Üzerimde siyah kot pantalon ve siyah swithsirt sessiz-sakin sokaklardan dönüp eve varmaya çalışıyordum. Bu gün annemin doğum günüydü. Kütüphanede o kadar çok ders çalışmıştım ki, saatı fark etmemiştim. Annem için aldığım hediyeyle beraber hızla eve varmaya çalışıyordum. Sofraya geçmeden eve varmam gerekti. Ara sokaktanda geçtikten sonra evimizin olduğu sokağa geldim.
Hızlı adımlarla dümdüz ilerledim ve 3 katlı, havuzlu, kocaman evimize vardım. Müzik sesleri her yerde yankılanıyordu. Anlaşılan annem kendi için parti veriyordu ve benim hep olduğu gibi bundanda haberim yoktu.
Bahçenin kapısını açıp bahçeye geçtim. Hava karanlık bile olsa bahçe ışıklardan dolayı aydınlıktı. Müzik sesi her yerdeydi. Evin arkasına geçip arka kapıdan eve girdim ve 3 cü kattaki odama geçtim.
Üzerime rahat beyaz bol kısakol bir thsirt giydim. Siyah bol pantalonumuda giydikten sonra aşağıya indim. Havuzun olduğu yere geldim. Havuzun kenarındaki masalar benim aksime şık giyimli adamlarla doluydu. Diğer erkekler takım elbise giymişlerdi. Her kese selam vererek havuzun yanından arka bahçeye yöneldim. Amacım annemi bulmaktı.
Arka bahçeye geçince mutfağın bahçeye açılan kapısının açık olduğunu gördüm. Annem Sedef ablaya bir şeyler söylüyordu.
Sedef abla ev işlerini gören biriydi ama açıkcası bana annemden daha iyi davranıyordu. Annem Sedef ablayla konuştuktan sonra arkasını döndü. Gülümsedim "Doğum günün kutlu olsun anne" diye sıcak bir gülümsemeyle konuştum. " Nerdesin sen? Neden yoksun? Abinin işi varmış senle deminden beri seni bekliyo. Hemen git yanına. Partiye geç kaldın en azından diğer işlerini zamanında gör" diye sinirli bir şekilde konuşup omzuma çarparak gitti annem.
Gülümsemem silinirken bakışlarımı elimdeki hediyeye çevirdim. "Üzülme. Hep böyle. Biliyorsun" dedi Sedef abla. "Biliyorum" dedim ve çıktım mutfaktan. Havuzun yanına gelip hediyeyi hediyelerin koyulduğu masaya bıraktım. Keşke yüz-yüze verseydim diye düşünmedende edemedim.
Evin önüne geçip eve girdim ve merdivenlerle 3 cü kata çıktım. Gıcık olduğum abimin odasının önüne geldim. Elimi kapıya götürüp açacaktım ki kapı açıldı. Abin kapıyı açmıştı. Ona ters-ters bakıp omzuna çarparak içeriye girdim. Bir şey demeden yatağına oturdum ve ondan gelecek azarı beklemeye başladım.
Bu bizim rutinimiz olmuştu artık. Nedensizce yaptığım her şey sorguya tutuluyordu çünkü bu evde. Tabi en büyük sorun abimle aramızda 7 yaş farkı olması ve abimin bizim okulda matematik hocası olmasıydı.
"Nerdeydin?" Diye sordu derin nefes alarak. Sinirini bastırmaya çalışıyordu ama olmuyordu. Sorusuna cevap vermedim. "Sana soruyorum. Nerdeydin neden geciktin?" Kapının önünden yanıma gelip karşımda durdu. Yine cevap vermedim. "Cevap vermezsen kapıyı üstüne kilitlerim" dedi. Sinirlerim tepeme çıkarken dudaklarımı bir-birine bastırıp yere çevirdim kafamı. Gözlerimi kapatıp derin nefes aldıktan sonra "kütüphanedeydim" dedim.
Yüzüne bakmıyordum. Zira bakarsam daha çok sinirlenecektim.
"Neden" diye sordu. Sinirden delirirken yine sustum. Yine ve yine sustum. Susmak zorunda kaldım. Zaten ne olursa olsun hep haklı onlar olucaktı.
Sinirden elimle yorganı sıktım. "Neden diye sordum" dedi. "Kütüphanede ne yapılır abi?" diye konuştum sinirle. "Bilmem. Kavga ola bilir mi?" dedi. Bilerek yapıyordu. Ozanla neden kavga ettiğimi bilmek istiyordu. "Ders çalıştım abi. Oldumu?" dedim gözlerinin içine bakarak. " Direk soruya geçiyorum. Neden Ozanla kavga ettin?"
