1 ay sonra, Türkiye
🩷
"Pik."
İstediği malzemeyi kocama uzattığımda ve bana yandan bir göz kırptığında ameliyat odasına Mert elleri havada girmişti. Kalkıp ona önlüğü giydirirken dik bakışlar atıyordu. Kaşlarımı çatıp göz kırptım. "Ne var?"
"Kız sen niye kusup duruyorsun zillişah?" Eldivenleri açıp giydirdiğimde arkadaki hemşire arkasını bağladığı için sessiz konuştum. "Yaz geldi ya ondan."
İmalı imalı sırıtmasını maskesinden dolayı görmesem de gözlerinin kısılışından anlıyordum. Cıkladı. "Yemedim." Diğer hemşire önlük ipinin kağıdını tuttuğunda Mert tam tur dönüp ağzının içinde mırıldandı. "Kaç aylık?"
"Ne kaç aylık?" diye homurdandım. "Yok aylık."
"He he." Diğer hemşire gelip Mert'in kafasına ışık geçirdiğinde göz kırpıp ameliyat masasında kendine yer buldu ve gelen sandalyeye oturdu.
Gereken malzemeleri uzatırken yine gelen mide bulantısıyla dolaşmakta olan hemşireye baktım. "Sen geçsene buraya."
Anlamasa da hemen el yıkamak için çıkmıştı. O gelene kadar işime devam ederken Ricardo'nun bağırmasıyla irkildim. "Bu değil diyorum kaç sefer Ayşe, bu kalın!"
Elim ayağım aniden birbirine dolaşırken setten kalın olanı aramaya başlamıştım. Aniden ayaklanıp yanıma geldi ve önümdeki seti çekti, istediğini kendisi alıp tekrar yerine oturdu.
Bu sırada hemşire steril yıkanma yaptığı için ayağa kalkıp onu giydirdim ve başka bir hemşireyi yanında durması için çağırıp üstümdeki önlük ve eldiveni yere attığım gibi ameliyathaneden çıkıp koşarak lavaboya girdim.
Nedensizce İspanya'da başlayan mide bulantım Türkiye'ye dönünce de devam etmişti ve artık fazlalaşıyor, düzgünce yemek yememi bile engelliyordu. Üstüne bir de gelir gelmez beni ameliyathane bölümüne koymuşlardı.
Soyunma odasında su içtikten sonra nefeslenip lavabosunda boynuma ve ensemi ıslattım. Dışarı çıkmam lazımdı.
Cebimden telefonumu çıkarıp Hayat'a mesaj attım.
Ayşe Gece: Neredesin
Anında geri döndü.
Hayat: Sigaradayım aşağıda
Ayşe Gece: Geliyorum
Çıkıp asansöre bindikten sonra aşağı kata indiğimde Hayat da içeriye doğru geliyordu. "Ne oldu yavrum, bitti mi işin?"
Yanıma geldiğinde kolundan tutup acile doğru götürdüm. "Bana bir serum falan yapsana. Midem çok kötü."
"Dursana." Elimden tutarak önüme geldi ve beni dikkatli dikkatli geriye yürütüp oturttu. "Sen Türkiye'ye döneli böylesin, neyin var?"
Kafamı iki yana salladım. "Bilmiyorum."
Önümde diz çöküp bacaklarımdan tutunurken eli yüzümde gezindi. "Sana bir şey soracağım ama bana çekinmeden doğruyu söyle."
Kafa salladığımda sesini kıstı. "Ricardo abi ile ilişkiye girdin mi? Bana mesajda şaka yapmamış mıydın?"
Biraz utana sıkıla da olsa yine kafa salladığımda elini ağzına götürdü. "Siktir, harbisin sen!"
Şokunu atlatmasını beklerken dediği şeye bende ihtimal verdiğim için korkuyla baktım. "Hamile misin sen?"
"Yok ya. Değilimdir." Gözlerime dik dik bakarken alnımı sıktım sıkıntıyla. "Değilimdir, değil mi? Evet de."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İspanyol Translatem. | Texting 🏥
ChickLit07.05.2021 💉 @geleceginkurtaricisi: İspanyol bebesiymişsin @geleceginkurtaricisi: Çevir bakalım şu saç boyamın arkasındaki yazıyı Türkçeye @O. Ricardo_bytr: Translate var? @geleceginkurtaricisi: Artık benim translatem sensin aslanım 💉 Saç bahane...