13. 𝐵𝑜̈𝑙𝑢̈𝑚-𝑌𝑜𝑙𝑐𝑢𝑙𝑢𝑘

20 3 37
                                    

13. 𝐵𝑜̈𝑙𝑢̈𝑚-𝑌𝑜𝑙𝑐𝑢𝑙𝑢𝑘

Atın üzerinde yaklaşık bir saattir yolculuk yapıyorduk. Ama ben hiç memnun değildim. Çünkü Poyraz'ın atının arkasına oturmak yerine Elam'ın atının arkasında yolculuk yapıyordum.

𝐵𝑖𝑟 𝑏𝑢𝑐̧𝑢𝑘 𝑠𝑎𝑎𝑡 𝑜̈𝑛𝑐𝑒...

Elam, Poyraz'a dönüp "Prenses benimle yolculuk yapacak" dedi. Sesi o kadar sertti ki bir an ürpermeme sebep oldu. Ayrıca sesinden bu kararından vazgeçmeyeceği ortadaydı.
Poyraz da durur mu yapıştırdı cevabını.

"Ben prensesin beş yıllık muhafızıyım. Senin gibi üç günlük muhafızlara prensesi emanet edemem!"

"Ben muhafız falan değilim! O yüzden edebilirsin"

Poyraz aydınlanmış gibi kaşlarını havaya kaldırdı. Galiba Elam'ın Witchelm Krallığı'nın veliahtı olduğunu unutmuştu.

"İyi o zaman"

Elam, Poyraz'ın kabul ettiğini düşünüp çocuk gibi zıplamaya başladı.
"Üç günlük tanıdığımız varise de emanet edemem"

Poyraz'ın cümlesiyle Elam'ın zıplaması kesildi. Bu hallerine küçük bir kahkaka attım.

"O zaman prensese soralım"

Elam bana dönüp "Benimle mi yolculuk yapmak istersen Kızıl Şeytan? Yoksa muhafızınla mı?" Diye sordu.

Poyraz'ın çatılan kaşlarından, Elam'ın bana öyle hitap etmesinden hoşlanmadığını anladım.
"Prensesim şeytan falan değil üç günlük varis! Herkesi kendin gibi sanma"

"Hey! Yeter artık kavganız."

"Tamam Kızıl Şeytan cevapla soruyu kurtul"
"İkiniz de değil"
Cevabım karşısında ikisininde şaşkınlıkla ağızları aralandı.

"Bana yeni bir at ayarlayın. Şükürler olsun ki at sürmeyi hepinizden iyi biliyorum."

"Hayır benimle yolculuk yapacaksın"

Elam işte yine beni sinir etmeyi başarmıştı.

"Seninle yapmayacağım!"
"Ne yapmayacaksın?"
Elam bana bakarak tek gözünü kırptı ve arsız sırıtışını yüzüne yerleştirdi.

"Off tamam yeter ki sus. Seninle yapacağım. Ama yolculuk. Tamam mı salak adam. Pis zihinli. Sersem seni!"
Ben ona hakaretler yağdırırken o ellerini çırparak zıplamaya başladı.

𝑆̧𝑖𝑚𝑑𝑖...

"Elam" diye seslendim önümde atı süren dağ ayısına.
"Efendim prenses?"

"Umarım ayak parmağını masaya çarparsın"
Cümleme kahkalarla gülen Elam'a tutunmayı bıraktım. Bunu farketmiş olmalı ki,atını hızlandırdı. Bende o kadar kolay lokma değilim canım. Hala Elam'a tutunmuyordum.
Elam atını daha da hızlandırdı. Hala tutunmuyordum. En son o kadar hızlandırdı ki düşecek gibi oldum. Ama inadım inattır yine tutunmadım. Ve yeri boyladım.
Düştüğümü gören Poyraz hemen atını durdurdu. Koşarak yanıma geldi.

"Majesteleri iyi misiniz?"
Ardından sinirle Elam'a dönüp "Sana, prensesin seninle yolculuk yapmamasını söylemiştim! Al işte ne oldu? Prensesi attan düşürdün. Dur! Yoksa bilerek mi attın?" Diye bütün sorularını ok gibi Elam'a yağarken Elam da kendini savunmaya başladı.

"Bana tutunmadı!"
"Yani sende tutunsun sırf senle temasta bulunsun diye atı hızlandırdın?"
"Evet! Yaptım"

Poyraz elini uzatıp beni yerden kaldırdı. Aslında hiçbir yerim acımamıştı. Ama, canım yaramaz kızı oynamak istemişti.

Ölümcül Taht (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin