10.Bölüm

72 4 0
                                    

Genç kadın bir an bütün eşyalarını toplayıp geldiği bu evden gitmeyi düşündü. Yalnız aklına estiği gibi davranamıyordu. Söz verdiği insanlar vardı ve bırakıp gitmesi eskisi kadar kolay olmayacaktı.

Düşünmekten beyni durdu ve oturduğu yataktan kalktı. Şu anda kimsenin yanına gidemezdi. Sabahın körüydü ve kimse uyanık değildi. Telefonu alacaklı gibi çalmasa kendisi de mışıl mışıl kahvaltı saatine kadar uyuyacaktı.

Uzun süre çalmasa zaten açmayacaktı. Tanımadık ve rehberde kayıtlı olmayan bir numaranın aradığını gördüğünde işkillendi, yine de dayamayıp açtı.

Telefondaki kişi üvey abisiydi ve söyleceklerini bitirdikten sonra yüzüne kapattı. Genç kadının konuşmasına fırsat bile vermeden patır kütür bütün kötü sözleri sıraladı.

Telefon kapandığında genç kadın ilk başta ne yapacağını bilemedi. Oturduğu yatakta kalakalmıştı ve hiçbir şekilde kıpırdamıyordu.

Sanki felç geçiren hastalar gibiydi. Tüm vücuduna kal gelmiş ve hareket etmiyordu.

Dudaklarını kıpırdattı, bir şeyler söyleyecek gibi oldu ancak dudaklarının arasından tek bir sözcük bile çıkmadı. Sol gözünden bir yaş süzüldü, her şeye karşı tek ve yalnız başına mücadele etmeyi kaldıramıyordu.

Yirmi yaşına gelene kadar mücadelesi hiçbir zaman bitmemişti. Artık vücudu da tepki gösteriyordu ve sadece saatlerce kendisini uykuya vermek istiyordu.

Oturduğu yerden kalktı ve odanın içinde deli divane gibi dolaşmaya başladı. Gezdikçe düşünceler arasında boğulmaya başladı, her şeyin üst üste gelmesi de sinirlerini bozdu.

Biraz ilerledi ve odanın camını açtı. İçeriye temiz havanın girmesi kendisini daha iyi hissettirdi. Üvey abisinin peşinde olduğunu ve bırakmadığını tek bir kişiye anlatabilirdi.

İçinde tutması travmalarını daha çok tetiklediğini fark etti. Saat erken bile olsa içindekileri daha fazla tutamayacağını bildiği için camın yanından kalktı ve üzerinde dünkü kıyafetlerinin olduğunu fark etti.

Üzerini değiştirmek için dolabı açtı, dolabın içerisinde hiçbir şey yoktu ve bomboştu.

Dolabı açtığında içinin dolu olmasını bekledi ve boş olduğunu görünce büyük bir hüsrana uğradı. İki gündür aynı kıyafetlerle duruyordu ve koktuğunu hissediyordu. Terli kıyafetlerden bir an önce kurtulmak istedi. Yatağın üzerinde daha önceden bırakılmış bir tişört buldu ve bir de üzerinde not vardı.

Notun üzerinde şöyle yazıyordu:

" Üzerindekilerle rahat edemeyeceğini anladığım için sana kendi kıyafetlerimden bir tişört ayarladım. Umarım olur. Biraz bol gelebilir. Kahvaltı saati on ve kural gereği saat geldiğinde kahvaltıda olmamız gerek. Benim kapımı tıklat, beraber inelim."
                                            
                                              Demir

Genç kadın adamın kendisinden daha düşünceli olduğunu biliyordu ve her ihtimale rağmen rahat etmesi için kıyafet getirebildiğine hala daha inanmak istemiyordu.

Yüzünde ufak bir gülümseme belirdi ve odanın kapısının orada bulunan duvar saatine baktı. Saat yavaş yavaş dokuza geldiğini gördü ve genç adamın uyanabileceğini tahmin etti.

Hemen yanına gitmek ve az önce yaşadığı olayı anlatmalıydı. İçinde tutmadan hemen dışarı bırakıvermi ve bir çözüm önerisi bulmalıydı.

Üzerindekileri çıkarıp Demirin akşam kendisine bıraktığı tişörtü giydi ve aynadan kendine baktı. Tişört baya uzun ve salaştı, gayet güzel olduğunu gördü.

Orijinal AilemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin