Artık düşman oldular. Ama bu şekilde mi bitecek? Meğerse bu her şeyin sadece başlangıcıymış.
Jennie, şirketini yönetiyormuş gibi görünür ama aslında Taehyung'u araştırıp takip etmek olan planını uygulamaya devam edecektir. Dünya gerçekten tersine dö...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Çıkma teklifi."
⭐
"Eğer aşkın sadece zaman kaybı olduğunu sanıyorsan, o zaman onu benimle boşa harca."
Taehyung konuştuktan sonra üstündeki battaniye ile yüzünü kapatmıştı. Bilmece gibi bir şey ama elbette ne demek istediğini biliyorum ama hâlâ hiçbir fikrim yok. Cevabın farkında olduğunuz ama hala kafanızın karıştığı hissini biliyor musunuz?
Neden bu kadar gizli? Sözleri neden bu kadar derin? Neden bunu doğrudan yüzüme söylemiyor? Aklımda o kadar çok soru var ki cevaplayamıyorum bile. Kim Taehyung o kadar gizemli ki diğerlerinden farklı olarak onu okuyamıyorum bile.
Park Jimin dışa dönük bir adam, biraz espri anlayışı ve yeteneği var diyebilirim, elbette görselliğini de unutmamak lazım. Park Chaeyoung veya Rosé, mutlu ve şanslı bir kız. Jeon Jungkook hoş ama ciddi ve tutkulu bir adamdı. Lalisa çılgın bir kız ama her zamanki gibi sevimli.
Ama Kim Taehyung? O kibirli. Soğuk. Karanlık suratlı. Cidden. Kötü çocuk. Ama buna rağmen yumuşaktır. Zeki. Düşünceli. Ve şimdi neye inanacağımı bilmiyorum. Gerçekten çok değişti. Ama gerçek haline geri dönecek mi? Buraya gittiğimizde sanki farklı bir Taehyung'la tanışmışım gibi oldu, nazik davrandı ve beni öptüğü gerçeğini unutmadım.
Buna kızmalı mıyım, gurur mu duymalıyım yoksa üzülmeli miyim bilmiyorum. Bir anda beni kovalayan adam aklıma geldi. Bunu neden yapıyor? Neredeyse beni öldürüyordu ve ismi hakkında hiçbir fikrim yok. Ama yine de yorulduğum için battaniyenin yarısını üzerime örttüm ve uyumaya başladım.
"Jennie Kim! Kim Taehyung!"
Duyduğum sesin etkisiyle gözlerim aniden açıldı. Uykum bölündüğü için aniden başım ağrımaya başladı. Ahh! Yanıma baktım ve Taehyung'u gördüm... bana sarılıyor muydu?
O huzur içinde uyurken elleri belimi okşuyordu. Ah evet, birine sarılmadan uyuyamadığını hatırlıyorum, yastıklarımız da yok o yüzden... işte burada, bana sarılıyor.
"Jennieeee! Taehyunggggg!" Sadece bir iç çektim. Çok gürültülüler. Gidip kapıyı açmalı mıyım bilmiyorum çünkü Taehyung'un eli üzerimde. Ne yapmam gerektiğini merak ederek ona baktım. Ama niyetim onun yüzünün özelliklerine bakmak değildi. Kaşları, gözleri, burnu ve dudakları mükemmel. Onu ilk günden beri sevmediğime gerçekten pişmanım. Zaten benim yüzümden tek taraflı aşkı yaşadı.
"Jennie ve V! Siz içeride ne yapıyorsunuz?" Bu sesin Jimin'e ait olduğunu fark ettim. Sinirlendiler! Aniden Taehyung hareket etti, uyandı. "Ne oluyor?"
"Dışarıdalar." Hemen yataktan kalkıp kapıyı açtım. Şaşkın yüzlerini memnuniyetle karşıladım. "Kapıyı bile açamayacak kadar içeride nasıl bir mucize yapıyorsunuz?" Jungkook kollarını çaprazlarken konuştu. Jimin gülmeye kapalıydı ama kendini tutuyor.
