Yeni bir kişi

57 12 20
                                    

Hyunjinden

Gözlerimi Minho'nun koltuğunda araladım. Ne zamana kadar böyle sürecekti? Ne zamana kadar onu rahatsız etmeye devam edecektim? Bugün hemen farklı bir iş ve ev aramaya başlamalıydım.

Evden çıkmak için hazırlandım ve Minho'nun odasının önünden geçerken hafif aralık kapıdan uyuduğunu gördüm.

Kendime engel olamayarak içeri girdim. Bir insan gerçekten bu kadar güzel uyuyabilir miydi?

 Bir insan gerçekten bu kadar güzel uyuyabilir miydi?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Güzel burnuna ve dudaklarına baktım. Sanki özenle yaratılmış gibiydi. Ne kadar izlediğimi bilmiyorum. Bir anda tak diye gözleri açıldı. Başını bana çevirdi. Olduğum yerde sıçrayarak geri geri gittim. Ve ayağım yerdeki terliklerine takılınca düştüm. Ayağım feci şekilde ağrıyordu. Kırmadıysam bile incitmiş olmalıydım..

-Ahhh ayağım çok acıyor

Yerinden hemen doğrularak yanıma geldi. Elini bacağıma koydu.

-Hyunjin iyi misin?

-Çok acıyor Minho..

-Ne yapıyordun ki burada?

-Iıı şey.. Çıkıyordum da. Sana 'ben çıkıyorum' demek için gelmiştim.

-Nereye çıkıyorsun? İşin burası değil mi senin?

-Minho ben.. Yapamayacağım öyle. Durmadan böyle sana yük mü olacağım?

-Hyunjin bana yük değilsin.

Beni kucağına alarak koltuğa götürdü. Dolaptan bir buz alıp geldi. Ayağıma yavaş yavaş uyguluyordu. Bunu yaparken tekrar yüzünü izlemeye daldım. Bu adamı gerçekten seviyordum..

-Bana yük değilsin diyorsun ama şu hale bak. Ayağıma buz yapıyorsun. Beni kollarında taşıyorsun..

-Bunu sana değer verdiğim için yapıyorum. Ayrıca seni kollarımda taşımak bir zevkti.

Kalbimin ritmini yine bozmuştun Lee Minho! Senden davacı olmalıydım kesinlikle. Seni seven birisine böyle pervasızca konuşman adil mi?

O benimle uğraşırken içeri daha önce Avukatım olan o kişi girdi. İsmi Jisungtu galiba. Bana baktı ve heyecanla beni işaret ederek

-Voaahh senin burada ne işin var?

-Bir süreliğine burada kalıyorum. Peki sen? Yani aranız iyi değil diye biliyordum

-Burada çalışıyorum. Babalık sayesinde Minho da ikna oldu. Minhooo gel seni bi seveyim

-Siktir git Jisung ağzına sıçarım bak!

-Ay çen siniylendin mi çen? Agu bugu Jisung yer seni!

Minho hışımla yerinden kalktı ve yukarı çıkmaya başladı.

-Nereyeee

-Üzerimi değiştirmeye gidiyorum. Yoksa elimden bir kaza çıkacak!

-Niye Minhoyla bu kadar uğraşıyorsun?

-Önceden de uğraşırdım onunla hep. Sadece o zamanlar o da bana karşılık verirdi.

-Sonra noldu?

-Sonra.. Aslında biz 3 kişilik bir arkadaş grubuyduk. Minho-

-Anlatmayı düşünmüyorsun değil mi Jisung?

Merdivende bize bakan Minho Jisungu susturan şey olmuştu. Ben bu hikayeyi çok merak ediyordum. Aralarında ne yaşanmıştı? 3. Kişi şuan neredeydi? Belki de ölmüştü?

Kapının tekrar açılması beni düşüncelerimden ayıran şey oldu. Bu kez gelenler yaşlı bir adam, Changbin ve Seungmindi.

Jisung:
-Ekip tamam olduğuna göre başlayabiliriz!

Herkes masasına geçerken ben de ayağım yüzünden koltukta oturmak zorunda kaldım. O günkü ilk dava bir darp davasıydı. Gelen kişi açıkçası ürperticiydi. Ama bunun tipi veya görünüşüyle alakası yoktu.

