Yeonjunun yanından ayrılıp eve geldiğim zaman diğerlerinin mesaisi bitip evlerine dönmüşlerdi. Minho hala ortalarda yoktu.
Onsuz evde öylece oturmak zor olduğu için kapının önüne çıkıp merdivene oturup beklemeye başladım. Elbet gelecekti öyle değil mi?
Ne kadar bekledim bilmiyorum. Ama nihayet uzaktan göründü. Ama yürürken sallanıyordu. Yürüyüşünden sarhoş olduğunu tahmin ettiğim için ona doğru gidip kolunun altına girdim.
Ama hemen ayrılıp karşıma geçti.
-Ooo sen de mi buradaydın? Gel bi sarılayım
Boynuma dolanan kollar ile nefesim kesilirken sarhoş olduğuna şükrettim. Bir insan bu kadar güzel kokabilir miydi? Ama söz konusu insan Minho ise her şey mümkündü..
Yavaşça kollarının arasından çıkıp tekrar kolunun altına girdim.
-Minho hadi eve gitmemiz lazım
-Hyunjin niye geri dönmüş ki o? Neden yani? Bunca yıl sonra neden dönüyor?
Anlaşılan içme sebebi bambaşkaydı.. O sarışın için içmişti. Benim hayatında bir ot kadar bile yerim yoktu şuan..
Yatağına kadar getirip üzerindeki kıyafetleri kokladım. Alkol kokuyorlardı. Ceketini çıkarttım. Daha sonra gömleğinin düğmelerini açmaya başladım.
Şuan yaptığım şey beni inanılmaz derecede yükseltiyordu. Yapabileceği tek bir yanlış hamle bu geceyi ikimiz için de farklı bir hale getirebilirdi. Ama çoktan sızmıştı..
Hala uyuyan sevimli yüzüne ve kalemle çizilmiş gibi duran vücuduna baktım. İmrenmiştim açıkçası. Benim çelimsiz vücudumu beğenmesini nasıl beklerdim ki ondan..
Yanından ayrılıp odama geçtim. Ve konuştuğum yerlerden birisinden iş için görüşme teklifi geldiğini fark ettim. Yarın akşam bir toplantı olacaktı. Umarım iyi geçerdi. Daha fazla Minhoya yük olmak istemiyordum.
Sabah gözlerimi araladığım zaman Minhonun uyandığında yüzünün alacağı şekli görmek için hemen odasının önüne geldim. Gerçekten de yorganla vücudunu sarmış şaşkın şaşkın etrafına bakıyordu.
Bir kahkaha koyuverdim onu bu halde görünce.
-Hyunjin.. Biz..
-Biz ne Minho hahaha
-Biz dün gece?
-Bilmiyorum
Diyip ellerimi iki yana açtım.
-Nasıl bilmiyorsun? Yalan söyleme!
-Ben de iffetime düşkün birisiyim Minho
Minhoya göz kırpıp salona geçtim. Üzerine bir şeyler geçirip peşimden geldi.
-Hyunjin doğru söyle. Bir şey yaşadık mı? Hiçbir şey hatırlamıyorum.
-Öpüştük
Aslında böyle bir şey olmamıştı. Ama biraz yalan söylemek istemiştim.
-Ne? Nasıl Öpüştük?
-Göstereyim mi?
-Hayır onu kast etmiyorum! Off kafayı yiyeceğim! Ben üzgünüm gerçekten. Sarhoştum nasıl olduğunu hatırlamıyorum. Seni rahatsız ettiysem özür dilerim.
Beni nasıl rahatsız edebileceğini düşünebilirsin ki? Seninle öpüşmek beni rahatsız edebilir mi?
-Rahatsız olmadım. Zaten bugün yeni bir iş görüşmem var. Bundan sonra evinde seni bu hale getirebilecek kimse olmayacak yani.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Usual Suspects /Hyunho
FanfictionSavcı Minho, bir cinayet suçuyla yargılanan stajyer avukatı Hyunjin.. Kader ikisi üzrindeki ağları nasıl örecek?