Merhabalarr bölümler çok geç geliyor biliyorum bunun için özürlerimi belirtiyorummm
Sonunda bu bölümü bitirmeyi başardım canlarım ve şimdi bölüm sizlerle keyifli okumalar!
Satır arası yorumlar yapmayı unutmayın📩😊
Verdiğim kararlar beni nereye götürecek bilmiyordum. Korktuğum bir şey varsa, oda içimde büyüttüğüm kız çocuğunun masumiyetini kaybetmekti o çocuğu korudum, onu büyüttüm. Kimse onun saçlarını okşamadı, ama ben okşadım.
Ben kendimi büyüttüm.
Ben içimde bir Karanfil yaşattım.
Sonra o Karanfilden korktum. Çünki Karanfili büyütürken Nil'in masumyetini elinden aldığımı farkettim. İşte o zaman, hayatıma Pusat girdi. Bana Nil'i sevdirdi.
Bana aşkı öğretti.
Ama ben o aşkı yok etmekten korktum.
Gelen silah sesi kulaklarımda çınlarken yerimde irkildim. Tüm vücudum titrerken elimde ki silah bir tıngırtıyla yere düştü. O tetiğe basan ben değildim, çünki korktum. Ama bunu ben yapmadıysam kim yapmıştı?
"Utanmıyor musun masumların ahını almaya Kenan?" Duyduğum sesle gözlerim genişledi. Hızla arkama döndüğümde kapının girişinde duran orta yaşlı adamı gördüm.
"Allah'ına kurban!" Keskin bir kahkaha atarken kapıda duran adama baktı. "Allah'ına kurban Mehmet abi!" Onun gelişiyle sanki Pusat'da derin bir nefes verirken gözlerini sıkıca kapatıp açtı.
"Neler oluyor lan!" Kenan'ın gözleri öfkeyle korumalara dönerken korumalarda şaşkın bir şekilde birbirlerine baktılar.
"B-bilmiyorum abi." Korumalardan biri kekeleyerek konuştu. "Biz içeri girerken kimse yoktu ki etrafta."
"Köpeklerini mi arıyorsun?" Mehmet dedikleri adam içeri doğru adımlarını atarken kaşları havalandı. "Onları biraz oyaladım diyelim, köpeklerin pek işe yaramaz evlat." Ardından silahıyla beni gösterirken gözleri kısıldı.
"Yanıma gel." Dediğinde ben aynı şokla hâlâ titriyordum. Gözleri bana baktığında daha şefkat doluydu. "Korkma kızım, neden korkuyorsun? Yanıma gel." Dediğinde dolan gözlerim Pusat ile kesişti. Bana yalvarır bir ifadeyle bakarken ağır ağır salladı başını. Bense ürkek adımlarımı o adamın yanına götürdüm. Şuan da en mantıklı seçim buydu.
Kısa saniye içinde onun yanında yerimi alırken Kenan ellerini sıktı. "Dışarıda ki adamlarımı öldürsen ne farkeder?" Tehlikeli bir tınıyla sordu. "Hâlâ seninkiler elimde."
Kenan'ın sözleriyle Mehmet sırıttı. "Öyle mi dersin?" Diye sorduğunda anında depoya doluşan kurşun sesleriyle ağzımdan korku dolu bir çığlık kaçtı. Her bir koruma kafasında vurulup yere yığılırken ben midemin bulandığını hissettim. Bu kadar kan benim için fazlaydı.
Ayrıca ben kandan bile korkardım!
Yanında durduğum adam her kimse çok güçlü olduğunun farkındaydım. Buraya boş gelmemişti.
Pusat ayağa kalkarken güçlü görünmeye çalıştı. "Keskin, götür Nil'i burdan." Mehmet'in sesiyle Keskin ona baktı.
"Eğlenceyi mi kaçırayım? Hayatta olmaz." Alayla oda ayağa kalkarken Mehmet sesli bir nefes verdi. "Kızı götür bundan sonra olacakları görmesin." Keskin aynı öfkeyle Kenan'ı izlerken Mehmet bağırdı. "Keskin! Kızı götür, burda yığılıp kalmasını istemiyorsan tabi!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çetenin Kalbi
Novela JuvenilKoşabildiğim kadar koştum, ama her sokağın bir çıkmazı vardır geçmişimin hayaletleri yine beni kovaladı. Asla susmayan o kafam bugün daha çok konuştu, nefesim tükenirken arkama bakmadan koşmaya devam ettim. "Nil!"' diye tekrar bağırdı sesi, başımı h...