerim ve aile kurgusudur. Avşar, sabahın ilk ışıklarında hamile olan karısının suyu geldiği için hastaneye getirmişti. O gün Ayla' nın son çocuğu olan Elfida doğacaktı. Her ikisinde de büyük bir heyecan vardı. Doğacak kardeşlerini sevinç...