İlk bölüm için oldukça heyecanlıyım, umarım seversiniz.
Keyifli okumalar!
Yatağımda oturmuş kedim pamuğu seviyordum ondan başka kimsem yoktu, hep onunla dertleşir anılarımı herşeyimi kedime anlatırdım sanki beni anlayacakmış gibi.
Mırıldanmaya başladım "Bir gün kurtulacaz burdan pamuğum."
Odamın kapısı aniden açılınca gelene baktım, Annem kapının önünde durmuş kaşları çatık bir şekilde bana bakıyordu
"Ne yapıyorsun sen?"
Yerimden doğurulup aynı onun gibi kaşlarımı çatıp konuştum
"Ne yapıyormuşum?"
Sorumun üzerine kaşları dahada çatılmıştı. Yüzünden bile sinirlendiği belli oluyordu. "Bırak şu kedini salona gel baban çağırıyor!" Yüksek çıkan sesiyle yüzümü buruşturdum. Her seferinde o şerefsizin babam olmadığını söylüyordum ama beni dinlemiyordu.
yerimden fırlayıp bağırmaya başladım.
"O benim babam değil!"
"Kes sesini cevap verme bana Çilay, yürü dedim sana baban çağırıyor." Diyip odamdan çıktı. Sinirle saçlarımı çekiştirip mırıldanmaya başladım "lanet kadın." Odamdan çıkıp salona indim ve Yavuz Bey'in karşısına geçip sinirle konuşmaya başladım."Ne var!" Yavuz bey aniden kaşlarını çatıp sinirle konuşmaya başladı. "Terbiyeni takın ve otur Çilay." Gözlerimi devirip koltuğa oturdum ve ona bakmaya başladım.
"Notların düşük gelmiş!"
Aniden bağırmasıyla yerimden sıçrayıp şaşkınlıkla Yavuz bey'e baktım.
"Kaç defa sana oturup derslerini çalışmanı söylüyorum, anlamıyor musun?!"
sinirle yerimden kalkıp yüksek bir sesle "Sen kim oluyorsun da bana karışıyorsun, sen benim babam bile değilsin. Karışma bana, istediğimi yaparım!" Dedim.
aniden kolumu tutup beni evin çıkışına doğru sürüklediğinde gözlerimi korkuyla açtım. Dışardaki korumaların gözlerini üzerimizde hissediyordum. Yavuz beni Havuzun kenarına getirdiğinde derince yuktundum. Havuzlardan ve denizlerden cok korkardım çünkü yüzmeyi bilmiyordum, bunu bilen Yavuz beni önceden havuza ittirmişti ve boğulmuştum o yüzden travmam vardı.
Kolumu ondan kurtarmaya çalışırken aynı zamanda konuşmaya başladım "bırak kolumu, bırak yalvarırım yapma özür dilerim"
Fakat o beni dinlemedi ve bir saniye bile düşünmeden beni havuza ittirdi. Dengemi kaybettiğimde kendimi soğuk suyun içinde buldum. Çırpınmaya başladım korkuyla fakat yüzeye çıkamıyordum asla, sanki su beni derine dahada çekiyordu.
Bir kaç dakika sonra tam bilincimi kaybetmek üzereydim ki aniden kolumun tutulup dışarıya çekilmesiyle kendimi havuzun dışında buldum. Yavuz bey beni sertçe zemine ittirdi ve başımda dikilerek beni uyardı. "Bana bak benimle konuşurken terbiyeli olacaksın, her dediğimi yapacaksın anladın mı beni!" Onunda her yeri ıslaktı fakat bunu umursamıyordu bile, soğuktan etkilenmemişti.
Yaşlar çoktan yanaklarımdan akmaya başlamıştı, hızlıca kafamı salladım ve birdaha anladım nasıl bir adam olduğunu.
Yavuz bey alayla güldü ve birşey demeden beni orda bırakıp gitti.
Vücudum titriyordu yaşlar yanağımdan akıyordu yerde cenin pozisyonunda yatmış sakinleşmeyi bekliyordum.
Her defasında aynısını yapıyordu, onu sinirlendirdiğimde beni en büyük korkumla yüzleştiriyordu.
Nefret ediyordum annemden, bana yaşattıklarından, ben bunları hak etmemiştim.
Sakinleştiğimi hissettiğimde yerimden kalkmış hızlıca eve girmiştim, korumaların bana acıyan bakışlarını görmek istemiyordum.
Odama çıkıp sıcak bir duş aldıktan sonra pijamalarimi giyinip yatağıma yattım.
Benim geldiğimi hissetmiş gibi hızlıca yanıma sokulan kedimin yumuşak tüylerini okşarken uykuya daldım
🌺
Bölümü beğendiniz mi?
Bölüme oy vermeyi unutmayın lütfen.
Sonraki bölümde görüşürüz!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırık Kalpler
Novela JuvenilÇilay Su Demir; 17 yaşında genç bir kızdır. Küçükken babasına çok düşkün bir kızdı fakat babasını sadece en son 3 yaşındayken görmüştü. Niye mi? Çünkü Öz annesi Kocasını aldatıp Başka bir adamla kaçmıştı, üstelik yanında küçük kızı, Çilay'ı da götü...