Kızıl saçlı oğlan büyük pencereden yüzüne vuran güneş ışığıyla gözlerini açtı.
Bir süre öylece yatakta durduktan sonra ayaklandı güzel çocuk.
O sırada odasına gelen hizmetçiler ona kıyafetlerini giymesi konusunda yardım edip yatağını topluyordu.
- Babam bugün kaleye döndü mü? Dedi Gilbert.
- Hayır efendim galiba dönüş süresini uzattılar. 3 gün döneceklerini bildirdiler. Dedi hizmetçi kız.
Genç çocuk başını sallayarak kızı onayladı.
Gilbert aslında babası ile bu kalede yaşamasına rağmen babasıyla pek görüşmüyordu. Annesi o daha beş yaşındayken öldüğü için babası ve abisi ile yaşıyordu.
Babası en büyük oğlunun düğünü için kaleden ayrıldı.
Fakat en küçük oğlunu kalede bırakmıştı.Nedenini anlamak pek de zor değil çünkü Babası olacak adam Gilbert'dan utanıyordu.
Utanmasının tek sebebi ise oğlunun bir erkek gibi değilde bir kadın gibi gözükmesiydi.
Gilbert güzel bir çocuktu hatta ona sadece güzel demek bile haksızlıktı.
Kırmızı saçları, mavi gözleri ve bembeyaz teniyle bütün kadınları kıskandıracak ve bütün erkekleri kendine hayran bırakacak kadar güzeldi.
18 yaşında narin bir çocuktu.
Kitap okumayı çok sever aynı zamanda da çalışkandır.
Karşısında ki kim olursa olsun saygılı davranır ve yardım severdir.Bu sebepten ötürü de kaledekiler ve halk tarafından sevilirdi Gilbert.
Genç oğlan kıyafetlerinin tamamlanmasıyla mütevazı odasından çıktı, yemek salonuna geldiği zaman koca masada sadece onun için hazırlanan yemekler vardı.
Gilbert kendi sandalyesine oturarak yemeğini yemeğe başlarken bir yandan da düşüncelere daldı.
Genelde her zaman babasıyla yerdi yemeğini ama babası sofrada tek kelime etmeden hatta oğlanın yüzüne bile bakmadan yemeğini yer ve kalkardı. Sanki onu görmeye bile tahammülü yokmuş gibi.
Gilbert aslında abisini düğününe gitmedi diye üzülmüyor değildi.
Fakat onu götüren de davet edende olmadı.
Yemeğini bitirdikten sonra masadan kalkıp tekrar odasına geçti.
Kitaplığından yarım bıraktığı eski kapaklı kitabını alarak yatağına oturdu genç çocuk.Derin bir nefes vererek kaldığı yerden okumaya devam etti.
Kitap bir şövalyenin sevdiği güzel kızın başkasıyla evlenmemesi için yaptığı fedakarlıklardan bahsediyordu.
Gilbert her şeyden habersiz kitabını okurken dışarıdan gelen top sesleri ve bağırışmalar ile hızla kafasını kitaptan kaldırarak ayaklandı.
Sesler dahada fazlalasmış ve yükselmişti. Gilbert telaşla odasında ki pencereye koşup dışarı baktı.
Aman tanrım! Dışarıda resmen savaş vardı.
Bu ansızın gelen saldırı da nereden çıkmıştı?
Gilbert saldıran askerlerin kıyafetlerinden bunların okuduğu kitaplarda da anlatılan yeniçeri askerleri olduğunu anladı.
Bunlar Osmanlı askerleriydi!~
Yavuz Paşa siyah atının üzerinden düşman askerlerine kılıç savuruyor hiçbir düşman askerini sağ bırakmıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESİR BXB
Non-FictionBabasının kalesinde sessiz sedasız, yalnız yaşayan Gilbert, Türklerin kaleye saldırmasıyla daha neler olduğunu bile anlamadan kendisini Yavuz Paşanın konağında esir olarak bulur. ( Kitap tarihten bağımsızdır.)