"Çok soru sordun" deyip kalktım. Kapıya dönüp gidecekken bileğimden tutup sertçe geri çekti abim. Sırtım duvara öyle sert çarpmıstı ki acıyla iki büklüm olmuştum. "Aaaahhh!" diye acıdan kıvranırken abim endişeyle yanıma geldi. "İyimisin?" diye sordu endişeyle. "Çekil!" diye bağırdım sinirle. Abim yerinde durdu.
"Ya beni rahat bıraksana! Ne istiyorsun benden? Her şeyime karışıyorsun! Ya her şeyimi bilmek zorunda mısın?" diye bağırırken abim sert bi ifadeye bürünmüştü. "Sen özel hayatını sakin tuta biliyor musun? Sürekli sıkıntı çıkarıyorsun. Ne yaptığın belli değil."
"Ne sıkıntı çıkarmışım? Sadece Ozanla kavga ettim." diye bağırıp derin bir nefes aldım. "Ne yapalım biliyor musun? Ben şimdi odama gidiyorum. Sende gelip kapımı kilitlersin." dedim ve odadan çıkıp kendi odama geçtim. Yatağa geçip yan bir şekilde uzandım. Sırtımın yorgana değmemesine dikkat ediyordum çünkü çok kötü ağrıyordu.
Aşağıya inmeyi düşünmüyordum. Parti yerleri beni bunaltıyordu. Birden kapı sesi geldi. Omzumun üzerinden kapıya baktım. Gelen abimdi. Muhtemelen kapıyı kilitlemek için gelmişti. Önüme döndüm. Odada adım sesleri geldi. Sonra arkamda bir haraketlilik hiss etdim.
"Hadi kalk sırtına bakayim" dedi abim. " Gerek yok. Dinlenmek istiyorum. Çıkar mısın" diye sordum. "İnat etme Emre. Hadi kalk."
"Abi istemiyorum dedim ya sadece dinlenmek istiyorum" dedim. Kolumda hissetdiğim haraketlilikle arkama döndüm. Abim kolumu çekip doğrulttu beni. Kendide arkama geçip oturdu. Kurtuluşum yokta anlaşılan. Derin bir nefes aldım. Bu beni sinirlendiriyordu. Bu evde kimseye karşı çıkamıyordum.
Abim thsirtümün uçundan tutup çıkardı. Sonra durdu. "Özür dilerim" dedi. Ne? O benden özür mü diledi? Sırtımda hissetdiğim soğuk sıvıyla abimin krem sürdüğünü anlamam uzun sürmedi. "Sorun yok" dedim ama vardı. Çok büyük sorun vardı. Bıkmıştım. Allah kahretsinki artık bıkmıştım. Onu yapma Emre, bunu yapma Emre. Nereye kadar? Nereye kadar hayatımın tüm ipleri onların elinde olucaktı? Bende normal hayat yaşamak istiyordum artık ama bu pek mümkünmüş gibi gözükmüyor.
Abim işini bitirdikten sonra kalkıp odamın içindeki banyoya girdi. Su sesinden ellerini yıkadığını anladım. Bir kaç saniye sonra gelip dolabımı açtı. Beyaz thsirt alıp üzerime giydirdi. Yorganı çekip altına girdi ve kolumdan tutup kafamı dizlerinin üzerine yatırdı. "Uyu hadi" dedi.
İlk defa abimin dizlerinin üzerine yatıyordum. Bu hiss... çok farklıydı. Keşke hep böyle olsaydı. Şimdiye kadar yaşadığım her şey bir rüya olsaydı.
Gözlerim yavaş-yavaş kapanmaya başlamıştı. Uyku tüm bedenimi esir alırken abimin sesini duydum. "Yaptığım her şey için özür dilerim Emre" sonrasıysa karanlıktı.
_______________________________________
Hikayemi nasıl buldunuz? Oy vermeyi unutmayın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yılların Sırrı
Terror#erkekversiyon 17 yaşına gelmesine rağmen sürekli ceza alan Emre Kılınç artık bıkmıştı ve abisine karşı çıkmaya karar vermişti. Bu yüzden ona ceza veren abisiyle sürekli kavga içerisindedir. Ama kaçırıldığı zaman her şey değişir. Bu en başından ber...