Jisung:
-5 kişiyi dövdüğünüz yazıyor dosyanızda Sayın Yeonjun bey doğru mu?

-Evet ama.. Birileri birine saldırıyorsa onları döven kişi niye suçlu sayılsın?

Minho;
-Sen adaletin kılıcı mısın? Bırak polis halletsin!

Seungmin:
-Müvekkillerimizi yargılama diye 100 kere dedik sana!

Minho kesinlikle avukatlık için yaratılmamıştı. Savunmak kesinlikle onun işi değildi. O sadece yargılamak için var olmuştu.

Jisung:
-Yeonjun bey, bize olayı anlatır mısınız?

-Ben oradan geçiyordum. 5 kişinin bir kızı ortalarına alıp sarkıntılık ederek konuştuklarını, bazılarının da dokunmaya çalıştıklarını gördüm. Sonrası malum zaten

Changbin:
-Aslında kabul edilebilir bir şey. Sopa kullanmasaydınız her şey daha kolay olurdu. Tereyağından kıl çeker gibi hallederdik bu işi.

Jisung:
-Yine hallederiz. Ben hallederim. Siz kendi davalarınıza odaklanın. Bu dava bende.

Yeonjun:
-Ama ben bu büroya avukat Hyunjin için başvurdum. Beni onun savunmasını istiyorum.

Bi anda gözlerim şaşkınlıkla adama çevrilirken ürperdim.

-Ben mi? Niye beni istiyorsunuz özel olarak? Üstelik ben buraya daha dün başladım sayılır. Nasıl haberiniz oldu?

-Özellikle sizi istiyorum çünkü suçsuz yere hapse girmiş biri olarak beni kurtarmayı bir görev bileceksiniz. Bugün sizin binanıza gittiğim zaman ev sahibinden öğrendim orta boylu yakışıklı birisiyle gidip bir daha dönmediğinizi. Ve şimdi buradayım.

-Peki madem bu kadar istiyorsunuz davanızla ben ilgileneceğim. Şuan ayağım biraz sorunlu. Büyük çapta bir araştırma yapamam. Ama 2 güne düzelir muhtemelen. Sonrasında araştırmalara başlayabilirim. Beni olay mahalline götürürseniz hakimiyetim açısından iyi olur.

-Sizi istediğiniz her yere götürebilirim. Yeter ki beni kurtarın

Yeonjunla gerekli görüşmeler yapıldıktan sonra ofisten ayrıldı.

Minho:
-Bu adamı hiç gözüm tutmadı

Seungmin :
-inanır mısın bu kez benim de

Changbin:
-Sevgilim öyle diyorsa öyledir

-NE? SİZ SEVGİLİ MİSİNİZ?

Changbin bu tepkime kahkahalarla gülmüştü.

-Evet öyleyiz. Tabi ki bunu Savcılık bürosunda ulu orta belli edemezdik.

-Haklısınız. Sizin adınıza çok mutlu oldum

Jisung mutfakta kendine kahve hazırlıyordu. Topallayarak yanına gittim.

-Bana da kahve yapabilir misin?

-Tabi yaparım deli misin?

Hemen bana da bir bardak alarak kahve koydu.

Jisung:
-Biliyor musun hikayemizi sana anlatacağım. Nedense sana yakın hissediyorum. Minho ortalarda olmadığı bir an anlatayım.

-Peki Jisung. Teşekkür ederim.

Gün boyunca herkes kendi davası için araştırma yaptı. Araştırmalarına sahada devam etmek isteyen Seungmin ve Changbin ofisten ayrıldılar.

Minho da ilgilendiği bir gasp davasını araştırmak için evden çıkmak üzereydi ki onu yolcu etmek için kapıya kadar geldim arkasından.

-Hyunjin ayağın bu haldeyken beni yolcu etmene gerek yok biliyorsun değil mi?

-Biliyorum Minho ama istiyorum lütfen

Gülümseyerek el salladı. Tam arkasını dönmüştü ki arkasında bir erkek belirdi. Gülümseyerek Minhoya bakıyordu. Sarışın, uzun saçlı, çok güzel bir erkekti. Minhoya çevirdiğim gözlerim, kaskatı kesilmiş ifadesiz şekilde o erkeğe bakan Minhoyu gördü..

Usual Suspects /Hyunho Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin